Arkadaşlar diyeceksinizki ne gerek şimdi bu lafı ettin. Ben insanlara mesleğimi ayırım yapmaksızın uygulayacağıma dair yemin etmiş biriyim. Şimdi arıcılıkla ilgili sanal alemde yapılan ve insan sağlığını olumsuz etkileyen tüm yanlışlıklara karşı uyarı görevimi de birilerini üzeceğim, kıracağım endişesi olmadan rahatlıkla yaptım ve yapmaya da devam edeceğim. Daha önce şu an çok sevdiğim bir ağabeyim kendini kameralar karşısında arılara sokturdu eleştirdim daha sonraları bir ilaç sırf maaliyetin düşürülmesi bahanesiyle yasal olmayan yollardan piyasaya verildi yazı yazdım bunlar hep ileri günlerde insan sağlığını olumsuz etkileyecek girişimlerdi o nedenle karşı durdum ve uyarı görevimi dilim döndüğünce yapmaya çalıştım.
Buradaki konu ise arıların kışın kekle beslenmesi yavru çürüklüğü yapmaz merak etmeyin denmesi büyük bir hatadır. Zira bir arıcı kışın arısına salkımdayken kek verdiği zaman yavru çürüklüğü olursa malum olduğu üzere yasak olmasına rağmen antibiotik kullanacak ve bu durum ilaçların bala karışması, bu hastalığın gerek mıkroorganızmaları ve gerekse de sporları ile bulaşmış balların ınsanımızca, çocuklarımızca yenmesi gibi sonuçlar doğuracağı endişesiyle bu konuya da değinme gereği duydum. Bu konuda Almanya arıcılar birliğinin uygulamalarını Mehmet Yüksel kardeşimiz aracılığı ile hep birlikte takip etmekteyiz. Bu kaynak bilimsel bir kaynak olmamasına karşın yapılan uygulamalar şimdilik elle tutulabilir ve uygulandığında insan sağlığı açısından bir endişe yaratmayacak uygulamalardır.
Sanal alemde kabul görmüş bir arıcı olan ve çevresindeki ekibindeki insanlara oldukça faydalı biri olduğunu duyduğum bir arıcı abimiz beslenme ile ilgili şu linkleri vererek siz arılarınızı besleyin yavru çürüklüğü olmaz korkmayın demektedir. Arkadaşlar kimse bunu bu araştırmalara bakarak söyleyemez zira tekrar söylüyorum ürettiğimiz balı çocuklarımıza yedirmekteyiz.
Ayrıca ben bu arıcılık grubunda herkesten çok şey öğrenmiş arıcılık bilgimin çok alt düzeylerde olduğunu söylemekten çekinmeyen biri olarak şunuda söylemek zorundayımki bilimsel yazıları okuyabilmek yorumlayabilmek temel bir eğitim gerektirir p<000 a="" al="" alemdeki="" amac="" anla="" anlaml="" anlatmaya="" anlayabilmekte="" anlayamaca="" ar="" asla="" ay="" ballar="" ben="" bir="" birde="" bu="" bulunmakt="" c="" d="" da="" daha="" de="" delil="" dilim="" e="" g="" gene="" gibi="" gruba="" href="http://www.zooteknidernegi.org/dergi/makale/2003_44_2_47-54.pdf" ildir="" ile="" im="" insanlara="" itim="" izane="" k="" katk="" kimseyi="" l="" labilir="" lamaya="" lar="" larda="" lkede="" m.="" m="" mledir.="" mlesini="" n="" na="" nce="" nceleri="" nd="" ne="" nedenle="" nelik="" o="" olarak="" oldu="" r.="" r="" rahatl="" rendi="" retilen="" rmak="" sa="" sadece="" sanal="" sonucunda="" sunmakta="" t="" temel="" u="" unlu="" unun="" uygulamalar="" ve="" y="" yanl="" yaz="" yazd="" yenilebilmesini="" zmek="">http://www.zooteknidernegi.org/dergi/makale/2003_44_2_47-54.pdf
SAYFA 49 SON PARAĞRAF
Bu çalışma, kolonileri şeker şurubu
ile beslemeye ek olarak polen ve farklı vitaminler ile desteklenmiş diyetlerle beslemenin
yavru üretimi ve bal verimi üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür.
http://www.zooteknidernegi.org/dergi/makale/2003_44_2_47-54.pdf
SAYFA 50 İKİNCİ PARAĞRAF
Koloniler 1999 yılı
Ekim ayında 10 gün ara ile 3 kez yemlenmiştir. Beslemeye Kasım, Aralık ve Ocak
aylarında ara verilmiş, 11 Şubat 2000 tarihinde tekrar 10 gün ara ile beslemeye
başlanmış 13 Mayıs’ a kadar 10 kez toplam 13 kez besleme yapılmıştır.
Bu araştırmada yukarıda gorulduğu gibi sırf şekerle yapılan besleme ile polen ve vitamin takviyeli beslemenin kıyaslanması yapılmakta ve bununda bal verimine anlamlı bir etkide bulunmadığı söylenmektedir. Belki oğul üretmek veya paket arıcılığı yapmak için tercih edilebileceği söylenmektedir.
Kolonıler kasım aralık ocak ayında beslenmemiştir beslenmesi durumunda neler olacağı bu yazıda geçmemektedir. Yavru çürüklüğü olmaz denmemektedir
http://194.27.44.15/~ziraat/ziraat_dergi/2001/09-N.SahinlerveS.pdf
SAYFA 1
Bu çalisma, bal arisi (Apis mellifera L.) kolonilerini ek yemlerle beslemenin arili
çerçeve sayisi, yavrulu alan ve koloni agirligi üzerine etkilerini belirlemek amaciyla
16/02/1999 ile 03/05/1999 tarihleri arasinda yapilmistir.
SAYFA 7
Arastirma sonucunda koloni gelisimini hizlandirmak ve kolonilerin ana nektar
akimina güçlü kadrolarla girmelerini saglamak amaciyla proteinli ek yemler ve seker
surubuyla beslenmesi gerekliligi sonucuna varilmistir.
Bu yazıda da kışın besleme yapılırsa ne olur anlatılmamıştır. Besleme 16 şubatla 3 mayıs tarihleri arasında yapılmıştır ve yer çukurovadır Burada kışın besleme yaparsanız yavru çürüklüğü olmaz denmemektedir.
31 Ekim 2008 Cuma
HİPOKRAT YEMİNİME BAĞLIYIM KUSURUMA BAKMAYIN....
KUTULARDA BESLEME YAPILDI
30 Ekim 2008 Perşembe
MAÇIN UZATMA DAKİKALARINDA DÖRT GOL ATTIM....
Geçenlerde bizim balkondaki namı diğer GEMİ den kanatsız arı çıktığını görmüş ve yayınlamıştım. Aslında bu kutuyu hazırlarken işin en önemli noktası olan varroa mucadelesini de yapmıştım. Ama nasıl olduysa bu iş başımıza geldi.
Fatih kardeşimde yorum atmıştı abi gol yemişsin, şu anda da maçın uzatmalarını oynuyorsun bakalım son dakika golü atabilecekmisin demişti.
Şimdi ilk ve orta okul yıllarında mahallede futbol oynarken top kalecinin bacaklarının arasından geçip gol olursa bu gol iki sayılır diye şakalaşırdık. Ben 10 çerçeveli bir kovana 4 adet olarak verilen (adı herkesce malum olan) şeritlerden yarım şerit uyguladım bu kutuya. Bu yarım şeriti de uzunlamasına ıkıye bölüp iki ayrı çıta arasına uyguladım. Şimdi futboldaki bizim hesaba göre çıta arasına yapılan bu iki uygulama dört gol sayılır yaaa fatih kardeş gördünmü bak uzatmalarda nasıl ve kaç gol olabiliyor. Akşam eve geldiğimde hava karardığı için görüntü de karanlık oluyor idare edin artık
29 Ekim 2008 Çarşamba
Cumhuriyet Bayramı ve arılarım....
Bu gün Cumhuriyet Bayramı olunca yüreğimizde ve havada bayram coşkusu vardı. Sıcaklık 18 derece dedim arılarada bayram yaptıralım ve gittim. Alinin oturamadığı kanepede körüğün dumanını tüttürüp bir çay keyfi yapıp açtım arıları.. Ustadan fırça yedik bir kaç tanesini aç bak ballarına nufusa ona göre şerbetle besle dedi kek neyi verme bu saatten sonra arıyı yavruya yatırırsan yavru çürüklüğüyle uğraşırsın karışmam bak dedi hatta öldürmekle tehdit de etti nerden ustamızsın dediysek ama genede boynumuzu büküp dediğini yaptık ve ilk kapağı kaldırdık. Heriflere üçgen hava deliği bırakmışız onlar yuvarlak yapmışlar yaranamamışız deyip örtüyü kaldırdık.
28 Ekim 2008 Salı
FABRİKADAN SONRA EVDEKİ ARILAR...
BU GÜN FABRİKAYA GETİRDİĞİM ARILARI AÇTIM...
Hafta sonu çalıştığım firmanın bahçesine getirdiğim iki kutudaki arılarımı açtım. Nüfus iyi bal durumları iyi durumdalar. Çerçeve üstlerinde peteklerde ağarma mevcut.
Kutuların bundan sonra kolay beslenmesi için üzerlerine asetat kapladım. Bu asetat üzerinden enjektör aracılığı bal şerbeti ile besleme yapacam. Böylece soğuk havalarda kutu içi ısı kaybı nispeten az olacak ve duman vermeden besleme yapabileceğim. Bu kutudaki anaları hatırlarsanız film çekmek için üretmiştim şimdilik durumları iyi bunlar 37 nolu karniol ananın kızları. Bahara böyle çıksınlar baharda kovanlandıracağım bunları ve göreceğiz neler yapacaklar. Almanyada Mehmet Yüksel in orda yaptıklarını yaparlarsa ki büyük olasılıkla yapacaklar keyfime değmeyin artık. Aşırı uysal arılar çalışmasıda çok keyifli bunlarla... Bu gün bir arkadaş yeni taşınan arı açılmaz diyor 4 günden önce açmamak lazımmış tabi adam karniol arıyı bilmiyor birini de ona verecem uysal arı görsün...
23 Ekim 2008 Perşembe
İNVERT KEK GÜZEL GİDİYOR....
Bu gun Ali Türk geldı sınav belgesını aldı. Biraz gezdık ılgımızı ne cekecek işte... Bauhaus da bula bula sepet bulduk... Benim kız Ali yi görünce böyle kalakaldı haksızda sayılmaz hani:)))
22 Ekim 2008 Çarşamba
KÜTÜK ANA ARI KUTUSU HUZURLARINIZDAAA......
Evet artık birilerini bekleyemecem ben yayına geçtim o ne yaparsa yapsın. Bildiğiniz gibi bir kütük kovan yapmıştım tasarımı bana ait. Dışı kütük içi ana arı üretim kutusu çıtalarına uygun. Sonunda kışın ikamet edeceği yere geldi aslında iki haftadırda orada ama yayınlamamıştım. Benim evin balkonunda hanımın çamaşır asmasına engel olmayacak şekilde yerleştiler. Bana kışın arı özlemimi gidermem için görevlendirdim onları. Yeni yerlerinde ilk iş kovan içi temizliğine giriştiler. Amma talaş kalmış da haberim yok tek tek ağızlarıyla dışarı atıyolar. Bölgeyede alıştılar özellikle sabahları acayip polen getiriyorlar. Bende her akşam bal şurubu ile besliyorum onları.
ALİ KUŞ :))))
Benim iş yerimde arkadaşlar ben internette arıcılık sitelerini gezerken ne yaptığımı sorarlar o sırada Aytaç abimiz var hemen atlar ve ne yapacak arıcılık kuşçuluk işte der benim yerime:))) Bu günlerde ismi lazım değil bir arkadaşta motorsiklet ehliyeti alacam diye tutturdu tabi angaryası bize kaldı. Kurs aldığı sürücü kursunun doktoru olan Aytaç abi bu gün kurs müdürü ile telefonda konuşuyor bizimkinin sınav giriş belgesi gelmiş oradanda bir eleman Aytaç abiye bazı evraklar getirecek aman dedim şu belgeyide getirsin. Aytaç abi telefonda dediki " ya İbrahim hocam şu Ali Kuş varya onun da sınav giriş belgesini gönderiver" tabi ben gülmekten yıkıldım. Sizlerle payşayım istedim:))))
20 Ekim 2008 Pazartesi
İŞLER YOLUNDA
Bu hafta arıları dışardan kontrol ettim. Kovan açmadım, hava 15-16 derece görünse de rüzgarlı idi. Ayrıca bence besleme işi ve sıkıştırma işimi geçen hafta tamamlamıştım. Şu ana kadar sadece dört kez kek vererek besleme yaptım. Yaklaşık 75 kg kadar kek karmıştım bunun 50-55 kg sunu kullanmışım. Sağımdan hemen sonrada iki kere şerbet beslemesi uygulamıştım. Bu günlerde en çok konuşulan konu olan sonbahar beslemesi eksiklerimin olmasına rağmen tamamlandı gibi bu arılar kışı rahat çıkaracak nufus ve bal stoğuna sahipler. Varrooa ilaçlaması da ramazan ayı boyunca yapılmıştı işte bu nedenlerle içim rahat bir şekilde kovan açmadım bu hafta. Sadece dışardan seyrettim...
Kovanlara hala polen gelişi devam ediyor. Etrafta hardal çiçekleri açmışlar ve arılar tarafından bolca ziyaret ediliyorlar.
Bu iki kutu da da polen gelişi gayet güzeldi ancak bunu resimleyebildim. Bunlarıda yakında İstanbulda bir yerlere nakledeceğim. Bunu hem her gün kontrol ve besleme yapabilmek için hemde Ereğli ile İstanbul arasında hava sıcaklığı 3-5 derece fark ediyor onun için yapacağım. Bu kutuların kışın besin kontrolleri mutlaka yapılmalı ve hatta takviye edilmeli. Çünkü geçen sene gördükki bir hafta kadar besleme eksik kalınca hayatta kalamadılar kutudaki arılar.
17 Ekim 2008 Cuma
Kutuk kutudaki arılara teşvik beslemesi.
Kara kutu kovandaki arılara her akşam 5 mililitre kadar bal şerbeti beslemesi yapıyorum. Amacım depolamalarından ziyade ana arının yavru yapmasını teşvik etmek. Bu uygulama normal kovandaki arıların kışlık bal stoklarının oluşturulması ve teşvik için yapılan beslemenin (kek ve şerbet) miktar olarak bu kutu mevcuduna göre uyarlanmış şekli. Arıların sürekli yanında olmak ne güzelmiş. Burada kullandığım enjektörün iğnesi kıvrık değil. Kıvrık iğneli olanı Ali Türke sakladım:)))
16 Ekim 2008 Perşembe
Arılar Kütüğe Aktarıldı....
Şimdi bir düşünün sizi bu mevsimde evinizi yıkıp sokağa atsalar ve bir kaba inşaat ile istediğiniz kadarda kum çimento vs verseler ne yaparsınız. O ev bitecek kışlık erzak alacak ve depolayacaksınız sonra çocuk yapacaksınız...Bazıları kütük kovana arı silkelerken işte bunu yaptı. Vijdan be yav herşeylerini elınden almış hayvanların sonrada neymiş bunlar kütük kovana girmiyorlarmış sen olsan girermıydın....Ama biz ne yaptık yeni bir sıfır ev verdik, çocukları, tüm erzakları ve eşyalarını da beraber getirme olanağı tanıdık hayvanlara. Bu hayvanlar kütük kovana girermi girer ve işte girdiler. Şimdi bu kütükteki arılar TIBBİ yöntemlerle her gun üremeyi teşvik edici besleme uygulanarak izlenecekler.
15 Ekim 2008 Çarşamba
Selahattin Güney abimiz ziyaretimize geldi...
Selahattin abiyi önce İlk Yardım Eğitim okulumuzda ağırladık daha sonra YÜZME EĞİTİMLERİ verdiğim okulu gezdirdim. Ali Türk ün bu okulu kesinlikle görmesi gerektiğini söyledi.
Güzel bir gün geçirdik tüm İstanbulu gezdirdim. Akşama Ali Türkte bize katıldı onları yemeğe götürdüm yemekteki ana konu iradeye sahip olabilme sofradan hiç bir şey yemeden kalkma teknikleri ve akşam yemeklerinin kolesterol üzerindeki kötü etkileriydi. Görüldüğü gibi çok memnun kaldılar hatta Ali Türk oh oh daha ne olsun bunada şükür dedi..
12 Ekim 2008 Pazar
SEPETİ TEMİZLEDİK....
10 Ekim 2008 Cuma
KABA İNŞAAT TAMAMLANDI......
Biliyorsunuz inşaat tüm hızıyla sürüyor. Ortaları boşaltılıp tutkallanıp vidalanan parçalardan gövde oluşturulmuştu. Ön ve arkaya kapak olacak tahtalarda vidalanıp yapıştırıldı.
daha sonra kütüğün kabukları soyuldu ön ve arka kapaklar kesilip törpülenerek yuvarlatıldı. Üst kapak olarak ayrılan parçalar da tutkallanıp vidalanarak birleştirildi.
8 Ekim 2008 Çarşamba
İNŞAAT DEVAM EDİYOR.....
sonra bu şekilde hazırlanan parçalar tutkallanıp birbirlerine 3-4 yerinden vidalanarak tekrar birleştirildi.
Bir filmin kalitesi geçeceği mekanın ilginçliği ile yakından ilgilidir ya işte bu inşaat o nedenle biraz zaman alacak bakalım nasıl olacak....