23 Ocak 2011 Pazar

Vize, Pınarhisar ve Edirne gezisi.....

Bu sene ilk ve belkide son gezimizi yaptık. Gebzeli ve İstanbullu arıcılar buluşup yola koyulduk. Şöförümüz iki kere yolu kaybedip milleti sabahın köründe uğraştırmış olsada genede hakkını yemeyelim çakı gibiydi:)

Ekipde ilk dökülen Hacı abimizdi. Salıncakda sallanan bebe misali uyuya uyuya gitti..:/)


Sabahın köründe ilk durak Vize Şenol kardeşim yaw sizi tanıdığım güne ....:) diyerek geldi. Bir gün önceden Ali sanmış ben haber verdim. Ben sandım Ali haber verdi. Sonuçda adamın iki ayağı bir pabuca girdi. İşlerini devredecek adam bulduda yola çıktık:)


Bu Şenol un iti:=) acayip ısırırmış. Beni görünce tırsdı.. Dişlerimi bir gösterdim ne dediğini demiyim:)


Allah dr unda hayırlısını versın der bizimki ya doğru. Midesi ağrıyor verdim eline sütü:)


Sonuçda Pınarhisara vardık. İlk iş kahvede aile fotoğrafı çekildi.


Bizimki çamur herif. Yaptı gene numarasını:) Kış günü muhtar bey ve Bülent Kınalı kardeşimiz menemen yaptılar. Menemen gelince ben hormonlu domatesden olanını yemem deyince Muhtar abi ben senin..... dedi gerisini duymadık:)



Şenol kardeşim menemeni görünce böyle kalakaldı:)


Tabi sağlığa zararlı olacağı için bizimkinin ellerini Aliosman abi tuttu biz menemeni yedik.


Muhtar abimizin kahvesnin önünde klasik her sene çektirdiğimiz veda fotoğrafı ilePınarhisardan çıktık.


O kadar yeme dedik dinlemedi:) olacağı buydu. Şenolcum Hacı abi bile oynadı senle :/)


Yol boyu ıslah çalışmaları yapılan dereler gördük. Yaw geçen sene buaraları sel altındaydı..


Edirnede yolda yürüyen tanıdık bir sima:/) dedik nereye kardeş yürüme bin arabaya:/) varmı kaçmak biz adamı yakalarız böyle.


Veeee... nınınnn kabak tatlısı geldi.... Bizimkine dedim şekeri yükseltir:/) koesterole tavan yaptırır:) yemezmi yedi. Hemde tıksırıncaya kadar:)


Abi menemen az geldi be yaw diyenlerde yedi:)


Olurya hepsini yediler bana kalmadı diyenler olabilir:/) onlarda yediler bakın kanıt-1:/)

Ardından Ali Şekerli abimizin arılığına geçtik.
Ana arı üretiminde kullandığı ruşetleri inceledik.

Bir ara Sadri abi ile Ali tartışdı:) ama bizimki elinde kamera bak gelme çekerim diye tehdit ediyordu ya tam neye tartıştılar anlayamadım.
Yaw bu Beykozlu arıcılar tam tuzakçı. Adamın yanında Saim abimiz çıkdı ağaca tuzak kurdu:)

En son şehir gezisi ile pilimizi bitirip yola çıktık.

Bu sene bir daha zor gezeriz gibime geliyor.. Sezon başladı sayılır çıtalar ballıklar vs ahhh ah. Amaartık sezon başlasın be kardeşim. Özledik şöyle soyunup işe girişmek lazım artık.

19 Ocak 2011 Çarşamba

Kışın ne olacakki sıkıntı, balkondaki arım v.s.:/)

Bu gün 19 ocak 2010. Balkondaki f1 karniol kolonim gene güzel çalışıyor. Pek çok kişiye zamansız gelebilir ama ben bu koloniye bir adet erkek çıtası hazırladım. Tel gerdim üst çıtaya bir adet klavuz olması amacıyla ham petek parçası takdım.
Ruşette zaten dört adet çıta vardı ben bu boşluğuda doldurmayı hedefledim.

Hazırladığım erkek çıtasını buraya en dış kısma girdim. Üzerine bir adet raptiye de koydumki ilerde karıştırmayayım. Yaşlılık malum zor:/) Bunları ne diye yaptım derseniz amaç varoa mücadelesi değil. Bazı kişiler ne gerek var erken değilmi diyecek amaaa daha öncede dedim İstanbulun arısına güven olmuyoooor:) peki amaç ne?.. zamanı gelince açıklarız....

Bu arada sonbaharda İstanbula getirdiğim 13 adet polenli peteğim vardı. Bir günle dört gün arasında değişen farklı sürelerde dondurucuda bekletmiştim. Onlar aklıma geldi. Baktım sapasağlamlar. Güve denen inekler yoklar ortalarda.





Bunları evimin depo olarak kullandığım küçük bir odası var orada beklettim. Bu oda evimin diğer tarafları ile aynı sıcaklıktadır. Petekler derin dondurucudan çıkarıldıktan sonra bal poşetleri içinde kapalı olarak bekletildiler. Bahara kadarda pek fazla bir şey değişmeyecek gibi görünüyor.


15 Ocak 2011 Cumartesi

15 OCAK 2011 TARİHİNDE ARI KONTROLÜ...

Bu gün üzerinize afiyet viral üst solunum yolu enfeksionu olmuşum. Mevsimsel kaçınılmaz hastalıklardan ve grip olarak kısaca nitelendirdiklerimizden. Yatıp istirahat etmeden geçmez. Halk arasında paçavra hastalığı olarak da adlandırılır ki insanı hakikaten paçavraya çevirir. Bu nedenle arılarıma bahçeme gidemedim. Oraya buraya yatıp devrilip duruyorum.
Dışarda hava güzel 10-12 derece civarı. Balkona getirmiş olduğum koloni uçuyor. Bizde balkon camından seyrediyoruz. Dedim bir açayım bakayım. Sıkıntı işte insan napacağını bilemiyor. Bizimki çatı arasına arı koydu ya pardesülü açıyor.Bizde pijamalı açtık.:)



15.ocak.2011 arı kontrolü

12 Ocak 2011 Çarşamba

İstanbulun havasınada arısınada güven olmaaaz...:)

Geçtiğimiz sezon bölmelerimden biri; baktım arılıkda yağmalanıp duruyor. İnekleri aldım geldim İstanbula.. Geçtiğimiz günlerde hava sıcaklıkları yükselince baktım uçuyorlar.. Dururmuyum açtım tabiki.

Açtım ve ne göreyim ana yumurtayı döşemiş..:( Hatta kapalı ve açık yavrular gani ..

İkinci ve üçüncü çıta bu durumda..Dedim allah akıl vere sonları ne olacaksa..Ama beni umursamaz bir haldeler.

Dedim bunca yavruyu neyle besleyeceksiniz..:( demez olaydım sanki cevap verir gibi kapıdan içeri çocuk mamasıyla gelen arıları gördüm:) Eh ne diyelim kolay gelsin dedik.

Şimdi ocak ayının ortasında kapalı yavrular, açık yavrular ve yumurtalar.. Başka izah yok İstanbulun arısına da havasınada güven olmazmış dedik:/) şaka bir yana işte tel altlıklı kovanların farkı bu.. Ereğlide yavruyu kesmiş olan arılar burada bu durum. Varroaya karşı yapılan mücadelenin sonuçlarını gözleyebilmemiz yanında arının kış salkımında kalmasını sağlaması da bir diğer faydası.




10 Ocak 2011 Pazartesi

8-9-Ocak-2011 den kalan görüntüler..

Bu hafta sonu gene yazdan kalma günlerden biriydi.. Hava günlük güneşlik ve sıcaklık 10-12 derecelerde..Körüğü yaktım ve bir iki arıyı kurcaladım..

İki hafta önce uygulamasını yaptığım oksalik asit mücadelesinde geçen hafta dökülen varroları görüntülemiş ve çekmeceleri temizleyip yerlerine koymuşdum. Bu hafta baktım gene bayağı dökülen varroa vardı. Bu oksalik asit etkisi bayağı uzun bir süre devam ediyor anlaşılan. Ayrıca bir ortopedi ameliyatı da yapmışlar baksanıza fazla gelen bir bacak parçasını da aşağı atmışlar:)

Arıların uçuşunu sadece seyretmedik kayıtta ettimki soğuk bölgelerdeki arkadaşlar özlem gidersinler..



arı uçuşu
Yükleyen mturunc. - Komik hayvan videolarını izleyin.
İki haftadır asıl işim bahçeyi düzenlemek.. Çim alanın etrafındaki çiçeklikleri kaldırıyorum. Oralarıda çimlendiriyorum. Böyle çiçekli alanlar fazlaca çapalama gerektirdiğinden beni fazlasıyla yoruyordu ve yetişemiyordum. Bu şekildeki düzenlemelerle yazın bahçe bakımına ayırdığım süreyi minumuma indirmek istiyorum.

Yazın çocuklarına kedi v.s alıp kışın İstanbula dönerken terk eden yazlıkçıların hayvanlarına bakmakda vijdani görevimiz:/( Yazın bahçede göremediğim kedi ve köpekler öyle açlarki arabamı uzakdan gören başlıyor koşmaya..Her hafta onlara bir paket makarna haşlıyorum ve üç dört kaba bölüp veriyorum (kavga etmesinler diye). Resimdeki inek bizim geçen sene bahçeyi sahiplenen kedi.. Yavruları bu sene ortalarda yok/(..

7 Ocak 2011 Cuma

ÖDÜL ÇOCUĞA ZARAR VERİYOR

Bu gün veli olarak beni eğitime aldılar..:) Nedenmi bir çocuk eğitim hayatının %15 ini okulda öğretmeniyle geçiriyormuş. % 85 i evde. Eeee dediler evde de sen varsın ondan dolayı eğitime gelmelisin. Gittik....:/( İlk öğrendiğimi sizlerle paylaşayım dedim....

Geçenlerde Yusuf Şimşak kardeşime yorum atmıştım. Kısaca yaptığımız paylaşımların faydasından bahsetmiştim. Oda cevap olarak hep yanlış yapanlar bizlermi olacağız neden insanlar yaptıkları hataları paylaşmazlar demişti. Halbuki paylaşsalar ve herkes bundan ders alıp benzer hataları yapmasalar iyi olmazmı demişti.
İşte cevap...

ÖDÜL ÇOCUĞA ZARAR VERİYOR


Bu yazıyı muhakkak okuyun....
Bizler ödül amaçlı çalışmaya alışmış insanlarız......
Başarısızlık ödül (iyi arıcı olma, uzman arıcı olma, çok bilen olma) getirmez. Neden başarısızlıklarını paylaşsınlarki...
Bu yazıyı herkes okusun derim.....

2 Ocak 2011 Pazar

2011 yılının ilk çalışmaları....

Yeni yılın ilk sabahı kahvaltıdan sonra ver elini arılık. Hava güzel tek tük arı uçuyor okadar. İlk iş geçen hafta yaptığım oksalık asıt uygulamasının sonuclarını görmek oldu. Bir haftada çekmecelere düşen varroa miktarı aşağıda. İnsan bunları görmeyince yaptığı mücadelenin işe yarayıp yaramadığını fark edemiyor. Bundan dolayıda hep bir soru işareti kalıyor akıllarda. Tel altlıklı kovanların bir iyi tarafı da bu oldu.

Bir başka kovanın çekmeceside buydu.

Pazar sabahı erken saatler aşağılarda tarlalara düşen kırağı ayrı bir güzellik sergiliyordu.

Sanki kar çiselemiş...

Hava güzel, rüzgarsız ve sıcaklık 10 derece civarları bahçemdeki ağaçlarıma bakırlı ilaçlama ve elma iç kurduna karşı ilaçlama yaptım.
Aslında hep bahçeyle uğrastım. Çiçekli alanları düzenledim bu sene bakım sürelerini minumum olacak şekilde düzenlemeler yaptım. Bakalım nasıl olacak.