25 Mart 2012 Pazar

Bahar geldiii:/)

İki haftadır arılarıma gidememiştim. Bu hafta evde otuz kadar ham petekli çıta hazırlayıp cumartesi sabahı soluğu bahçemde aldım. Ham petek takılmış çıtaları dik konumda bekletmek gerekiyor. Aksi halde mumlar sarkabiliyor. Gördüğünüz şekilde çıtaları bağlamak kaymaları ve birbirlerine zarar vermelerini önlemek açısından etkili.


Bahçemdeki erikler çiçeklenmiş. Ağaçlardaki arı sesi artık hasretin bittiğini anlatıyordu..

Hava 15-16 derecelerdeydi. Bu nedenle kazak ve pantolonlu olarak ilk kontrollerimizi yaptık:/) Kışın yatmakdan balkonu tehlikeli noktalara çıkarmışız. İnsan bunu filmde fark ediyor.




Kolonilerin tek tek ana arı varlığı, günlük yumurta ve bal durumları kontrol edildi.


Kolonilerimde yavru alanları genişlemiş. Bal durumları iyi ancak  açan meyvelerden nektar ve polen gelişi güzeldi.





Sepet kovanım sönmüş:/( aslında beklediğim bir sonuçtu. Çünkü bu sene uzun kış şartları ve iç işleri bakanının sağlık problemleri nedeniyle ilgilenemediğim bu tür zayıf kolonilerim bu seneki zorlu kış şartlarına dayanamadılar.


Bazı bilgiler yaşanarak öğrenilebiliyor demekki dedirten bir olayda "FARE ZARARI" idi. Musluk yükseklikleri 2 cm olan kovanlarımın ağızlarını 8 mm elek teli ile kapatmıştım. Fakat yaklaşık 1 cm olanlar vardıki buradan fare giremez demiş ve telli önlem almamıştım. Farede nasıl giremem deyip girmiş:/(


Kovan dip tahtalarının fotolarını almamışım aslında en önemli ayrıntı oradaydı ki ölü arı ve mum kırıntıları tel olan altlığı tamamen kaplamıştı. Sonbaharda 10-15 çıta ile bıraktığım bir adet iki katlı kolonim ve iki adet de baharda oğul önleme amaçlı yaptığım 7-8 çıta arılı olarak kışa soktuğum bölmelerim mahvolmuşlar. Şu anda 2-3 çıtaya kadar düşmüş durumdalar. Hep konuşurduk kitaplarda okurduk fare salkımdaki arının tabana düşmesine neden olur ve düşen arıda salkıma tırmanamaz ve ölür. Bunu işte uygulamalı olarak yaşadım. O nedenle diyorum bazı bilgiler yaşanarak öğrenilir. Aslında bunları burada yazmam da gereksiz, zira çoğu arkadaşımız bu olayı bir defa yaşayacak:/) Ben bilgi saklanması konusunda en fazla şikayetci olanlardan biri olarak; bu sene sonbaharda 19 koloni ile kışa girdim. 24 mart 2012 itibarıylada 8 kolonim söndü. Bunların ikisi karakovan diğerleri ise tek katlı bölmelerimdi. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış derler ya her defasında bu sefer yenerim deyip habire güreşirmiş:/) aslında bu hayatın özeti olan bir durum. aksi durum hayatın anlamını yitirmesidir. İşte bu nedenle bende diyorumki iç işlerindeki sağlık sorunları bu sene besleme ve varroa mücadelesini yapmamı aksattı. Fare ineğide durumu değerlendirdi bu sene böyle oldu. Seneye gene hiç kayıp yaşamadım diye hava atarız inşallah:/) hatırlayın canım evveli seneler öyle değilmiydik:/( genede buna şükür mart başı arısız kalıp bide bu durumu haber yapmayıp arı  satın almak için sağda solda dolanmıyoruz:/)


Bu cumartesi tavuklarımıda yazlık konuma geçirdim. Isıcamlı olan kapılarının camını söküp yerine demir doğramadan bir tel aparat taktım. Artık bende onlarda rahat edeceğim. Zira kışa girerken bu tel parça sökülüp cam takılacak işlem tamam.


Havalar ısınınca içerisi acayip bunaltıcı olmuşdu. Şimdi rahatlarlar.

14 Mart 2012 Çarşamba

Dün akşam misafirlerim vardı.

Dün akşam misafirlerim vardı. Sevgili ustam Ali Türk ve ekip arkadaşım Saim Gürel aileleri ile birlikde ziyaretimize geldiler. Ekip arkadaşım dedimde epey oldu bir arkadaşımız abi sizin arılar ortakmı demişti:/) tekrar söylüyorum bizim gönüllerimiz ortak. Dürüstlüğümüz doğru sözlülüğümüz dışında her şeyimiz ayrı ve farklı. Neyse konuya geri dönelim; bizimki gelir gelmez aldı eline  civcivi bakışları yaw bu ne zaman yenir hale gelirki der gibiydi. O sırada mirili Fatih de anlamış bu durumu olacakki bizim horoz hala dul diye iç geçiriyomuş:/( diyeceksiniz vışş erdinmi ne, nerden hissetin bunları..eşte öyle:/(


Saim kardeşim gelirken yanında  İzmir'li arıcı ve aynı zamanda plastik çıta ve plastik taban altlığı imalatı yapan Api Petek firması sahibi Ersen Yorulmaz beyin ürettiği plastik çıta ve ham petek amaçlı kullanılacak olan plastik aparatları getirmiş. Bunları inceledik nasıl kullanmamız gerektiğini de tartıştık. Bu sene bunları deneme amaçlı kullanacağız bakalım sonuçlar ne olacak. Sektördeki firma sayısı arttıkça fiyatlar düşecektir yani bizler kazanacağız:/) o nedenle destekliyoruz.


Aparatlardan beyaz plastik çıta bizim ustaya kaldı:/( kalfa olarakda bize siyah ham petek aparatları kaldı:/) Unutmadan hakkını yememek lazım masadaki pasta böreklere hiç el sürmedi:/( bizde böyle durumlarda tahtaya vurulup bir şey denir ama ......neyse hayr olsun diyelim. Birde bu aralar oldukça ciddi takılmakta. Çıta incelemeye bakın hele peh peh peh.....:/)

11 Mart 2012 Pazar

Bu hafta hava soğuktu arı açamadık...

Arı açamadık ama önemli işleri bitirdik. Bu hafta sonu iki günümü bahçemde geçirdim. İki gün içinde bayağı bir işi hallettim. İki hafta gelmeyeceğim ama gözüm arkada değil.

Yaklaşık iki aydır kümesin tabanında temizlik yapmamıştım.


Zemindeki tahta ızgaralar kaldırıldı, kazındı ve basınçlı yıkama makinesiyle yıkandı.

Beton zeminde kürekle kazındı. Yaklaşık bir el arabası gübre çıktı. Yanması için bahçede uygun bir yere döküldü.

Bizimkiler kimedir havaları bilmem ama pek alımlı çalımlıydılar:)

Bu haftanın en önemli işi ise meyve bahçesinin çapalanmasıydı. Çapaladıkdan sonra gübreleme de yapıldı.İki günümü aldı. Budama işi ve ilaçlama daha önce hallolduğundan mart ayında bahçede yapılacaklar tamamlandı.

Geçen seneden kalan kararmış petekler eritildi.

Süzülüp donmaya bırakıldı.

5 Mart 2012 Pazartesi

Ciddi ciddi arıcılığı bırakmayı düşünüyorum:/)

Bu sene kuluçka makinesine kafayı takmış bulunuyorum. İnternette görmüştüm; plastik turşu kavanozundan kuluçka makinesi yaptım. Derdin neydi derseniz googla da aratın bunun resmi ilk sayfada çıkıyor. Ama tıklıyorsunuz denemişlermi, sonuçlar olumlumu yoksa olumsuzmu bir bilgi yok:/( fakat milletin derdi her neyse bu aleti çok tıklamışlar ve ilk sayfaya taşımışlar. Sanırım uzmanlardan ders almışlardır:/) diyeceksiniz ne demek bu; bizim usta da googlada ilk sayfaya çıkmak için  öyle yapıyor:/)


Gittim kendime bir digital termostat aldım. Derecenin onda birine hassas.. Bir bilgisayar fanı aldım en ufağından. Tabi ısıtıcı olarakda bi adet ampul...

Kavanozun kapağına 0,5 mm delık açıp altına fanı sıcak silikonla yapıştırdım. Termostatın probu ile ampulun kablosunu da gene açılan delikten geçirdim.


Kavanozun alt kısmında zeminden 2 cm yükseklikde telden bir yeni zemin oluşturdum. Yumurtaları bu tel zemin üzerine dizdim. Telin altında da su bulunmakda. Kavanozun yan kısımlarında iki tane 0,5 mm lik delik varki fan yardımıyla yukardan gelen temiz hava buralardan çıkmakta. Sonuçlara bakara söylüyorum buna birde kumaşdan bir fitil yapıp nem oranını yükseltirsem çok daha iyi olacak.


9 şubat akşamı koyduğum 8 adet yumurtayı 3 mart günü çıkmamaları üzerine kırıp kontrol ettim. Üç tanesinde civciv oluşumu başlamış fakat ölmüşlerdi. 11 şubatta koyduğum 2 adet yumrtayı ise bıraktım. Bu sabah yani 5 martta sabah saat 05 30 da baktım kavanoz ötüyor:) gittimki köşeden yumurta çatlamış ve cik cik ses geliyor. Aldım o bölgeyi büyüttüm. Geri içeri bıraktım.  


Bir saat dolmadan tamamen kabukdan kurtulmayı başardı.

Kurtuldu ama bayağı bir yoruldu. yaklaşık 4-5 saat dinlenip kuluçka makinesinde kurudu.

Tamamen kurudukdan sonra aldım piliç olana kadar kalacağı bölüme aktardım.

Bu işi yaparken internetten faydalandım. Arıcı dostlarımızdan Emrah Karadenizden bilgi aldım. Emrah kardeşim ile konuşurken dedim usta:/) ... bir an şaşırdı abi dedi usta kim:/)...yani anlayacağınız usta benim demedi..Mütevazi adam nede olsa. Bizim ustaya gelince burnundan kıl aldırmıyo adam:/( kaç yılda zor kalfalığı verdi:/) anlayacağınız diyorum ustayı değiştireyim. Emrah ustam olsun en kısa zamanda usta olurum nasılsa://) sırf bu nedenle arıcılığı bırakıyorum numarası yaparak ustayı değiştirip bizimkinden kurtulmayı düşünüyorum:/)