28 Eylül 2009 Pazartesi

f1 karniyol, kışlık bal kemeri ohhhh tamama az kaldı..

Bu hafta sonu işe terastaki arılardan başladım. Zira cumartesi sabah hava güzel ve rüzgarsızdı. İyikide öyle yapmışım zira öğlene doğru rüzgar çıktı. Bu sene kendi üretimim olan f1 ana arı yavruları dizmiş.



Halada yumurtaya devam ederken tarafımızdan yakalandı:))



Yaşam bu işte doğanlar ölenler bu devirdayim sürer gider tüm canlılarda..


İnvert şurupla beslemenin meyveleri görülmeye başlandı bal kemerleri oluşturulmaya başlanmış. Havalar müsade ettiği sürece devam edeceğim. Besleme işi çıta başına 1,5 kg toz şeker olana kadar devam eddecek.



Bu hafta bazı zayıf kovanları birleştirdim. Aslında en doğrusu aşağıdaki gibi 9-10 çıta arılarla kışa girmek. Fakat ben hobi tarafım ağırbasınca kolonilere kıyamadığımda oluyor tabiki. Eh napalım balkon fakirlerine de ihtiyaç var memlekette dimi..


Benim sepet kovanın her görüntüsünü yayınladığımda Ali Türk atlar ve bunları besle der. O nedenle sepetin görüntüsünü değil ama bu hafta şerbet verme yöntemimi yayınlıyorum:) bizim kız hala kovasını arıyodu. Babanın da hayırlısı dimi:))


25 Eylül 2009 Cuma

Balkonda işler tıkırında

Bizim balkon fakiri.... yav cuk oturdu bu isim... evet evet bunun adı "balkon fakiri" niyemi Bu kovan geçen sene Almanyadan gelen 37 nolu "karniyol" un kızlarıydı. Mart ayı gibi 37 değiştirilmiş ve yeni anayla devam ediyorlardı bende bu kovandan bölme yapıp anasız kısmında bu sene gelen 61 nolu safın f1 ini ürettim. Analı kısım ise yağmalanmaktan bitap düşmüşdü. Toplasan 1.5 çıta arı kalmıştı içinde. Şunu gördümki arıların hafızası çok güçlü zira şerbet veriyordum diğer kovanlara bindirme felan yok buna anında hepsi yükleniyordu. Sonunda dayanamadım aldım geldim kışlığın balkonuna. Burada önce işler iyi gidiyor gibiydi fakat bir ara ne oldu anlamadım ana birden yok oldu. Muhtemelen ben çıta arasında ezdim. Kendileri ana yaptılar oda eşleşme uçuşundan dönemedi. Kara kara düşünürken Ali Türk ü kekledim onun ürettiği analardan bir tane kapdım ve verdim. İşde hikayesini kısaca anlattığım bu "balkon fakiri" yavruyu döşemiş.

Ana arı mevcud arının saracağı yer kadar yumurta atmış. Tek bir arı bile boşda değil. Ayrıca enterasan olan bir durum da şuki bu kovana ana arı verene kadar her gün balkonda yerde 10 civarı ölü arı buluyordum ana arı kabul edilip yumurta atmaya başladı başlayalı yerdeki ölü arı sayısı sıfır. Buda benim için iyi bir gözlem oldu zira sadece kış arılarının uzun yaşadığını biliyorduk buda enteresan oldu. Fakirin bal kemeri böyle olur deddirten görüntü :D





Balkondaki ana arı böyle güzel yavru döşemiş olurda ben naparım artık dumansız açayım diye, rahat rahat besleyim diye ve dahi kışın özlem giderebilmek için bu ruşeti asetat kapladım. Bunun için bir gömlek poşeti kullandım oda XL miş bizim balkon fakirinin de bedeni böylece XL oldu :D

Keratalar şimdiden gülücük atmaya başladılar asetat altından bakalım kışın nasıl olacak aramız..

Örtü tahtası olarak 0,5 cm kalınlıkta poliüretan levha kullandım. Bu kışın rahat edecekler..







23 Eylül 2009 Çarşamba

Arılarda kışa hazırlık çalışmaları....




Arıların kışa girilirken sıkıştırılması ve soğuğa karşı korumaya alınması işlemi bu güne kadar defalarca işlenmişdi.Ama ben kışa yavaş yavaş girmekte olduğumuz bu günlerde tekrar üzerinde konuşulması gereğine inandığımdan bu hafta konuyla ilgili bir film hazırladım. Bu uygulama olanakların en az düzeyde olduğu arıcı arkadaşlarımızın dahi rahatlıkla uygulayabilecekleri bir yöntemdir. Ben arıcılık konusundaki bilgi düzeyimi filmler sayesinde oldukca geliştirmiş biri olarak uygulama filmlerinin özellikle bu işe yeni başlayan arkadaşlarımız için iyi olacağı düşüncesindeyim.


Bayram tatilinde karakovanda sıkıştırma uygulaması da yaptım. Bunun için poliüretan levhalardan kovanın içine uygun bir bölme tahtası hazırladım. Buna ahşaptan tutacak da yaptım..


Karakovanın içine yerleştirdim. Üstte ve yanlardaki boşlukları sünger parçaları ile doldurdum. Bence ısınmaları için gerekli alanı sınırlamak amacıyla iyi oldu..
Ali Türk bu karakovanı her gördüğünde abi bunu paçavrayla sıkıştır deyip dururdu bakalım buna kusur bulabilecekmi:)))


16 Eylül 2009 Çarşamba

Bal eritme kazanında değişiklik...

Bizim bal eritme kazanında modifikasyon yaptık. Malum daha once ustten daldırmalı bır sıstem uygulamıstım ama suyun alt kısımlarında ısınma problemı yasadık. Oradakı amac kovayı delmemektı ama sartlar mecbur kıldı. Alttan delıp ısıtıcıyı monte ettık.




Bal tenekesını ıcıne yerlestırdım ısı en fazla 45 derece olacak sekılde termostatı ayarladım. 2 gün bekledı bal ıcınde.

2. günün sonunda tamamen erimiş kavanozlara doldurdum.

14 Eylül 2009 Pazartesi

12-13 Eylül yapılanlar....

Çalıştığım iş yerinde bulundurduğum ruşet millete aman vermez olunca Ereğliye götürmüştüm onu. Son tur varroa ılaçlaması yaptım ve şerbet verdim. Hoş bunun ihtiyacı yok gördüğünüz şerbetliğin altını bile ördüler. Kış arılarını yeterince hazırlasın diye besleme yapıyorum.


Benim sepet kovan arslanlar gibi.. Cumartesi bir doldurdum şerbetliği ..



Pazzar günü baktım boşalmış.



Pazar günü hemen bır daha doldurdum. Bu sene kışı çıkarırsa tamamdır..


Bu hafta kovanlara 750 gr kuru toz şekere tekabul edecek şekilde şerbet verdim. Bu artarak devam edecek...Bu arada gece gündüz ısı farkı benim orada hissedilir ddüzeyde bu nedenle sıkıştırma işleminede başladım. Arıların basmadığı çıtaları alıyorum. Çıkan çıtaları ise güveden korumak amaclı olarak ise boş bir ballığın uzerını naylonla kapadım..


bunun uzerine koyduğum ballıklara çerçeveleri yerleştiriyorum.


Boş bir yerinede kapak içinde asetik asit koyuyorum.


En son olarak da üzerine naylon lapatıp acılmaması ıcın de bır bos ballıklada kapıyorum.


Karakovan da kontrol edildi tabiki yarıyı bulmuşlar. Bunlarında şerbet takviyeleri yapıldı.

Bu gun pazartesi balkondaki "karniol" u kontrol edelim dedim açtım.. Yumurtalar atılmış dedim havan batsın bee:)))


11 Eylül 2009 Cuma

Ana arı böyle kabul ettirilir:))


Bu gün saat 10.30 gibi açtım baktım bizim ana kabul edilmiş. Ali abinin dediği gibi geçen sene çok tecrübe edindik bu konuda.

10 Eylül 2009 Perşembe

Saldım anayı arıya mevlam kayıra......

Bizim ustadan aldığımız "karniol" ana arıyı salı akşamı kafeste vermiştim kovana dün baktım ağızdan beslemeye başlamışlardı bende açtmıştım kek kısmının telini.

Bizimkinin sıcaktan akan kekden dolayı ağzı yanık ya bir kek yaptırmış bırak erimeyi arı yiyemedi bile. Bende bu gün anayı saldım. 2 saat sonraki kontrolde gözlere kafasını sokup çıkarıyor ve alımlı alımlı dolaşıyordu.

9 Eylül 2009 Çarşamba

Harman vadeli alışveriş:))

Dün ve evveli gün bizim balkondaki anayı göremedim. Muhtemelen çiftleşme uçuşu hüsranla sonlandı.. Aklıma benim sevgili ustam geldi tabiki;) Dedim seni özledim yanına gelecem bide şu ürettiğin anaları merak ediyorum bir tanesini yanına al bakayım:)) Akşam üstü iş yerinde buluştuk ana kafeste dedim iyiymiş aldım gitti. Baktım gözü elimde ve cebimde yav dedim harmanda öderiz biraz idare et:)))

Bu arada baktım paketlenmiş analarda yerde beklemekte bunlar kimin dedim aaa tanıdık onlar abi ben adreslerine teslim eder tahsilatı da yaparım dedim ama yemedi ah ah onlarıda alsaydım geçen sene 2-0 lık maçın intikamı 15-0 olarak alıncaktı.

Neyse gece 24.00 gibi kafesi çıta aralarına kek kısmı aşağı gelecek şekilde ve dahi telli kısım çıta aralığına bakacak şekilde iki çıta arasına yerliştirdim. Bu gün saat 12.00 gibi baktım telden anayı besliyorlar valla helal olsun dedim nede olsa bunlar rahmetli 37 nolu "karniol" un kızının kızları kan çekti tabi....


Dedim iş kıvama gelmiş hemen kekli kısmın telini açıp bıraktım kendileri çıkarsınlar inekler bana ne her işi ben yapacak olduktan sonra onlara ne gerek var dimi ama...

Kek kısmı açıldıktan sonra aynı şekilde çıta arasına sıkıştırıp bıraktım...







7 Eylül 2009 Pazartesi

Kış hazırlıkları......

Bu sene Ereğlide terasta bulunan bir oğulun anasını ayırmış ve onda kendi f1 imi üretmiştim. Bu ayırdığım oğulun başına gelmeyen kalmadı habıre yağmalandı sonunda baktım olmayaccak aldım getırdım ıstanbula. Burada ıyı gıdıyordukı bırden anası yok oldu ölüsünüde dırısınıde bulamadım. Ciddi soyluyorum bu arı balkonda olduğu ıcın bulma olasılığım yuksektı. Artık buyuk olasılık ben ezdım kontroller sırasında. Bunlar kendılerı bır ana yaptılarkı sımsıyah bakalım bizim buralarda erkek bulupda eşleşebılecekmı...





Ereğlıdekı kendı uretımım olan f1 ıse bu hafta basmış yumurtayı... Salınıp duruuu...





Bu hafta bazı kovanların ust ortulerını yenıledım. Sıkıştırma ıslemlerıne basladım yavas yavas..


Bu sıkıstırma cok ıslendı ama bu ıse yenı baslayıpda bızı ızleyenler ıcın kolaylık olsun dıye ıslemekte fayda var tabi. Eger bölme tahtanız yoksa kabarmıs bır petek de bu ısı goruyor.


Almanyadan gelen 21 nolu f1 karnıol ana basmış yavruyu.. Yanı bu kovanlarda yavru azalmamıs..


61 nolu safda da durum aynı hatta dahada ıyıydı.


onda da yavru azalması felan yoktu...


Benım ana uretım kutularımın destekcısı olan depo kovanın ustune asetat denılen seffaf malzemeyı cektım. Bunu kısın sık sık kontrol etmekde fayda var... Bu bıse buyuk kolaylık saglayacak.



Bu hafta kovanlarımın 9 tanesı harıc hepsının şerbetlıklerı takılıp dolduruldu.. Ustlerıne keklerı kondu..Son varroa ılaclaması da yapıldı...Bundan sonra yapılacak en onemlı ısım serbetleyıp kışlık stoklarını olusturmak.


2 Eylül 2009 Çarşamba

Hıh sanki biz kek yapmadık:))

Dün akşam iş yeri hekimliği yaptığım firmaya giderken saat 17.15 sıralarında Mustafa abimize 20 kg kadar bal bıraktım. İftardan sonra gel al dedi. saat 20.30 sıralarında nur topu gibi 100 kg kekimiz oldu. Bu arada haberlerden öğrendiğime göre Yusuf Şimşak ve Asım Kadıoğlu da benden sonra gelmişler. 100 kg kek tek başına bunları ufak porsiyonlar halinde hazırla ve naylon torbalara koy baktım yemeyecek:)) Kafayı çalıştırdık sabah iş yerine götürdüm az bir şey canııım bir el atıverin dedim hepsi atladılar:=))

İmalat müdürümüz Erol beyde iş bitimine yakın bize katıldı. Abi sıkılırsın boş durma felan dedik ama ben müdürüm sadece denetlerim dedi yani yemedi:))

100 kg keki halletmeye az bir şey kalmıştıki Şami Ustamız oruçtan olsa gerek hani azdı ne bu be felan diye bağırarak üstüme atladı yakın döğüş teknikleri konusundaki yeteneklerimi bilemediğinden çabuk ekarte oldu. Bu arada enteresan olan bir diğer noktada bizimkiler sanki horoz döğüşü izliyorlar ayıran felan yok tabi doğal olarak Şamil ustamıza yazık oldu. Son görüntülerini karizması çizilmesin evde dr u acayip hallettim diyebilsin diye yayınlamıyorum:))


Neyse ufak tefek sorunlara rağmen kekleri 300 er gramlık küçük porsionlar halinde poşetlere koyup kullanıma hazır hale getirdik. Bunları örtü bezi altına çıta üstlerine verdiğim için uygun şekilde yassıltıyorum.