31 Mayıs 2010 Pazartesi

Kim demiş bahar balı alamıyoruz diye:)

Bu hafta bahar balı ve kanola balını sağdım. Geçen sene ayçiçek balıyla birlikde sağdığım kanola balı donmuş gözlerden çıkmamışdı. Arıları önlerine koyduğum kontraplakların üzerine silkdim. Oldukça sakin bir sağım oldu.



Ortalama beş katlı kovanda sağım yaptım ve 35 civarı ballı çıta aldım. Bunları süzdüğümde 2 tenekeye yakın balım oldu. Sır alma görüntüleri bence önemli zira ben ilk olarak Ali Osman Çalık abimizin bloğunda yayınladığı sır alma görüntülerinden çok faydalanmışdım. Olurya bir izleyene faydası olur diye düşündüm.


Bal makinada döndükçe, muslukdan süzgeçe aktıkça Bizimki bakdım dikkatle izliyor:)

Ben yerinde olsam bir parmak alırım deyince dururmu:)

Geçen hafta bahçede suratı asık pozlar veriyordu balı yiyince güller açtı:)

Benim balkon safı 5 çıta arılı ve ruşette sıkıştı. Normal kovana almaya karar verdim.

Güzelde yavru atmışlar ortadaki üç çıtaya.

Anlamadımki nesini beğenmediler. Tam orta çıtanın ortasına dilmişler memeyi. Meme kapanmış değiştirecekler heee çok beklersiniz deyip kestim memeyi.

Buda bu sene kendi yaptığım bölme ve f1 karniol ana. Benim maşallah adını verdiğim bir ana arım vardı, yaklaşık üç sene üst üste kat atmışdım hiç oğula meyletmemişdi. Tıpkı ona benziyor, bununda karın bölgesinde noktalar mevcut. Onu benim Mehmet Yüksel kovanına aktardım.

Şu anda yedi çıtalı hayırlısı bakalım neler yapacak.

Seyithan abi bu kovanı ağırlığı nedeniyle beğenmemişdi. Terastaydı ve oradan indirmek için iki adet kata paylaştırmıştık bu arıyı. Bence kontrollerde kat indirme bindirme işi olmaması nedeniyle kullanışlı bir kovan o nedenle arılığımdaki yerini aldı.



24 Mayıs 2010 Pazartesi

Ana arı "körsün anladıkda sağırmısın be adam" diye bağırıyordu..

Bu sene saf karniolden yaptığım bölmeden çıkan f1 ana arıyı daha önce birleştirdiğim iki oğulun mevcut anasını halledip birleştirdim. Pazar günü baktım işlem tamam gazeteyi parçalayıp mülaki olmuşlar...10 çıta arılı bir kovan oldu. Ayçiçeğinde iş yapar.






Kovanlardan birinde daha önce bırakılan memelerden ana çıkmış olduğu fakat kendisi ve yumurtası görülemeyince tedbir olarak buna bir adet açık kapalı yavrulu yumurtalı çıta verildi. Eğer ana eşleşmeden dönemediyse meme yapacaklardır.


Forumda bir arkadaş sormuş ana arı niye bağırır diye. Bak işte böyle bağırır. Bana bakıp bakıp göremiyosun anladık körsün ama sağırmısın be adam diye bağırır. Hakkaten bu kovanda iki tane meme var kafaya koymuş oğul verecek. Elimde bir çıta var ve ben anayı arıyorum zira bölmeyle alacağım anayı kovandan yani ben ona oğul verdireceğim. Bu arada bir yerden ana arı bağırma sesi geliyor. Bir baktım elımdeki çıtada ve bağırıyor. Allahdan yakınlarda kimse yok zira kendi kendime gülüyorum bir gören olsa neler düşünür:)

Bu hafta sonu bahçe ve çevre temizliğine de bayağı vakit ayırdım. Nede olsa arıların büyük kısmı yedi eminde baksın işi ne:)

Güllerim bu sene bayağı güzeller arılarımda azda olsa faydalanıyorlar.

Bizim kızda bahçede suratının asıklığına bakmayın. Sırf ben gülmesini istedim diye böyle yapıyor:) bu yaşda böyle oluyor demekki insanoğlu inat...

Birde kartpostallık bir gül resmi çektim bakalım beğenecekmisiniz..


18 Mayıs 2010 Salı

Dostluk, oğul, balkon salatalığı iyiki böyle bir gruba girmişim dedim..

Bu gün postacı bana bir mektup getirdi. Yıllar varki mektup almam. Bu nedenle ilk gördüğümde hoşuma gitti ama gönderenin adını okuyunca işi çözdüm ve dahada houma gitti. Zira içinden sarı ve yeşil sivri biber tohumları vardı ve Bursadan arıcı arkadaşımız Serdar Özhan göndermişdi. Pek çok kereler söylediğim gibi gene söyledim iyiki böyle bir grupdayım. Kendisine çok teşekkür ediyorum.



Hemen evde saksı tabağına tohumlar dikildi.

Fide oldukları zaman bahçeye nakledilecekler.



Aşağıdaki resimlerde Erzincandan arıcı arkadaşımız Vecdi abimizin gönderdiği bamya tohumlarının fide olmuş halleri.

Gene vecdi abinin gönderdiği salatalık tohumlarından ürettiğim salatalıklar. Daha yeni çiçek açıyorlar. Rafların kollarına bağladımki rüzgardan etkilenmesin.



İşin en keyifli tarafıda balkon fakiri, balkon safı felan derken ilk balkon salatalığını da üretiyor olmam:) aşağıda balkon salatalığı görülüyor. Ali çatlayacak :)




Aşağıdaki film bu hafta çekildi. Millet oğullara kafasını yaslayıp fotoğraf çektiriyor bizde film çektik. Bu oğul dışardan geldi beleş bir oğul göya arıları azalttık ama bunla yolda bulduğumu birleştirdim 10 çıta olur tahmini bakacaz artık:)

16 Mayıs 2010 Pazar

Yumurta ticareti, arı kontrolu daha ne olsun:)

Bu hafta pazardan gerıye haber yapalım dedım. Bu gün yumurta ticareti için vizeye gittim. Bir kasa saf karnıol yumurta ve larvası götürdüm:) abi diyor yumurta kolesterolu etkılemıyomus:)

Müşterinin yumurtalar önünde bir fotosunu da aldım sonra inkar minkar eder:)

Gelelim cuma gününe. Aşağıdaki üç foto söze gerek bırakmıyo.
Yav dedim anayı bolmeye alırken atladıkmı dıye gıdıp baktım yok orada dolanıyo. Tek ızah esleşıp gelen ana vardı geçen hafta..







Aşağıdaki işçide enteresandı. Sırtına ne saplandıysa:)

Benim karakovanıda kontrol ettim. Arka kapakdan bu görünüyo:)

Ön kapakdan da bu. Tuzaklar da boş:)

11 Mayıs 2010 Salı

Kendimi avutmak için....

Bu sene daha önce söylediğim gibi kendimi geçmem lazım. Bir tanede olsa saf ana üreteceğim. Yada saflığı tartışılsa da büyük olasılıkla saf olacak bir ana üreteceğim demiştim. İkinci olan şu an için gerçekleşti. Benim balkonun özelliklerinden birisi daha önce hani şu tuzaklar ilk gündeme geldiğinde 2007-2008 yıllarında ben balkona aklımca tuzak kurmuşdum. İçine ballı kabarmış çerçeve koyduğum bir kutuyu mayıs haziran süresince bekletmişdim. İki ay boyunca bırakın tuzağa oğul gelmesini tek bir bal arısı bile gelmemişdi. Geçen senede aylardan ağustos ayı olması lazım balkon fakirini getirmiştim. Bu arı balkonda ana değiştirmeye kalkmış fakat yeni ana ortadan yok olunca eşleşmeden dönemedi diye düşünmüşdüm. Halbuki getirdiğim kovanda erkek yoktu. İşte bu deneyim bende bu uygulamayla kendi erkekleri ile eşleşecek ana üretimi için benim balkonun biçilmiş kaftan olduğunu düşündürdü. Bu düşünceyle hatırlarsanız iki çerçeve yavrulu yumurtalı arılı bir ruşeti geçenlerde aldım geldim bizim balkona.

Yeni ana arımız gözden çıkdı ve eşleşip geldi...


Veee mutlu son bizimki ilk yumurtaları gözlere bırakmış. Şu anda kafamın bir bölümü rahatladı elimde saf olma olasılığı yüksek bir ana arım var. Şimdi insanlar hıh çevrede arı vardır ve erkekler bilmem kaç km çapında uçarlar bu nedenlede ana arının saf olamayacağını söyleyeceklerdir. Dedikleri doğrudur ama bu ana hiç yokdan iyidir. Elimdeki iğneli secereli safı kaybedecek olursam bununla avunurum.

Bu seneki planlarımdan birini tamamladım.


8 Mayıs 2010 Cumartesi

Bu hafta cuma günü gittim geldim....

Bu hafta sonu Türk Tabipler Birliği seçimleri var. Aynı zamanda da anneler günü. İşte bu nedenlerle bu hafta sonu Ereğliye gidemiyorum. Çarşamba günü arılar nakledilirken de ortalık darmadağın bırakılmışdı. İşte bu nedenlerle de dün arılıkda aldım soluğu. Genel durumlar iyi şu anda 5 adet katlı kovanım var ve hepsi tek tek elden geçti.

Bizim saf arslanlar gibi. Ali Türk bundan yavrulu çıta alacam demişdi almış yerinede diğer kovanlardan ballı çıtalar koymuş. Bu günkü kontrolde bloke olmuş gibiydi. Hemen yavru alanına esmer kabarmış işçi gözlü petek verildi buna kabartılmakda olan temel petekler yaklaştırıldı ki giden yavruların yerine yenileri gelsin ama yavru alanıda çok genişlemesin ki bizimki iğneli olduğu için sperminin bitme riski en alt seviyede olsun.

Kovanlarımı yeniden numaralandırdım. En son memelerini kestiğim kovan gene meme yapmış. İllede oğul verecem diyor. Dedim ver, aldım anasını iki çıta arıyla 3 numarada bulunan anasız kovana oğul olarak verdim:)

Birleştirme işi gazete kağıdı kullanılarak ve iki kat arasına geçen sene kullandığım aparatlar kullanılarak yapıldıki üstteki arı üstten, alttaki altdan çalışsın.


Bu birleşme sonucu 6-7 çıtalı bir koloni ortaya çıkacak. Buradaki ana yaşlı olması nedeniyle 1 nolu kovandaki genç ana çıkıp yumurta attıkdan sonra imha edilerek birleştirme yapılacak.

6 Mayıs 2010 Perşembe

Gebzeye kanola balı takviyesi yaptık:)

Dün Hacı abi ve bizim ustayı aldım ver elini Ereğli. Amacım eldeki tapon arıları bizimkine emanete vermek:) Adam arabadan iner inmez doğru erik ağacına gitti. Yav azda kıza bırak deyincede


Üç beş tane yedik be yav diye üste çıkmazmı. Ağaçda erik kalmadı be neyse yedi artık ses etmeyelim dedik.



Yemek faslı başlayınca ben makinayı hazırlarken uyanık ya tabakları değiştirmiş görmemiş gibi yaptık görüntüledik. Aklınca bakın ben ne kadar dr ne kadar yiyor diyecek:) Kamyoneti kullanan arkadaşı peşin peşin doyurduk. Taşıma faslına gelince utandı yardım etmek zorunda kaldı:)



Hacı abi zavallı arılar bu dağ başında nedir çektiğiniz diyerek kovanları taşıyor. Fakat Gebzede sıfır ballı ve aç yaşamayı öğrenmiş kolonilerin olduğu kovanları taşımaya alışkın olması sebebiyle biraz zorlandı. Şaka bir yana benim kovanlardaki bal durumu onun arılığı komple rahatlatır.




Gecenin finalinde ise kapağını çakmayı unuttuğu bir kovanı kaldırırken kapağın açılması bizi bayağı güldürdü.


Evet şu andan itibaren gerçek hobi arıcılığı yapmaya başlıyorum. Hobi denen bir uğraş bence gün sonunda yorgunlukdan bitap düşülen bir uğraş olmamalı. Bir canlıyla uğraştığımız onun yaşamına müdehale ettiğimiz bir uygulama olan arıcılık asla eksik yapılmamalı. Bu nedenle yetişemiyorum denmemeli. İnsan oğlu hobisi uğruna evini ve ailesini ihmal etmemeli işte tüm bu nedenlerden dolayı kendime 5 adet katlı kovan, 1 adet özel kovan, sepet ve karakovanımı bırakıp kalanları Ustama emanet olarak verdim. Etinden sütünden yününden yararlanabilirsin dedim. Bana Nasrettin hocanın meşhur kazan hikayesini anlatmaya başladı dedim ben anlamam benim kazan doğurmazda ölmezde:) Arısız kalırsam arı isteyen olursa gelir alırım dedim ve teslim ettim. Aslında onun uyanamadığı şey; bunların zaten dört tanesinin onun, karnıol anaları kabul ettirip verdiği koloniler olduğudur.





4 Mayıs 2010 Salı

Gebzede harman zamanı meğer bu aymış:)

Bu gün gebzedeydim. Bizimki muğlaları tarafından tonla şişlendi:( ama bir enstantene vardıki aşağıdaki fotoda görülen pozisyonda ve işaret parmakdan kutu içindeki işçi tarafından şişlendi. Usta adamız herkes yapamaz bunu felan diyor, yedik gibi yaptık yarın arı taşıyacaz arayı bozmamak lazım.

Aklınca karakovanıyla hava atacak, yarın görecek benimkini bakalım ne hale gelecek:) bu arada kapakdaki arıları içeriye atmak için tahta getirmiş yav dedim biz ağıza leblebi atar gibi arı atarız kovanın içine ve dediğimi yaptım. Filmini yayınlamış bizimki (bunu Cemil ustam dediydi benim hareketi görünce yalan oldu yaw:)

Bu arada gebzede harman zamanıymış ürünlerin hasadı vardı hayırlısı olsun bereketli olsun. Akşama kadar karın tokluğuna çalıştırdı yarın gelecek ya ama ahd ettim aç karnına çalışacak:)

Cemil ustam bana dr civanım diyen ilk ve tek insandır. Yıkamış ayakkabıları kurutuyor, ama marangoz ya ayakkabı kururken çekmesin diye merdiven küpeşte topuzları felan kullanıp kalıp hazırlamış. Mucitlik bu işte soranlar vardı:)