Bir haftalığına Ayvalık sarmısaklı beldesinde tatil yaptık. Tatilde amaç bizim prensesi eğlendirmekti.
Tabi bizde sayesinde biraz stres attık.
Kaldığımız otelin pergolalarının altı böyle kırlangıç yuvaları ve annelerini bekleyen yavrularla doluydu. Her canlının yavrusu ve yuvada böyle beklemeleri bir başka güzel.
Hem anne hemde babaları geldi.
Akşamları anfi tiyatroda animatörlerin gösterileri Muhteşemdi. Tongaya basarsanız sizide malzeme yapıyorlar ve sonunda kendinizi havuzda yada elinizde ödülle alkışlanırken bulabiliyorsunuz.
Animatörler Üniversite ve turizm seyahat bölümü mezunları. Hayatın çok çok başındalar. O kadar gayretli ve özenlilerki benim meslekteki ilk yıllarım, yaşadıklarım aklıma geldi.. Kendilerine dolu dolu teşekkür ediyorum. Kızım çok eğlendi..(laf aramızda bende)
Ayvalık ve çevresinide gezdik.Cunda adası güzel bir yer. Türkiyenin ilk boğaz köprüsü burada ve arabayla köprüden geçip adaya ulaştık.
Yolunuz düşerse Rahmi Koç müzesini mutlaka gezin. 5 tl ye geziliyor.
Antika bir bisilklet
Dalgıç elbisesi. Bizim usta dalamadığını söylerdi tam ona göre girecek içine cup suya :)))
Antika oyuncak yada maket arabalar
1941 yılı yapımı sandallara kıçdan takma tabir edilen bir motor
Ne havalıymış bu arabanın sahibi o zamanlar
Motorsikletler sıfır gibi saklanmış
Benim çocukluğumda vardı böyle bir makaralı teybim..
Antika fotoğraf makineleri
Zeytinin yağının eski tarihlerde sıkıldığı pres
Fotoshop olmadan doğal çekim bir aile selfimiz. Şeytan sofrası denen yerde.
Cennetten kovulan şeytan efsaneye göre bir ayağını buraya Ayvalık ta şeytan sofrasına diğer ayağınıda midilli adasına basmış ve dünyaya inmiş ....Buda ayak izi ve bizim insanımız buraya para atıp dilek dilemiş. Şeytandan medet ummak nasıl bir şeyse...
Şeytan sofrasının manzarasıda bu doyulmaz güzellikte.
Geçtiğimiz haftayı böyle gezerek dinlenerek geçirdik. Bu hafta sizlerle gördüklerimi paylaşmak istedim. Bayram sonrası arıcılık ve asıl hobilerimizle ilgili paylaşımlarımıza dönerim.