30 Haziran 2008 Pazartesi

FOTOĞRAF MAKİNAMI UNUTMADIM !......

Evet bu hafta sonu arılığa giderken makinamı unutmadım. Parmağıma bağladım ipini :) Cuma günü ilk iş terasa koyduğum 43 numaralı frolaynı kontrol ettim. Geçen cuma akşamı kafes içinde kek kısmı kapalı olarak verilip, dört gün bekledikten sonra salı günü kek kısmı açılıp kafes içinde ruşete verilmişti. Bizimki çıkarılmış arslanlar gibi geziyordu çerçevelerde.



Cuma günü 1 litre şerbet verildi. Pazar günü tekrar kontrol edildi. Bu ana ilk verilirken 2 adet yavrulu ve arılı çerçeve bölme yapılarak verilmişti. Yanına bir adet temel petek ilave edilmişti. Bu hafta bunun kabartılmış olduğu görülünce dışa bir temel petek daha verilip birde kapalı yavrulu bir çerçeve kıyak yapılarak verildi. Ama böylece beş çerçeve ruşete şerbetlikle birlikte sığmaz oldular ve bizde onları artık kovanlandırdık.Pazar günü tekrar 1 litre şerbet takviyesi yapılıp haftaya görüşürüz dendi ve kovan kapatıldı.

24 Haziran 2008 Salı

Malatyalı Ölmüş !.....

Cumartesi günü kovana saldığım ve hırpalanan daha sonra kafese aldığım 44 numaralı frolaynı malesef kaybettik. Kafeste son nefesini vermiş. Bu gün kek kısımlarını açmak için gittim arılığa bu görüntüden sonra bu ruşetteki arıların yapmış oldukları üç adet ana gözü de bozuldu ve kutuda hazır analardan biri kafeste kek kısmı açık olarak verildi. Diğer ruşete geçtim tabi moral sıfıra yakın baktım 43 nolu frolayn duruyor. Hemde arılar sakin bir şekilde kafesi sarmışlar. İlk kez anayı ağızdan beslediklerini gözlemledim. Bu ruşette de iki adet ana memesi vardı bunlardan birini güzelce kesip kutuya verdim inşallah kesmezler diğerini bozdum. Bu kafesinde kek kısmını açtım bıraktım. Bu ruşete de 3 metrelik bir yer değişimi uyguladım eski yere bir ruşet koydum 6-7 tane tarlacı dolanıyordu. Geçenlerde Ali şekerli bir yorumunu okumuştum demiştiki anayı fazla geciktirmekte problem doğurabilir diye Mehmet Yüksel arkadaşımızda anayı kendileri çıkarsınlar sen salma demişti işta tüm söylenenler böylece uygulandı çerçevelerde son kez larva kontrolu yapıldı yok heralde artık başka çareleri kalmayacak ineklerin kabul edecekler. Hafta sonunu iple çekecem bir tutsun tamam. Bu gün bir arkadaş aradı onun frolaynda boğazdan iğnelenmiş önemli değil yakın çevreden bir tane tutsa yeter abim benim. Şimdi bakın bu bir ispiyondur. Eskiden köy sünnetçileri vardı ellerinde sünnet malzemelerinin bulunduğu çantaları köy köy gezerlerdi ismi lazım değil birileri böyle bir çanta yapacakmış ve bu çanta ile ......nınının nınının diye başlayıp devam eden bir melodi vardı ya işte size de ip ucu benden bu kadar artık projesini kendi zamanı gelince açıklar işte bu projeyle tek bir tane bile yakın çevrede kabul ettirsek yeter bunun kızlarını üretiriz. Haydi hayırlısı diyelim. Ha unutmadan bu gün telefon çaldı baktım isme bismillah ya hayırdır nasıl oldu deyip açtım bir frolayn kabul görmüş ama köy sünnetçisinin gidemeyeceği bir uzak köyde olsun sevindik o bölgede denensin sonucu görelim amaç buydu zaten. Geçtiğimiz hafta sonu telaşla fotoğraf makinasını unutup gittik arılara bu gün sabah kamerayı aldım göya film çekecez iş yerinde pili şarja taktık sonra öğlen izin alıp gittik pil hala iş yerinde şarj oluyor:) Artık görüntüler haftaya.......... Ne yapalım idare edin işte ben buyum:)

23 Haziran 2008 Pazartesi

Arkadaşlar Hafta sonuna kadar bekleyeceğim !....

Bu gün Murat Çakırla konuşuyoruz bazı ırklarda ana arı fremonu fazla bazı ırklarda az olurmuş. Bu fazlalık veya azlık arılarda rahatsızlığa neden olup anayı kesmelerine sebep olurmuş. Ben geçen sene hafta sonları gidebildiğim için yeni anayı kafeste pazar günü verir bir hafta sonra cumartesi kafesi açardım diyor. Kafeste bir hafta beklemesinin ne sakıncası olabilir beslerler diyor. doğrusu bende anasız kutuları birleştirirken bir hafta tel örgülü tutup sonra açmıştım hiç birbirlerini kesmemişlerdi tek bir tane bile kovan önüne ölü atılmamıştı. Bu nedenle alman kızları bir hafta boyu kafeste tutup cumartesi salmayı düşünüyorum. Ne meşakkatlerle geldiler riske girmemek lazım. Zaten pazar günü bir tanesinde meme başlangıcı vardı kestim birde yer değiştirdim eski yere bir ruşet koydum ki tarlacılar orada kalsınlar, iyice mecbur bırakacam onları kabul etmekten başka çareleri kalmasın ineklerin:)

GELDİLER BE GELDİLER!......

Geçtiğimiz cuma sabah saat 10.00 telefonum çaldı postacı arkadaş arıyor abi senin paket geldi (düşünebiliyormusunuz mahallenin postacısı ile bile dostluk kurup cep telefonumuz verildi analar gelince vakit kaybı olmasın diye) hemen fırladım saat 11.00 analar elde fakat Türkiyede naylon poşete konmuşlar hemen açtım 1-2 tanesi hareketsiz gibiler biraz su verip yola devam ettik saat 11.45 Gebzedeyim. Ali Türk (yol boyu 45 dakikada 4 kere aradı nerdesin sağlarmı diye) ile beraberhemen fırladık doğruca Şile ye arılığa vardık. Zor durumda olanları yalattı bizimki diğer arılara bu sefer şunu öğrendim bu arı milleti kedi gibi yalanarak temizleniyor sakın yıkamayın. Arılar banka adı verilen anasız kovana verildi 2 tane bana ruşetlere bölme yaptık (uyanık olacaksın böyle durumlarda kendi arılarıma kıyamadım) 2tane dört gözle ana bekleyen arkadaş geldi aldı. Diğerleri bankaya kondu. Banka kasası önünde bir poz verdik:)



Daha sonra anaları gönderen arkadaş arandı duygularımızı paylaştık hepsinden önemlisi teşekkür ettik hemde sonsuz teşekkürler zira hiç üstüne vazife değilken dudaklarında uçuklar çıktı dünya bir yol yaptı gitti geldi bir ton stres yaşadı ama sonuçta özellikle bana yukardaki resimde gördüğünüz mutluluğu yaşattı. Sağolasın.....Sonra ohhhh be dedik ve bir çay molası verdik fındık bahçesinde :) kimseye kötü örnek olmamak için emziğimizi de arkaya sakladık:)



Sonra kasa ve ruşetler arabaya yüklendi (o an Aliyi burda bırak bas gaza kaç mallar senin diye şeytan dürttü ama biz ona uymadık )Önce kasa ve Ali Gebzeye bırakıldı eve gelip iç işleri bakanı ve kızı alıp Tekirdağa yola çıktık. Ruşetler yerine konup aşağı indiğimizde saat 22.30 u gösteriyordu. Ertesi gün saat 19.00 Ali Türk arıyo abi dağıtım işi tamamlandı diyor. Ya bak gördünmü kim saf kim f1 anladınmı dedim kendine. O hala beni saf sanıyo ve gece 23.00 de evine vardı. Cep telefonunun şarjı 4 gün gidermiş cuma akşamı şarj etmiş cumartesi akşamına bitirmiş uyanık işte:)



Şimdi gelelim ben bu işe niye girdim. Bir yıldır arıcılığın sanal aleminin içindeyim. Elimden geldiğince mesleğimle ilgili bilgi aktarımları yapmaya çalıştım. Naçizane haddimi aşmadan mesleğimle ilgili uyarılarda bulundum. Bunun yanında arıcılık konusunda ki bilgilerimi de kat kat artırdım bu gün ya bu nedir diye şaşkınlığa düşeceğim durumlar oldukça azaldı yani arıcılık bilgim bana yetecek duruma geldi. Hatta ana arı ürettim kendime yetecek kadar. Ama bir şeyi gördümki yaptıkları uygulamaları görüntülü olarak günü gününe, hataları ve olumsuzlukları da dahil paylaşanlar çok az. Bunun sonucu aynı hataları diğer insanlar da ister istemez yaşamak durumunda kalıyorlar. İşte bu nedenle bazı arkadaşlar geçen sene varroa mücadelesi yapmadıkları için kanatsız ana üretmişler, ben jenterde ana öldürdüm vs. Kendimce ben bu sene adım adım yaptıklarımı ve sonuçları; olumlu yada olumsuz olmasına bakmadan paylaştım. Bunların yanında bir damızlık ana arı saf ana arı hikayeside almış başını gidiyordu. Ülkemizde üretilenlerden alınıp kullanılanlarında ne olduğu, ırk konusunda güvenilirlikleri de tartışılıp duruyordu. Yurt dışından güvenilir bir kuruluştan ana arı getirebilme konusu ise bir muamma ve hatta getirdiği söylenen kişilerin izledikleri yöntemler ise fıkralara konu olabilecek bir düzeydeydi. Bu arada msn sohbetlerimizde konuştuğumuz bir arkadaşımız ise istersek gönderebileceğini söyleyince dedim neden denemiyoruz. Arkadaşımız ana arı üreten kuruluşun karniol cinsi f1 melezlerini tavsiye edeceğini aslında bunlarında saf olduğunu çünkü o bölgede başka ırk arı bulunmadığını söylemesi ve suni dölleme yöntemiyle elde edilmiş olanlarına göre %50 daha ucuz olduğunu ve mayıs sonu elimizde olabileceğini söyleyince ilk deneme olarak bu f1 lerden getirmek ve bunların denenmesinin akla daha yatkın olduğunu, bunlardan üreteceğimiz anaların bu kışı nasıl geçirecekleri ve bahara nasıl çıktıklarını görmek ilk deneme olarak uygun göründü bana ve Ali Türk e. Arkadaşımıza para transferini yaptık ve anaların sparişini verdik. Bu arkadaş bu iş için yanlış hatırlamıyorsam 80 km lik yolu bir kaç kere gitti geldi. Anaların sağlıklı olarak bize ulaşması için yol aradı hatta kendisi işi gücü bırakıp 1-2 günlüğüne uçağa atlayıp İstanbula gelmeyi bile düşündü. Sonuçta arılar normal posta yoluyla bize ulaştı. Anaların ücretlerine ne almanyadaki arkadaşın harcadığı yol paraları, mesayisi ve stresi nede gerek ben ve gerekse de Ali Türk ün harcadığı yol paraları, mesayisi ve stres dahil değildir. Gelen 14 tane arı anında dağıtılmıştır. bana 2 tane düşmüştür bunlardan. Şimdi eğer ben bu anaları kabul ettiremez ve kestirirsem elde var sıfır durumuna düşebilirim. Ali Türkte öyle. Biz şunu da yapabilirdik önce arılara kabul ettirip kendimizi garantiye alır daha sonra dağıtımları da yapabilirdik. Ama yapmadık zira anadolunun 6 farklı bölgesinde bu anaları bekleyen istanbulda bekleyen arkadaşlara haksızlık olur diye düşündük. Hatta bunların kızlarını üretip onlarıda dağıtabilirdik onuda yapmadık istedikki her bölge bu f1 leri denesin sonucu olumlu olanlar sanal alemde bunu paylaşsın seneye daha iyi noktalara gelebilelim. Benim kendi adıma bu iş için doğru kapıyı açmaktı amaç ve bu oldu sanırım. Bu sene ben kendim 10 tane ana arı ürettim maaliyetini sormayın ama piyasada satılanların on katını buldu harcadığım yol parası ve mesaiyi. Seneye üretecekmiyim belki keyif için ama satın alacağım nerdenmi bu işi düzgün yapan bir üreticiden. Şimdi denebilir nerden anlayacaksın bu üreticiyi artık ben biliyorum bu iş nasıl yapılıyor işte bu bilgilerimle bulacağım o kişiyi gidip yerinde veya sanal alemde göreceğim yaptığı uygulamaları ve karar vereceğim. Hani bazı büyük firmalar fabrikalarına ücretsiz geziler düzenlerler gelin bu ürünü nasıl sağlıklı ortamlarda ürettiğimizi görün derler ya işte böyle çalışanlardan, yaptıklarını meslek sırrı söylemem demeyenlerden alacağım. Burada kaliteli ana arı nasıl üretilir bilirsem kaliteli ana arı üreticisini de bulabilirim mantığı var. Bence artık dünya kalite peşinde koşuyor kalite eğitimleri olmazsa olmaz durumuna geldi imalat ve tüketim sektöründe. Ülkemiz arıcılığında da bu böyle olmalı. Ben ana arı üretiyorum ve satıyorum diyenler bu sürece uyacaklar. Artık benim malım iyidir devri geri kaldı. Belgeleyeceksin, anlatacaksın, göstereceksin ve inandıracaksın ki insanlar senden alsınlar. Bunları niyemi anlattım; elinize beyninize ve niyetinize sağlık teşekkür ederizi duymak için yaptığımız bir işin sonundaki iç burukluğu galiba kendimi Genarationsfolge F1 olarak hissettim. Ama telefon edip doktor abim diye başlayıp iyiki bu arkadaşı tanımışım iyiki böyle dostlarım var dedirtenlerde oldu hani.

Bu arada anaların geldiği kafesler çok enteresan iki tane kekli çıkış deliği var. Kısa olan bölümün deliği 4mm burdan bakıcı arıları çıkarıyorsunuz uzun olan kek bölümü ise daha geniş bir deliğe sahip buradan da ana arıyı salıyorsunuz anladığım kadarıyla. Yani bakıcıları çıkarmak arıları bir cam önünde dışarı bırakmak felan gerekmiyor. Güzel düşünülüp dizayn edilmiş.

18 Haziran 2008 Çarşamba

Üçüncü Oğul

Bu sene eldeki fazla ruşetlere tuzaklarda kurmuştuk. Şimdiye kadar iki kere kurduğum tuzağa oğul gelen yer var. Oraya gene bir ruşet içine eski siyah petek koymuştum ve kartonada oğul kokusu sürüp içine atmıştım. Üstünede eski propolisli bir bez parçası koyup kapamıştım. Artık yavaş yavaş tuzakları tam kaldırmayı düşünürken bu hafta baktım bizim tuzak çalışıyor:) gittim kenarından açtım şöyle bir ne göreyim oğul girmişmi:)) Hemen örtü bezine dalakta atmış keratalar


.

Hemen körüğü yaktık bir başka ruşete bu eski peteği ve yanına başka kolonilerden çaldığım yavrulu bir çerçeve ve iki dış tarafada birer temel petek takılı çerçeve verip tuzağın yerine koydum. İçinde arı olan tuzağıda bu yeni ruşetin ağzı ağzına gelecek şekilde yerleştirdim ve istikamet yeni yeer deyip verdim dumanı. Eğitimli arılarmış çok sıra halinde yeni yere gittiler.





Bu işlem geçtiğimiz cuma akşamı yapıldı. Pazar günkü kontrolde bu temel peteklerin kabartılmış olduklarını görünce hemen bunlar ortaya alındı. Ana bu hafta basar yumurtayı bunlara şerbetleyip bıraktık. Bu arada göya birilerinin hayır duasını almışızda ondan gelmiş bu aklınca veriyor coşkuyu yemezler abi bak oturduğum yerde pide teklifi var ne yapayım ben seni:)

16 Haziran 2008 Pazartesi

Karakovan

Bu sene ana arı kutularımda son seferde 5 de 2 tutturabildik. Yani üç tanesinin anası ortalarda yok. Bende geçen hafta aşağıda görülen resimdeki yanyana tek tahta kapak üzerinde duran üç kutuyu birleştirdim. Bunun için poliüretan levhadan hazırladığım ve ortalarına sinek teli taktığım bölme tahtaları ile uzun 19 çıtalık tek karakovanı üçe böldüm. Arıları her bir bölüme aktardım. Bu haftada aradaki bölmeleri alıp hepsini bir araya getirdim. Dış kısımlarına birer temel petek verip bıraktım. Bu kara kovan artık temel oluşturacak buradan kutulara yavrulu ve arılı çerçeve nakli yapacağım. Bu uygulamayı ilk akıl eden Ali Türktür nadirde olsa böyle isabetli fikirler üretir o nedenle bende deniyorum. Bu karakovan sayesinde elde çıkmaya hazır meme olmasa bile zincir kopması felan olmayacak anasını ayırdığınız kutuyu birleştirin gitsin. Yeniden meme yaptınız bölün işlem tamamdır. Bu karakovan kışıda çıkarırsa seneye değmeyin benim ana arı üretme keyfime. Hatta bu seneki yeni kızlarıma bile zemin teşkil ettirebilirim bunlara. Soldaki iki tane ise katlı kutu sistemi ile birleştirildi araya tül perde parçası konup bir hafta bekletildikten sonra bu hafta sonu birleştirildi.













Perşembe Günü Çalışmalarda Gerçekler!

Arkadaşlar yok yarım karadeniz ekmeği yemişiz felan gibi haberlere görüntülü cevap veriyorum. 40 tane çıtayı del, tel tak işte bu iş karşılığı payıma düşen kaşar peyniri miktarı budur. Artık ne yediğim konusunda başka bir şey dememe gerek varmı. Selahattin abi artık canıma yetti sana geliyorum haberin olsun.


Birde göya tek eldiven varmış onuda kendi kullandı benim eller tel kesiği içinde kaldı neymiş sanat giriyormuş :))



Kek Yoğurma Makinası

2-3 sene evvel bir büyük marketten çok ucuza aldığım ufak sütunlu matkabın devrini en düşüğe ayarladım. Altılık inşaat demirinden uç hazırladım. Bu tabiki aparat sayılır,tabiki bir aletin de faydalı bir amaçla da kullanılmasıdır. Önemli olan benim kek çok kolay bir şekilde yoğrulmuştur. Kutulardaki arılar yağmalanmadan yemektedirler. En önemlisi iç işleri bakanından artık fırça yememekteyim ortalığı batırdığım için.




10 Haziran 2008 Salı

ALİ MAYA İTİRAF EDİYOR.

Bu gün bir basın toplantısı düzenleyen Ali Maya benimle arasındaki husumetin gerçek nedenlerini açıkladı. İşte görüntüler!....

Alma Mazlumun Ahını

Adamın biri bir otobüs garajında görev yapıyormuş. Herkeste bunla dalga geçer eğlenirmiş. Garibim çene yarıştırmasını beceremediğinden hep altta kalır, aldırmıyor görünür ama için için de bilenirmiş. Bir gün kendisine en çok takılan şoför otobüsü park edecek buda arkada gel gel diye bağırarak onu yönlendiriyormuş. Başlamış bağırmaya;
* geeel
*geeel
*geeel
Birden bir gümbürtü kopmuş, otobüs arka tarafdan duvara toslamış!
bizim gariban kendine şaşkın bir halde bakan şöföre doğru koşarken bir taraftan iki eliyle malum hareketi yapıyor diğer taraftanda;
*nasıııııl
diye sevinçle bağırıyormuş.

Bunu niye anlattım bu gün ismi lazım değil biri telefonla arıyor abi bu hafta sonu misafirim olacaksın tel germe pensesini unut olurmu diye dalga geçiyor. Haftaya haberlere bakın siz:)))

8 Haziran 2008 Pazar

YAPI SEKTÖRÜNDE BİZDE VARIZ....

Bu hafta sonu hava yağmurluydu. Aralarda çalıştık 1 temmuza kadar şerbetlemeye devam edecem nektar geliyo sansın inekler:) Birde kutuları elden geçirdik ve gördükki artık çıkmaları gereken (Ali Türk ün transfer ettiği)larvalar ana arı olarak kutularda dolaşmaya başlamışlar.


Bu larva ise bulunduğu gözü çok sevmiş olacakki çıkmamış. Bizde bir bakalım napıyor içerde dedik. Sizin için görüntüledik.


Bu sene yapı sektöründe trend iki katlı evler ya; bizde kutuları iki katlı yaptık. Anası çıkmya üşenen ve hala gözde duran (yukardaki resimde) ananın bulunduğu kutuyla, analı bir kutuyu araya sinek teli koyduk iki katlı yaptık. Herkes kendi deliğinden çalışıyor haftaya bir araya gelecekler yani aradaki tel kalkacak.

Bu ise bir başka tarz. Üçü bir arada tek katlı ev tipi yaşam tarzını benimseyenler için tasarlanmış. Kutunun içi sürpriz görüntü asistanı yanımızda olamadığından iç mekan görüntüleri haftaya kaldı. Çok enterasan oldu ama dediğim gibi görüntüler haftaya.


Bu son görüntü ise jenterde ürettiğimiz analardan biri. Bulunduğu ruşette beşinci temel peteği isterim diye tutturunca onuda standart kovana aldık. Bu kovan jenterde ürettiğimiz analardan beşinci temel peteği verdiğimiz üçüncü ana oldu. Diğerleri hala yerlerinde sayıyorlar.







4 Haziran 2008 Çarşamba

Çerçevelerin yenilenmesi

Bu sene Ali Türkün tuzağına düşen oğula bir adet yavrulu ve iki adet kabarmış petekle temel petek vermiştim. Şimdi en dışa verdiğim temel petekler kabartılmaya başlandığında çekiyorum ortaya eskileri alıyorum dışa. Böyle gide gide yenilenecek bunun çerçeveleri. Aynı zamanda anayada yeni yer açmış oluyorum. Ama şunu diyeyimki bu sene bununda anasını ürettiğim ana arılarla değiştirecem tüm arılığımı o uysal ve oğula meyilli olmayan ananın kızlarıyla donatacam hayırlısı bakalım.

2 Haziran 2008 Pazartesi

1 nolu ruşet...

Jenter aletinde ana ürettiğim ve kapalı yavrulu çerçeve vererek oluşturduğum ruşette çıkan ana arıyı geçen hafta 5. temel petek vererek kovana almıştım. Yavrular kapanmış. Arılığımda 3 tane arı varki çok iyi gelişiyor şu anda ikinci katı doldurmak üzereler ayçiçeğinde üçüncü kata gelecekler gibi görünüyorlar. Yaptığım tüm yanlışlara rağmen oğul vermediler. Çokta uysal arılar. Jenter aletinde ilk ana arı üretirken de tesadüfen bunlardan birinin anasını kullanmıştım. Şu anda bu çıkan kızlarda çok iyi gelişiyorlar. Diğer taraftan iki tane arım varki ne yaptıysam yerinde sayıyor. Bakımları tamam olmasına rağmen oğula kaçıyorlar gelişmiyorlar. Ali Türk le yaptığımız transferde de bu iyi huylu kovanların larvalarını kullanmıştık. Şimdi bunlar çıksın yumurtlasınlar yaramaz analara Ali Türk ün baltalı operasyonunu uygulayıp kurtulacağım.

Hafta sonu arılarım.

Bu hafta sonu arılarıma kek hazırladım. Öyle ikazlar gelmeye başladı katı besleme yapılacak diye:) adımız çıktı ya acemiye artık dinle ya sanki kek vardıda vermemişmiydik. Konuşacağınıza biraz kek gönderin olmaz eh bizde yoğurduk keki işte. Kutulardan anası çıkan 1 ve 2 nolu kutulardan biri petek kabartmaya başlamış. Ali Türkün larva transferi yaptığı 3 nodan 7 noya kadar olan beş kutudaki analar çıkmamış ağzı kulağındadır bu gün yada yarın doğum gerçekleşir. Bunları da kekledik.