Kudret narı.

Kudret narı hakkında bir sürü rivayet var ama en önemlisi eskiden (Osmanlı dönemi) savaş yaralarında kullanılırmış. Yara iyileşmesinde üzerine yokmuş :))

Hanımın eniştesi balkonunda saksıda her sene yetiştirir bu meyveyi yada sebzeyi.

Banada çekirdeğini verirdi ama olmadı bir türlü yetiştiremedim. Bu sene baktıki beceriksizlik paçamızdan akıyor, fide verdi:))

Aşağıdaki meyve dalında sararıp yarılıyor. İçindeki çekirdeklerini atıyorsunuz (çekirdekleri zehirli imiş)

Kalan kısmı ince ince doğranıp bir adeti 300-400 cc bala konuyor. 

İnternetteki bilgiler derki 3 ay beklemeliymiş.

Ben bu karışımı çok sevdiğim bir arkadaşıma verdim. Yıllardır midesinden şikayetçi.

Denesin bakalım birşey olmazsa bende deneyeceğim:)) tabi şaka bir yana bu bal kudret narı karışımı pek çok kez denenmiş bir gıda maddesi. İyi gelmiş yada gelmemiş bir sürü tecrübe dolaşıyor ortalıkta ancak zararı yok. Besleyici en azından bal var içinde:))

Ben hekim olmam sebebiyle kanıta dayalı olmayan (üniversitelerde çalışılmış ve bilimsel  olarak denenmiş doğruluğu tartışılmaz tıbbi dergilerde yayınlanmış dünya sağlık örgütünce onay alınmış şeklinde olmayan) hiç bir bilgiyi, yöntemi burada doktor olarak paylaşmıyorum. Bu anlattıklarım sadece bir arıcı olarak bal ve kudret narı karışımı iyi bir besindir, gıda maddesidir.  İyi beslenen kişide kendini mutlu hisseder kabilinden. Hani varya bu ara sonu ...terapi ile bitenler işte o türden değil. Alternatif tıp felan gibi geyikler hiç değil. 

Aceminin şansı dedikleri işte bir sürü meyve var üzerinde bakalım seneye de yaparız.

Bu alttaki baboşu da arkadaşıma hazırlayacağım.

İncirleri iki üç haftadır kimseye çaktırmadan yiyorum.

Neme lazım milletin beni özleyeceği tutar.

Kışlık taze soğanlarımı da ekmeye başladım.

Kıvırcık fidelerimi de sipariş ettim bakalım gelirlerse onları da ekeriz.

Budanmış kurumuş dalları tutuşturmalık odun olarak çuvallara doldurmaya başladık.

Doğalgaz her ne kadar kapımın önüne geldiysede beni bozar:(( ben kuzinemi yakmalıyım arkadaş.

Piliçler büyümeye başladı İlk öteni kesip derin dondurucuya atacağımı anladılar galiba ki yeni horozlarda henüz ses yok:))

Sağda solda erimiş mumlarımı attım kazana hepsini bir araya getirdim

Eski kaşar gibi oldu:))

Bu sene arılarımda tat yok. Kuraklık, benim hatam ve hastalık gibi bir sürü sebep bir araya gelince yazacak bir şey de olmuyor.

Ağustosu da devirdik..

Formik asit uygulamasını da yaptıktan sonra arılıkta elimiz arkada gezerken kovanlardan biri ilgimi çekti. Arılar arkadan önden çalışıyorlar..

Kasa zamanla çürümüş ve plastik tabanlıkla arası açılmış. 

Yağmalanmadan müdahale etmek lazım dedik ve kovan değişikliği yaptık.

Bu senenin bölmelerini kışa güçlü sokmak lazım.

Diğer kolonilerden çıkmak üzere kapalı yavrulu çıta takviyesi yapıldı.

bu tür takviyeler zayıf kolonilere hem nüfus artışı hemde bal desteği sağlıyor.

Arılardan sonra bostana da girdik. Elime sığmayan organik pembe domates:)) diğerlerini yayınlamıyorum.

Kışa girmeden tavuklarda tüy değişimini tamamlamışken kümeste temizlik yaptım. Kümesi bite pireye ve diğer haşereye karşı ilaçladım.

Üç buçuk çuval tavuk gübresini brandayla örtüp yanmaya bıraktım

Bahara kullanılacaklar.

Yeni civcivler iki aylık oldular. 

Ama hala akşamları annelerinin koynuna girip uyuyorlar.

İnsanın annesinin olması güzel şey.