strafor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
strafor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Eylül 2016 Pazartesi

Bu sene kış oldukça zorlu geçecekmiş

Bu sene kış oldukça zorlu geçecekmiş. Şu anda bu duruma tedbir amaçlı besleme ve izolasyon çalışmalarımı sürdürmekteyim.
Kovanlarımda bu plastik kapaklardan kullanıyorum.
Ucuz olmaları ve dayanıklı olmaları tercih nedenim.
Tek problem kapak altında ısı izolasyonu problemi olması.
Bunların üzerine yarım santimlik strafor kullanılmış olanları piyasada olmasına rağmen lamba çıkıntısı üzerindeki 6 cm lik boşluk ısı izolasyonu açısından problem oluşturmaktadır. Arıcılık uygulamaları gelişkin ülkelerdeki kapak sistemleri şapka tarzında olup kovana tam oturmakta ve üst kısımda boşluk kalmamaktadır. Buda kovanın tavan izolasyonunda iyi bir yalıtım sağlamaktadır.



Yukarda da belirttiğim gibi kapaklarda üstten şerbetlik kullanabilmek amaçlı yapılmış olan boşluk 6 cm yüksekliktedir. 


Bu bölümü doldurmak için 3 cm lik straforlardan aldım.


Straforları iç ölçüye uygun olarak kestim. Kesim işinde elektirik ocaklarında kullanılan rezistans tel kullanıyorum.


Üst kısma starfordan tasarruf amaçlı bu şekilde çıta şeklinde parçalar kullandım.


Bunların altına kovan tavanına gelecek şekilde ise tam tabaka strafor kulladım.
Bunları birbirine tutkalla yapıştırdım.
Bu şekilde tüm kovanlarımın tavan izolasyonunu yaptım. 
Bu uygulamamı daha öncede paylaşmıştım.
Bu sene zorlu kış zor geçecek tahminlerinden dolayı tekrarlamanın faydalı olacağı düşüncesindeyim.



Kolonilerimi besliyorum.
Bu depo kovan bu sene sonbaharı açlık sınırında karşıladı üç şerbetlikle kışa hazırlıyorum.


Stokları riskli olan  kolonilerimi besliyorum


Bu şekilde işaret koyduğum kolonilerime besleme uygulamıyorum zira bal blokesi tehlikesi söz konusu olabilir. Malum kış arılarının oluşturulduğu dönemlerdeyiz.


Kutudan standart ruşete aldığım kolonimde petekler ağarmaya başladı.


Beslemede hazır şeker pancarından üretilmiş invert şurup kullanıyorum. Kolay kullanımlı olması ve her an elimin altında olması büyük avantaj. 


Akşam üstleri çay keyfimi bu manzaraya karşı yapıyorum


Sonbahar tüm mevsimler gibi bir başka güzel.


Mangalımı yakıp patlıcanları közledimmi de günün yorgunluğu kalmıyor.


11 Ekim 2015 Pazar

Arıcılıkta son kontrol ve düzenlemeler.

Geçtiğimiz feshane fuarda ucuz bulup aldığım plastik kapakları içerden strafor ile kapladım.


Bu kapakların lamba üstü boşluk kısmı standart olarak 6 cm dir.


Kalınlığı 3 cm olan 20 dansite straforlardan aldım


bu straforları iki tabaka olarak beyaz tutkalla yapıştırarak kapağın içini doldurdum.


Bu şekilde kovanların tavan izolasyonundan yıllardır çok memnunum. Kovanlarımın taban kısmıda tellidir. Hiç bir şekilde rutubet sorunu yaşamamaktayım.


Bütün kapaklarımın içi bu şekilde köpük kaplıdır.


Ahşap beş çıtalı ruşette bulunan bir kolonimi de strafor altı çıtalık ruşete aktardım.


Şerbetlerinide verdim içerden oh oh sesleri gelmeye başladı:)


Ana kutularımdan son ahşap kutuda bulunan koloniyide elden geçirdim.


bal durumları oldukça iyi.


yavru durumları benim bölgeme ve ekim ayına göre iyi sayılır.


kim demiş kışın beyaz peteğe ana yumurta atmaz diye:))


Bu koloniyide strafor ruşete aktardım.


Anamızda bu f1 simsiyah..


Arıları bitirince sıra bahçeme geldi. Kış beslemesine uygun gübre kullandım.


Her yere eşit dağılması için bu aparat oldukça kullanışlı. 250 metrekare alana 5 kg gübre atıldı.


Hanımın eniştesi de boş durmadı. Kışın yerim diye arpacık soğan dikti.


2 Kasım 2014 Pazar

Yüksek ısıya dayanıklı silikon..

Kul sıkışmayınca hızır yetişmezmiş.Yüksek ısıya dayanıklı silikonu daha önceleri çok aramış ama bulamamıştım.


Bu sene kışın rahat ederim diye çatı katına yaptığım barbekünün bacası su almaya başladı. Sebebde en tepedeki şapka kısmı ters takılıyor. Başka çarede bulamadım. İşte bu su alan bağlantı yerine bu yüksek ısıya dayanıklı silikondan çektim. Burasının 300 derece göreceğini sanmıyorum. Artık su felan almayacak.


Kışın soğukta barbekü keyfimden vaz geçmeyeceğim gibi çatı katı ısınacak ve daha bir keyif alacağım.


Bu haftanın en güzel haberi bodruma, ardiyeye bıraktığım buğday torbam birisi yada birileri tarafından delinmiş büyük olasılıklada yenmiş:)) Tüm kemirgenler benim orada. Mübarek fındık faresi kümese dadandı ses etmedim ama kömürlük fazla oldu:) haftaya haberlerini yayınlarım.


Geçen hafta ileri derecede aç yakaladığım koloniye bu hafta 5 litre birden şerbet verdim. Bu kadar şerbeti üst katta versem koloninin ısıtmak zorunda kalacağı alan iki katına çıkacaktı.


 Bende koloniyi üste köpükten kata aldım ve alt katada beş adet kayık şerbetlik koydum. Önümüzdeki hafta 15-16 dereceleri göreceğiz ya hadi afyet olsun.


İki kolonimin kapakları straforsuzdu 


Onlarıda hallettim. 


Eveet bu günlerin moda uğraşısı kışlık marul dikimi:))


Yüz tane kadar fide aldım. Viol denen bu plastikteler. Dikmeside çok kolay bu aletle delik aç koy bastır halloldu.





Bazı arkadaşlarda bu sene marul işine yada yarışına girdiler Allah sonlarını hayır etsin. Biz genede vijdanımızı rahatlatmak amaçlı bak kardeşim böyle dikeceksin diye kopyada veriyoruz artık kendisi bilir.


Geçen hafta bahçeme geldi ancak birberlerin yerini bulamadı baktım iki üç tane biberi kalmış yayınlıyor. Buyrun bizdede var:)) halada çiçek açmaya devam ediyor.


Bu senenin kızları iyice kilolandılar ama hala yumurta yok.


Light susex horoz..bayağı iri olacak anlaşılan çok alımlı banada kafa tutmaya başladı:))


Göz aşısı yapraklanmaya başladı inşallah donup monup beni yarı yolda bırakmaz


Bu merdivenlerden iki ay öncesi ayağım kaydı ve arka üstü düştüm. Kaba yerimde avuç kadar iki morlukla yirmi gün gezdim. Yirmi gün koltuk ve sandalyeye oturamadım:(( canımız yandı ya attan hızlı gidip kaydırmaz bant alıp yapıştırdım bu hafta.


İlk işim bu merdivene korkulukta yaptıracağım. Önemini çok acı şekilde anladım.


26 Ekim 2014 Pazar

Dostlarla buluşmanın tadı başka oluyor

Bu cumartesi dostlarım arılığıma geldiler. İlk resim olarak yaptığımız ilk iş arı açmak olunca bunu koydum. 


On çıta arılı koloniyi görenlerden maşallah sesleri yükseldi.





Yusuf kardeşimle piliç muhabbeti başladı. Benim bu seneki feriklerimi o vermişti sağolsun. Irklar konusunda kısa bilgilendirmeye tabi tutulduk. Bende bir ferik varki kedi gibi evcil insandan kaçmıyor. İlhami abide onu sevmeye doyamadı.


Terasımdaki damızlıklarımı da görücüye çıkardım. Ana boyalı olmasına rağmen bulmakta zorlandık zira bu mevsimde anayı oldukça iyi saklıyorlar. Bizim usta ya bu ananın kızlarında iki renk var deyince kısa bilgilendirme yaptım kendisine:)) Damızlık ana  denince akla bal verimi, sakinlik, çok yavru yapma, hijyen  vs gibi daha pek çok özellikle ilgili genleri çift dominat yani baskın olan analar kastedilmeli dedim. Neden deyincede bunun f1 lerinde bu saydığım özelliklerin baskın olarak ortaya çıkması gerektiği ve bu nedenle öyle olması gerektiğini söyledim. Sarı yada siyah renk özelliğinin bir arıcı için önemli olamayacağını söyledim. Damızlıkların suni tohumlama ile üretildiği için bal üretiminde kullanılamayacağı ayrıca sebebi tam izah edilememekle birlikte melez azmanlığı denen ve arılarda bal üretiminde yaşanan bir özellik nedeniyle kullanımda  ana arıların f1 olması gerektiğinden bahsettim. 


Damızlık analarda bu önemli genlerin muhakkak dominant x dominant çifti şeklinde olması gerektiğini dominant x resesif çifti olursa görünen özellik dominantın öne çıkması olmasına rağmen f1 lerde resesif x resesif çaprazlanmasında ortaya istenen özelliğin çıkamayacağını yada istenmeyen özelliklerin çıkabileceğini belirttim. İşte  bu nedenle gerçek bir damızlık ana özelliği taşıyan bir ana arının erkekleri bire bir ana arının özelliklerini taşır yani erkek arı; ana arının yarısıdır dedim. Ayrıca f1 anaların erkeklerinde spermden gelen kromozomlar yani genler devreye girmemiş olduklarından dolayı f1 lerin erkekleri de birebir damızlık ananın erkekleri gibidirler diye söyledim.Bu nedenle arıcılar f1 ana arılarla çalışmalı ama f2 yada f3 kulanmamalılar diye belirttim. 


Bu sene aşısız dut ağacıma yaptığım durgun göz aşısından birindeki göz bayağı irilemiş. Tutturduk galiba:)) bu aşı gözünün dutu başparmak büyüklüğünde dutları olan ağaç inşallah tutar.


Bütün gün sohbete doyamadık. Epeydir bir araya gelememiş olmanın doluluğu olsa gerek.


Tabi aradaa kaçamak hırsızlık olaylarını da yakalamadık değil:))


Çatıdaki yedek f1 lerimden birini sıkıştırırken Sadri abi yapmayın böyle sıkıştırırsanız bu koloni kışı çıkaramaz felan derken bayağı üzüntülüydü:))


Ana ne saklanırmış beş kişi ara ara bulduk:))


Terasımdaki manzara hakikaten güzeldir. Çorlu ilçesi görünür.


saçları değirmende ağartmadık diyen Sadri abimiz kestane nasıl çizilir onuda ayak üstü anlattı:))


Tabi maşayı elimden eksik etmedim yoksa ekip laklak etmekten iş yapamıyor:))


Ustanın pintisime denk geldik bir kavanoz kestane şekerini beş kişi kokladık.:))


Masa tenisi maçını bir sayıyla kaybettik. Yaşça küçük  ve ev sahibi olmanın gereği buydu zaten:)


Bizim kart horozun yenmeden önceki son hali buydu.


Mangal işi Sadri abimize kaldı. Hepsini yemeğe kalkınca biz itiraz ettik. Gelmeyin yakarım felan diye dirensede elinden zorla alıp paylaştık. 


Sofrada boğazda kavga var misali herkes doyma derdinde:)) Pilavın en güzel yeri yani dibini sıyırma işi Yusuf kardeşime nasip oldu:)) yatılı okulda okuduğum yıllarda bu önemliydi:))





Sadri abimizin eşinin ellerine sağlık tatlı güzel olmuş.


Kestane ustasına bakın hele:)) pişen kestane böyle açılmalıymış:))


Dostlarımın ayaklarına sağlık. İyiki geldiniz. Kendi adıma çok güzel bir gündü.