30 Eylül 2012 Pazar

Brave...

Cesur.. evet geçtiğimiz cuma günü kızıma söz vermiştim bu filme gideceğiz diye. Sözümüzü tuttuk tabi. Animasyon türü filmlerden biri, göya kızı götürdüm ama ben ondan fazla etkilendim. Toplumsal ve geleneksel kurallara bir başkaldırı anlatılıyor. Komedi tarzı bir anlatım ama güldürürken düşündüren hatta abartayım ağlatan bir film bence. Gençlik yıllarımızda sevdiğimiz film kahramanlarının posterleri odamızın duvarını süslerdi ya bu karekterdende ben çok etkilendim "ilk foto" yaptım (güncelleme listelerine bu resim düşecek)vay bee diyenlere eşte öyle:) bu yaştan sonra anca bu oluyo:) hiç olmamasından daha iyi değilmi:(
 
 
Bu hafta sadece bu gün sabah gidip tavuk ve arılarıma bakım yapıp döndüm. Hava güzeldi ve polen gelişi superdi.

 
Geçen hafta anasız kalmış olan ve yanındakiyle gazete kağıdı kullanarak birleştirdiğim koloniyi açtım.

 
Bizm magazin sayfası perişen edilmiş:)

 
Okunmadık yeri kalmadığı gibi paylaşılamamışda:) neyse bu işlem kışa giriş öncesi iyi oldu

 
Bizim usta yakındır püren haberleri yapmaya başlar. Buyrun kardeşim benim pürende açtııı:)

 
İnanmazsanız makroda çektim. Evveli sene diktiğim püren sürünüyor ama ölmedi ve bu sene ilk defa çiçek açtı. Demem oki çok zor yetişen bir çalıymış bu. Ama tam bize yakışan bir iş yapıp bu güzelliği kesip süpürge yapıyoruz:(

 
Geçen hafta avuklarıma gezinme yeri inşaatına başlamıştım. İskelet kısmı yerine kondu ve betonlandı. Bunun içi kum ile doldurulacak ki eşelenebilsinler.

 
Bizimkilerde bu kadar çabalamamı karşılıksız bırakmadılar. Yav hu huu benim gibi tavuk besleyip yumurta alamayanlar, gurk tavuklardan şikayetçi olanlar meyilli ve cepli folluk acayip işe yaradı haberiniz olsun.


23 Eylül 2012 Pazar

Kış hazırlıkları tamam gibiye az kaldı:)

Bu hafta otogardaki Ana Petek firmasına uğradım. Kendime bir körük aldım amanda aman:) diyeceksiniz ne amanı?.. öyle üflüyorki kovan kapağındaki tozları temizliyor:) yav Yusuf Şimşak abimizin bal sağımı görüntülerinde bir körük var üfleme sesi kameraya bir geliyor dedim bu ne be bizimkide körükmü:( ama artık benimki Yusuf kardeşiminkinden iyi üflüyor.
 
 
Cumartesi tüm arılar elden geçti. Bal stoklarında sıkıntı yok.
 
Yavru durumlarıda fena değil.

 
Bundan sonraki bir aylık süre keklenecekler:) deyip koydum kekleri.

 
Geçen hafta anasız kalmış, ana çıkmış, ama yumurta yok fakat arıları sakin bir koloni vardı emin olmak için bir açık larvalı çıta vermiştim:) sonuç aşağıdaki gibi olunca :(

 
Birleştirdim gitti:)

 
Birleştirme işi gazete kağıdı ile yapıldı.

 
Kolonilerimde nufus yoğunluğu oldukça iyi kışada böyle girersem bahara vayki vay.

 
Polen sıkıntımda yok. Yabani hardallar son yağan yağmurlarla açtılarki sormayın.

 
Bu hafta bahçeme defne ağacı diktim. Yaprakları oldukça geniş bir alanda aroması için kullanılan bir bitki.

 
Bakmayın gözlüklerimin havalı oluşuna:) etrafı göstermiyor zira kaynak gözlüğü:)

 
Bizim tavuklara ek bir binaya başladık..

 
Yaşlı horozun vefatı bizimkileri çok üzmemiş olsa gerek iki genç horozla keyifliidiler:)

 
 

17 Eylül 2012 Pazartesi

Hayat bu..kimine kavun....

Aslında dün akşam resimleri seçip blogger a kaydettim ve bu gün (pazartesi akşamı) hafta sonu yaptıklarımı anlatan yazıları yazıp yayınla butonunu tıklayacakdım. Bu gün yaşadığım bir iki olay sonucu; son zamanlarda moda olduğu üzere hayatla ilgili bir iki kelam etmek gerektiğini düşündüm. Büyük bir firmada insan kaynakları yöneticisi olarak çalışan bir dostumu ziyaret ettim bu gün. Bu dostum benden yaşça 15 civarı küçüktür, hayatımı değiştiren iki kişiden birisin diyerek hakkımı helal ettirmiştir. Ordan burdan derken laf lafı açtı aslında çalışanlar olarak yöneticilerimizden bize değer verilmesini, saygı gösterilmesini bekliyoruz gerisi tefarruat dedik. Bize tepeden bakan bir yöneticinin naparsa yapsın gözümüzde değerinin olamadığını söyledik. İkinci bir tespitimizde yaklaşık 28 yıllık çalışma hayatımda hiç işsiz kalmadığım ve bütün işleride arkadaş çevremle bulabildiğim idi ki buda doğru adam olduğumuz sonucuna vardırdı bizi. Bu kadar övünmeden ve dahi böbürlenmeden sonra söyleyeceğim şuki hafta sonu Pınarhisar dan Aliosman abimiz telefonla aradı. Ben geçen hafta Konya şeker fabrikasının %100 pancar şekerinden ürettiği invert şurubu tanıtmışdım. Onunla ilgili bilgi almak istediğini ve birlik binasında olduklarını tüm arkadaşların beni dinlediğini söyledi. Güzel bir şey yaptığınızda muhakkak taktir alıyorsunuz bu hangi konuda olursa olsun. Taktir etmeyenler eleştirip alay edenler gün geliyor sizinle aynı noktaya geliyor. Sizede keyif almak kalıyor. Arıcılık uygulamalarında geldiğim nokta işte bu:)Eşte öyle. Nasılsa anlayan anlar...

Gelelim asıl işimize ki bu haftada kolonileri invert şurupla beslemeye devam ettim. Kontrollerimde geldiğim sonuç o ki stoklar artık kış boyunca yeterli olacak hale geldi.
 
 
Karamürselden Adem Yamak abimizin yolladığı 7 çıtalı ruşette kıymetli kolonilerimden biri durmakda onun beslenmesi ise en kolayı.

 
Balkonumda çay keyfi yaptığım yeri de sizle paylaşmak istedim burası hakikaten insanı dinlendiriyor.

 
Zayıf kolonilerime çıkmak üzere olan kapalı yavrulu çerçeve takviyesi yaparak kışa güçlü girmeye çalışıyorum. Bu sene 8-9 çıta arılı koloniden aşağısı olmayacak arılığımda. Bal kemerlerimde fena sayılmaz hani.


 
Bazı ineklere fazla beslemekde yaramıyo. Şerbetliğin altında sakatat işine girmişler:)
 
 
 
Ereğlide sabit arıcılık yapan Ahmet abimizide bu hafta ziyaret ettim. Bilgi alışverişi derken akşamı ettik.

 
Plastik tabanlıkların altının propolisle kapatıldığını bunu temizlemenin önemli bir problem olduğunu söyledi. Bu sene bu tür tabanlıkların polen tuzaklarının boş kaldığını ssöyledi.

 
Kovanın altından yeşerip en üstte şerbetliğe kadar giren bir bitki :)

 
Komşum Cemil abimiz. Arıcılıkla bal yemek dışında ilgilenmez. oda benimle Ahmet abinin arılığını gezdi:)

 
Cemil abinin ilgi alanı ise bizim usta gibi meyvelerden oluşuyordu.:)


 
Unutmadan ilgilenenlere duyuruyorum; horuz rahmetli oldu:) derin dondurucuya defnettik:)

9 Eylül 2012 Pazar

yanlış koloni yönetimi

Evet başlıktanda anlaşılacağı gibi yanlış koloni yönetimi her konuda hüsranla sonuçlanır. İster arı kolonisi ister tavuk kolonisi fark etmez. Aylardır yumurta alamadan tavuk besliyordum adımız hobici ya ona sığınıyordum ama için içinde bu hayvanlar beni kekliyor demektende kendimi alamıyordum. Geçen hafta soruna teorik çözümü bulup uygulamaya koymuştum. Bu hafta folluğumuz pratik olarakda kendini kanıtladı. Cuma öğleden sonra kümese girdiğimde karşılaştığım manzara bu idi ve tam tamına 5 günde 18 yumurta hemde 4 tavukdan.
 
 
Cumartesi günü arıların dip köşe bakımları yapıldı. En son balları alındıktan sonra besleme yapmış geçen hafta formik asitle varroa mücadelesi yapmıştım. Bu haftada üstteki boş katları aldım ve bal ve yavru durumlarını kontrol ettim.

 
gerekli notlarımı aldım. Bazılarına teşvik bazılarına stoklama amaçlı besleme tablosu oluşturdum.

 
Bu sene beslemede aşağıda resmi bulunan ürünü kullanıyorum. Bunu neden yayınladım derseniz 60 küsür lıra cıvarına satılan besleme ürünleri duyuyorum. Bu ürünün özellikleri resimde görülüyor. Ben 43 tl ye aldım. Bu ürünle aynı özellikleri tuuturmak için kaba bir hesapla 15 kg şeker ve 9 litre su kullanmak lazımki fiat olarak uğraşmaya değmez.


 
arılarım kış moduna girdiler ve boş katları alınıp sundurma altına dizildi.

 
Unutmadan arı kuşlarıda geldiler gözümüz aydın:/( patlama sesinden de korkmuyorlar. Ama bir şey dikkatimi çektiki  arı uşu sesini duyan arılarım kafalarını dışarı çıkarmadılar:/) bunu artıya çevirmek lazım:/)


3 Eylül 2012 Pazartesi

Bu sene bende, arılarımda tatile ve izne doyduk:/)

Bu sene bayramlar ve senelik izinler öyle bir denk geldilerki.. izne ve tatile doydum. Bal sağımından sonra havalar uzun süre sıcak gitti. Geçtiğimiz hafta 23 derecelere iner inmezde formik asit uygulamasını yaptım.
 
Bunun içinde 10 cm e 15 cm ebatlarda plastik kapların içinde bulaşık bezi kullandım. Sürekli arılarımın yanında oluncada iki katlı kolonilere sabah 10 ml akşam 10 ml olmak üzere günde 20 ml buharlaşacak şekilde üç gün formik asit verdim. Tek katlılara ise sabah akşam 5 er ml uyguladım.

 
Uygulama aşağıdaki şekilde yapıldı. Eldiven ve koruyucu gözlük kullanmamış olmam ise enjektör kullanmadaki yılların tecrübesinden kaynaklanıyor.
 

 

Bir sabah baktım arılar benim terlikden su içiyorlar:/( dedim bir tuhaflık var ama sonradan uyandım denizden geldiğim terliklerim ve tuzlular:/)

 
Üçüncü günkü dökülen varroalar böyleydi.

 
Bu seneki cücükler ergenliğe girdiler:/) biraz sert mizaçlı olmaları ise sulananlar olmasın diye olsa gerek :/)

 
Bu seneki numaralarımdan biride şişme bir bot almış olmamdır. Bayağı gezdim en fazlada kızım sevdi.

 
Uzun tatilin sonucu arılarımın işleri ve bahçe işlerim düzenli gitti.

 
Hobiniz olan işleri yorulmadan amaçladığınız şekilde yapabildiğiniz zaman gerçek anlamda dinleniyorsunuz.