21 Temmuz 2014 Pazartesi

Tatil bitti gene aynı yerdeyiz :))

Bir hafta ara verdikten sonra tekrar bloğumdayım. 
Ara vermemizin nedeni bu sene okulunda başarılı olmakla görevini yapan sevgilimin babası olarak bende görevimi yapıp onu tatile götürdüm.

Tatilden önceki hafta sonu kaç senedir yapmayı düşünüpte el sürememiş olduğum işe başladım. Önce 2 cm lik çıtalardan iskeleti yaptım.


Bu iskeletin etrafını 2 cm lik sert köpükle kapladım.


Alt kısmada eriyen mumun hazneye akması için bir tava yapıldı. Yaklaşık 15 çıta alacak kapasitede. İçine kararmış mumlu çıtalar ve kırpık mumlar kondu üstüne cam kapatıldı. 


Tatil başladı. Hanımefendinin tüm istekleri elden geldiğince karşılandı.





Kaldığımız otelde bulunan palmiye ağacının meyveleri yada tohumları. Daha olgunlaşmamışlar. Ben ilk kez gördüm.



Tatil dönüşü yapmış olduğum güneş enerjisi ile mum eritme cihazımdaki görüntü böyleydi. Mumlar erimiş alttaki kovaya akmış, yavru gömlekleri ise tavada duruyordu.


Tatilde olduğum cuma günü marmara bölgesinde iyi yağmur yağdığı sel baskınları yaşandığı haberlerini izlemiştim. Çekmeceleri giderken açık bıraktığım kovanların çekmeceleri ağzına kadar su ile doluydu.


Unutmadan ben domates yemeğe başladım bazılarından hala haber çıkmamakta. Moral bozukluğu olmasın diye kasayla olan görüntüleri yayınlamıyorum.


Yol yorgunluğu bir günde bahçe kontrolü derken bu kadar haber çıktı napalım. 

7 Temmuz 2014 Pazartesi

2014 Ayçiçeği balında kolonilerle nasıl çalışılır:))

Nektar akımı hızlandı. Arılara çıta ve ballık dayandıramıyorum. Çıtalardan eskiden kalma, ahşap yanaklı olanlara tel tahtayı yarıp gevşemesin diye telin geçtiği deliğin uygun tarafına zımba teli basıyorum ki tel buna dayansın tahtayı yarmasın ve gevşemesin.

Diğer yanak çıtası da böyle zımbalanıyor


Tel takıldığında da böyle


ve böyle oluyor:)) Biraz karadeniz usulü anlatım oldu ama anlaşıldı dimi :)) 
Sadece çıtamı arka planda gördüğünüz 30 dansite 2 cm lik köpükten yapmış olduğum ballık. Mecbur kalınca olmayacak yapılmayacak iş yok işte naparsın ballık kalmadı:))


Pazar günü benim evin hemen aşağısında oturan İsmail Hocamın arısına bakmaya gittim. Maşallah iyi petek kabartmışlar arı 4-5 çıtadan 10 çıtaya gelmiş.


Bir adet telsiz karakovan çıtası vardı, tarafımdan petek kırılınca beraberce iple bağladık. Laf aramızda hocam ki arıdan tırsar..:)) sonunda  maskeyi felan attı, dedim ona artık arıcı oldun kursun son safhalarındasın. 


Kendimide eleştireyim arıda bal blokesi olmuş yavru alanı çok küçülmüş. Gözden ırak olan (aramız 200 metre) böyle oluyor işte artık bir iki yavrulu çıta takviyesi hallederiz artık.


Sonra geçtim kendi arılarıma. Geçen haftadan tespit olduğu üzere 40 ham petekli çıta hazırladım ve dört kovana daha kat attım. 


Üstelik bunlar bu senenin bölmeleri f1 lerim.. Gene yazlık arı açma kıyafetlerimizi giyip çalışıyoruz. Bu arılar işte böyle uysal yeterki çalışmayı bilin. 


Birde film hazırladım. Bakın 2014 yılının ayçiçeği bal akımında kat nasıl atılıyor hemde şort ile. 


Arılarımın temmuz sonuna kadar işleri tamamlandı. Baharda mor olduk inşallah ayçiçeğinde umduğumuzu buluruz.