26 Şubat 2012 Pazar

Bahar geliyor...

Artık sezon geldi gelecek ağzı kulağında:) bu cumartesi 13 derece olacak diye duyunca yanıma kayınbiraderimi (namı diğer ortak) alarak öğlen 12 00 gibi arılığa vardım. Hava günlük güneşlik. İlk iş benim kızları saldım. Sanki msn de konuşulanları duymuşlar; bizim aile birliğimizi bozmayasın dediler:( horozda bu iş namus meselesi şakaya gelmez gibi bi şeyler mırıldanıyordu:)


Tavuklar eşelenip gezinirken, ben arılarımı şöyle bir kolaçan ettim. Ballı babalardan polen geldiğini görünce dedim bir iki tanesini açayım.


Ohhooo yumurtalar başlamış:) Ama daha yeni yeni. Bir hafta sonra hadi bilemediniz iki hafta sonra hızlanırız.

Gene kolonilerden bir diğerini daha açtım.


Bal stokları yerinde bunda da, yeni yeni, ufak bir alanda yumurta vardı.

Geçen sene benim ustanın verdiği plastik kovanda üstte şerbetlik kısmındaki havalandırma delikleri propolisle kapatılmış. Tabi elimizde propolis oldu ama önemli değil biz eldiveni atalı çok oldu:) 

Önemli noktalardan biride eniştelerin kıymetli olduğudur. Hoş tutulmalıdırlar:) nede olsa kayınçoların kardeşlerine bakmaktayız dimi:) işte bu durumdan dolayı bizimkini gel seni gezdireyim diye kandırdım ve yazlığa gelince eline budama makasını tutuşturdum. Bütün ağaçların ve güllerimin budama işini tamamladı. Ben bunları yazarken telefon etti; öldüm bittim yatıyorum diyordu. Bir tur daha bordo bulamacı uygulaması yaptım. Bu sene bahçemde bahara hazırlık çalışmalarım tamamlandı. Allah herkese böyle bir kayınbirader versin:)

18 Şubat 2012 Cumartesi

Yunanistan lı arıcı dostlarımızla canlı tanışmak görüşmek fırsatını yakaladık.

Bu gün Feshanedeki festivali gezmeye gittim. İlk durağım Sadri abimizdi kendi tasarımı ve üretimi olan suni tohumlama aletlerini tanıtmak amaçlı stand açmıştı. Oldukça ilgi gördü.


Yunanistandan arıcı dostlarımızda festivali ziyarete gelmişlerdi.

Pınarhisarlı bal üreticileri birliği de satnd açmışlardı. Onları da ziyaret ettik. Tabiki dostluğun arkadaşlığın sıcaklığı fotoğrafa da yansıdı, sarmaş dolaş görüntü verdik.

Forumda yazan arıcı arkadaşımız Erkan (Düzce) de oradaydı. Canlı görüşme fırsatımız oldu.

Yunanistandan gelen arıcı dostlarımızla kısa görüşmede hem çok sevindik hemde kendi adıma konuşuyorum boynum bükük kaldı. Neden derseniz yabancı dilimin çok zayıf olması nedeniyle bloglarımızı sıkı takip ettiğimiz bu dostlarımızla festivale geleceklerini bilmeme rağmen ev sahibi olarak irtibata geçemedim.

Sayın Theodosis Katsaros un bana getirdiği hediyeler bir şişe Yunan rakısı ve plastik polen tuzağıydı. Aynı coğrafyanın insanlarıyız aslında kalplerimiz aynı derecede sıcak fakat dediğim gibi yabancı dilimin olmaması benim ev sahibi görevimi yapmama engel oldu. Gene bu coğrafyanın tüm insanları gibi aldığım terbiye nedeniyle bu durumdan inanın utandım, kendime kızdım. Bu inceliğinden dolayı teşekkür ediyorum..


Polen tuzağı önden takmalı olanlardan ki ben benzerini kullanıyorum. Bu plastik olanı. Çekmecesinin alt kısmında havalanmayı sağlayan deliklerin olması küflenmeyi önleyecektir kanaatindeyim.


Festival sonrası Zafer Anlayışlı abimiz bizi evinde misafir etti. Kendisine yük olduk sağolsun.

Dönüş yolunda akkoyun karakoyun belli oldu. Beş kişi aşağıda görülen bu arabaya koştu ve bindiler:/(

Aşağıdaki iki gariban ise bu arabaya bindiler (naapsınlarki)....:/(

Fazla bi şey demiyeceğim....:(

12 Şubat 2012 Pazar

Arıcılık hakikaten bir aşk, sevgi ve tutku işi..

Söze gene hava güzeldi o nedenle....diye başlayacaktım ki içimdeki ses yeter artık bu laf klişe gibi oldu, tekrarlayıp duruyorsun dedi ve durup bir yutkundum:) sonrada evet bu sabah erkenden kalkıp gene arılarıma ve bahçeme gittim. Hava çok güzeldi, bir haftadır kapalı kalan kızları saldım.


Analı kızlı dolanıp yeşillik ve börtü böcek yediler. Bu hafta bizim kızın daha bir toparlanıp gürbüzleştiğini gördüm.


Arılarda saat 11 00 gibi hareket başladı, içerde ölmüş olanlar dışarı atıldı. Polenle gelen pek arı göremedim.


Geçtiğimiz hafta bayağı karlı güzler yaşadık, trakyada da çok kar yağdığı söylendi arıcılık adına sevindik ama etrafda kar göremedim. Silivri tarafında ise hala bahçe ve tarlalar karlıydı. Ancak anlaşılan oki koloniler geçen hafta devamlı salkımda kalmışlar. Nerden anladın diyecek olursanız sabah arılığa geldiğimde musluklar tertemizdi ve öğlene doğru bayağı bir ölü arı dışarı atıldı.



Bir ara kovanlardan birinin önünde bir kavga olduki sormayın:/( üç dört arı bir garibana bir çullandı dili dışarı sarkana kadar verdiler zopayı:/)

Arıların kavgası ile mturunc

5 Şubat 2012 Pazar

Karlı havadan sonra kurdumuzu döktük:)

Bu hafta hava güzel olunca sabah erken yola çıktım ve arılığıma vardım. Bu arıcılık hakikaten önüne geçilemez bir duygu. Yollar bomboş herkes yatağında  ama biz yollardayız. İki haftadır kapalı kalan bizim inekleri gider gitmez saldım. Ana kız dolanıp böcek möcek ziyafete başladılar. Kızda büyüdü hani:)

Diğer harem üyeleri de gezinmeye börtü böcek ve ölü arı yemeğe başladılarki ......:/(

Telefonum çaldı... arayan mirili Fatih...:/( abi dedi napıyorsun nasılsın faslını kısa geçip gelinimle kızı nasıllar demezmi...:/( derde bizim horuz bunu duymazmı:) hoop dedi sulanmayalım:/( telefonu aldım uzaklaştım dedikleri duyulur ayıp olur felan neme lazım dimi:/)


Hazırlık yapıldı, körük yakıldı; vee şubat ayı arıcılık faaliyetimiz başladı:)

En son kapağı açılan ve içine su dolan kovan arslanlar gibi. Kontrol edildi ve içinden kuruması için alınan ballı polenli üç adet çıtası geri verildi.

Geçen haftalarda bu kovana nolmuş:/( dediğim önünde telaşlı telaşlı dolanan arıları olan kovanda asayiş berkemaldi.

Ana arı kaybı olduğunu düşünüyordum. Açtım baktım keyifler yerinde inleme vs yok kapadım. Daha napıyım:/)

Geçtiğimiz haftaki kar yağışında bizim oralara anladığım kadarıyla kar yağmamış. Zira İstanbulda gölge yerlerdeki karlar dururken buralarda hiç göremedim. Ama her yer buz:/( arılıkda el yıkama için bulundurduğum bidon donmuş:/( hadi bu dışarda evin içinde klozetler donmuş, rezervuarlar donmuş...Allahdan patlayan çatlayan yoktu. ben boruları her dönüşte boşaltırım bayağı faydasını gördüm. Hersene patlayan musluklar bu sene yoktu. Tedbirlere ilave olarak evden çıkmadan önce rezervuarlara ve klozetlere  bol tuzlu su döktüm. Önümüzdeki hafta gene soğuk hava gelecekmiş malum tedbirleri artırdık.


Eh artık yavaş yavaş bahar geliyor. Arıcılık faaliyetlerimiz hızlanacak. Yorulacakmıyız tabiki evet ama arı ile uğraşmak tatlı bir yorgunluk.www.ariciilkyardim.blogspot.com

1 Şubat 2012 Çarşamba

İstanbulun batısı kara teslim oldu..

Benim için buruk bir haber bu:/( neden derseniz içinde arıcılık geçmeyecek bir haber..
Bu sabah işe karlı hava koşulları nedeniyle toplu taşıma araçlarını tercih ederek gittim. İyiki de böyle yapmışım. Anadolu yakasında ara sokaklar dışında ana arterler ve D100 karayolunda trafik oldukça iyi idi. Fakat Bakırköyü geçip Yenibosnaya geldiğimde karın her yeri teslim aldığını gördüm.


Hem üstteki hem alttaki resim anayoldan görüntüler. Sadece zincirli araçlar ve kar lastikli olanlar gidebilmekte.

Alttaki resim benim iş yerimin bulunduğu ana yol. Orda ise zincirli araçlar bile yolda kaldı.



Aşağıda ise firma çalışanlarının tamamının gelmemesi nedeniyle işe başlanamamış bir iş yerinde karın tadını çıkaran ve kar topu oynayanlar görülmekde. Kuraklık felan denirken iyi oldu barajlar dolacak önümüzdeki bahar mahsul bol olacak. Bende bu sene kara doydum, karda düşenlere oldum olası gülerim bende tam üç kere düştüm.:) tabiki kendime de güldüm.

Arı ve arıcılar böyle mevsimlerde uykudalar:/) uyku derken faaliyet olarak arcılık çalışmalarının uyuduğunu kast ediyorum