19 Kasım 2016 Cumartesi
Prof. Dr. Mehmet Haluk İdil...
Hani sorsalar ?
Hayatında en önemli insan kim diye..
tereddütsüz vereceğim ilk isimdir Prof Dr Mehmet İdil..
!983 yılları Cerrahpaşa Tıp Fakültesi stajyer doktorum. Kendisi de uzman.
Şanslı adamım ki ona düştüm..
İlk tek başıma yaptırdığım doğumda onun nöbetinde hastanede kalmıştım ve yaptırmıştım.
Doğum sonrası bir takım sorular sormuş ve sonunda aldığı cevaplar karşısında o espirili diliyle hadi len...:)) demişti.
Aradan 20 yıl geçti yıl 2003 büyük bir problemimle adam gibi bir doktor olarak bildiğim için kapısını çaldım. İnanırmısınız tanıdı ilk sözü nerdesin len sen oldu :))
Kısa bir tedavi ve ben baba oldum..
İşte bu nedenle hayatımdaki en önemli isimdir kendisi.
Kızımın adını İdil koydum..
14 kasımda vefat etmiş Allah rahmet eylesin.
Mekanı cennet olsun.
14 Kasım 2016 Pazartesi
Ivır zıvır işlerle uğraştık..
Hafta sonu gene bahçemdeydim.
Önümüzdeki hafta proğram dolu gidemeyeceğim.
Aslında yapılacak bir işte yok
Banada bahane lazım ya işte geldim:))
Arı uçuşu öğlene doğru başladı benimkilere dokunmadım.
Komşum İsmail hocam çayı demledim dedi dururmuyum gittim
Birde arı açtık aylık aşılarımı da tamamladım:)
Fotoğraf nerde derseniz unuttuk:))
Bizim kızlara yaradı gitmem.
Bahçede kurtlarını topladılar.
Aslınca amaçta yem ve sularını tamamlamaktı
ıkı yada üç hafta gidemezsem sıkıntı oluşmasın.
Bu sene pazardan aldığım feriklerden horoz olanı bu..
Kuyruk horoz dediğin adamda yukarı olur bununki aşağı doğru.
Yürüyüşde tam bitirim yürüyüşü ama yaşlı olandan tırsıyor.
Kuyruğun bu durumu bir sakatlıkmıdır bilmiyorum bilen varsa yazsın.
Gelelim bu senenin bir başka feriğine.
Hepsinden daha cüsseli
Kuyruk iriliği olarak baktığınızda horoz..ama ayaklarda mahmuz yok ve davranış tavır tavuk.:))
Bunun cinsimi böyledir bilmem neticede pazardaki bir köylüden üç tavuk bir horoz diye aldığım dört ferikten bir diğeride bu. Cinsini bilen varsa gene bekliyorum yazmasını.
Bu seneki son zihni sinir projemde dal köklendirme işlemi.
asmada uyguluyordum güzel sonuçlar alıyordum bakalım erik ağacımda da olacakmı.
Saksıda hazır köklenmiş fidan olacak bakalım nasıl olacak.
Bundan sonra kısmetse 24 kasımdaki fuarda görüşürüz oradaki haberleri paylaşırız.
7 Kasım 2016 Pazartesi
Galiba iyilik öldü...
Artık sonbahar kendini iyiden iyiye hissettirdi.
Geçen hafta bahçeme gitmedim.
Bu cumartesi sabah erkenden gittim.
Arılıkta uçuş yok doğal olarak.
Öğlene doğru musluklar tek tük arı uçuşu ile hareketlendi.
Bütün kolonilerin muslukları kontrol edildi.
Yağmalanan koloninin musluğu mum kırıntısı doludur ve bal bulaşıktır.
Şükür böyle bir şeye rastlanmadı.
Bu zamanda muslukların daraltılmış olması önemli
Aşağıdaki musluk 5-6 çıta arılı koloni için yeterli.
Bahçeme bu zamanlarda gitme sebebimin en önemli kısmı tavuklarım.
Diyeceksiniz üç beş tavuk için gidilirmi:((
Bahane yaratıyorum işte yumurtanın taneside on liraya mal oluyor:))
Gün boyu gezdiler
Yerleri yeterli büyüklükte belki ama bahçede gezmek gibisi varmı
üç dört hafta yetecek yem ve su bulunduruyorum.
Sulukları her ne kadar sağlam olsada devrilme sonucu susuz kalmamaları için çift suluk bulunduruyorum.
Her ne kadar bu hafta yakmama gerek yoktu ise de özlemiş olmanın sonucu olarak kuzinemi kurdum ve yaktım.
2007 yılından beri blogumda bir şeyler karalıyorum.
Amacım bildiklerimi, yaptıklarımı paylaşmak. Başka blogları okurkende kim ne yapıyor öğrenmekti.
Ancak son bir kaç senedir blog grubunun pek çok üyesi bu işi bıraktı. Niye derseniz bence alacağını alanlar piyasadan çekildiler diyorum. Yılların arıcısıymış gibi ahkam kesenler işi öğrendiler ve artık böyle bir etkinlik içinde olmalarına da gerek kalmadı.
Malum geçtiğimiz günlerde muğlada arıcılık kongresi yapıldı.
Benim gibi bu işi hobi olarak yapıp asıl işlerinden izin almaları sıkıntı yaratacak olanlar kongreye gitmediler.
Gitmeleri gerekli olan arkadaşlar ise gittiler.
Paylaşımlar ne durumda oldu derseniz koca bir sıfır.
Eskiden İstanbul hatırası fotoğrafları olurdu o tarz fotoğraflar paylaşanlar ve birde kendilerini otorite kabul edip (saygı duyuyorum) sadece olumlu yada olumsuz eleştiri yazısı yazanlar oldu.
Eskiden sıra sıra fotoğraflar paylaşılır hatta bu fotoğraflarda eğer söz konusu bir firmaysa telefon ve adres bilgilerinin bile görünür olmasına dikkat edilip üstelik bu konuda yarışılırdı. Gelemeyenler gelmiş kadar olduk derlerdi.
Şimdi kimse, kimsenin umurunda değil. Aaa ne güzel bir malzeme, yada faydalı bir firma deyip herkes görsünü amaçlayan yok
Enteresan olan bir diğer hususda eskiden bu tür etkinlikler her blogda ve face sayfasında günlerce ilan edilir herkes duyardı. Kongre olacağı haberini yayınlayan oldumu?..Ben dahil olmadı.
24 kasımda İstanbul Bayrampaşa halinde arıcılık festivali var kimler haber yaptı bir ben birde Asım Kadıoğlu. Sanki İstanbul arıcılar birliğinden nemalanan sadece ikimiz varız. Ben arıcılık ve ana arı üretimi sertifikamı bu birlik sayesinde aldım. Bu birliğin etkinliklerinden faydalanıp sonrada bu fuarın olacağını duymazdan gelenler bu yaptıklarına ne denir biliyorlar söylememe gerek yok...
Galiba iyilik öldü.
31 Ekim 2016 Pazartesi
Api İstanbul Bal ve Arıcılık Festivali...
İstanbul arıcılar birliği olarak 24-27 kasım tarihleri arasında
İstanbul Bayrampaşa Merkez Halinde
Api İstanbul Bal ve Arıcılık Festivali düzenliyoruz.
Düzenliyoruz derken ben de İstanbul birlik üyesiyim bu çorbadaki tek tuzum bu haberi yapmak şeklinde olabildi. Ancak üyesi olduğum birliğin bu etkinliğinde tabiki bende ev sahibiyim.
Bu tarz organizayonlar biz arıcılar için buluşma, bilgi ve malzeme tedariki için kaçırılmayacak fırsatlardır.
Vatandaşlar için ise tüm Türkiyeden gelen arıcıların ballarını ve diğer arıcılık ürünlerini görüp tadına bakarak, aracısız vede ucuza alabilecekleri yerlerdir.
Gönderen
muhteşem turunç
zaman:
17:50
6
yorum
Etiketler: ana arı, arıcılık, Bayrampaşa merkez hali, festival, İstanbul Arıcılar Birliği, karniol
30 Ekim 2016 Pazar
Dostlarım bal istedi...
Lise yıllarında birlikte okuduğum, dile kolay 42 yıllık arkadaşlarım.
Sosyal medya sayesinde yıllar sonra bulduk birbirimizi.
Arada toplanıp sohbet ediyoruz.
Geçen Muşo (benim lise yıllarındaki lakabım) dediler bal varmı?
Dedim olmazmı.
Elimdeki ballar 9 litrelik kavanozlarda ve donmuş haldeler.
Ben balları tenekeye koymuyorum. Bir kaç yıl önce laklı diye alıp kullandığım bir kaç tenekede paslanma oldu. Bu nedenle sadece cam kavanoz kullanıyorum.
Benim arılığımın olduğu bölgede kır çiçekleri olsada ağırlıklı olarak ayçiçeği balı oluştuğu için ballarım böyle donuyor. Bu durum polenden zengin bal olmasından kaynaklanıyor.
Donan balları ben resimdeki görüldüğü gibi kendi yapmış olduğum benmari kabında eritiyorum.
Resimde görülen plastik kaba termostatlı bir elektirikli ısıtıcı taktım.
Isınan suyun kabın her yanına eşit dağılması için bir adette basit bir akvaryum motoru kullandım.
9 litrelik kavanozları koyup suyu doldurup sistemi çalıştırıyorum.
Kavanozların altınada taban kısımlarının daha iyi ısınabilmesi için köpük koyuyorum.
Sistem çalışırken suyun sıcaklığının 45 dereceler civarında olması gerekiyor.
Bunu aralıklı olarak kontrol etmekte fayda var.
Gıda konusu ihmale gelmiyor.
Neden bu kadar teferuatla uğraşıyorsun kaynat kısa sürede erit diyen olabilir.
HMF denen bir madde oluşuyormuş. Bilgiler oki kanseroje bir maddeymiş bu.
Gıda kodeksinde de bu maddenin izin verilen maksimum sınırları var. İşte bu madde 60 derece ve yukarı ısılarda oluşuyormuş. Bu nedenle biz donan balı 45 derecelerde bekleterek eritiyoruz.
Gönderen
muhteşem turunç
zaman:
19:59
4
yorum
Etiketler: ana arı, arıcılık, bal eritme, haydarpaşa lisesi, karniol
24 Ekim 2016 Pazartesi
Kolonilerde musluklar bu dönemde daraltılmalı...
Bu hafta arılarıma beş kilo pudra şekeri ve bir kilo bal kullanarak kek yoğurdum.
Kıvamıda güzel oldu hani. Ne kadar sert olmasını isterseniz o kadar yorucu oluyor yoğurması.
Kolonilere eşit miktarda pay ederek verdim.
Arılarım kışlık stoklarını yaptılar
Birde kışlayacakları nüfusu da oluştururlarsa değmeyin benim keyfime
Bazıları hem şerbet hemde keklendi. Bu sene şerbet olarakda 18 litrelik şeker pancarından mamül invert şerbet kullanıyorum.
Bu hafta musluklarda iyice daraltıldı.
3-4 cm kadar musluk bence bu mevsimde yeterlidir. Havalandırma açısından benim kovanlar tel altlıklı olmaları nedeniyle daraltılmış musluk sıkıntı oluşturmuyor.
Özellikle yağma davranışı ve sarıcaların kovanları yoklaması bu dönemin en önemli sıkıntısı. Bu zamanda en fazla koloni kaybı yağma nedeniyle olmaktadır.
Kıvırcıklarımı da az gecikmeli olarak diktim. Bu senede piyasada boy göstereceğiz anlaşılan.
Bunlar bu senenin ferikleri artık yumurtaya başladılar. Ufak ufak yumurtluyorlar. Horozda psikopat yürüyüşlü ve çok havalı ama yaşlı olandan dayak yiyor inek :))
Gönderen
muhteşem turunç
zaman:
08:13
3
yorum
Etiketler: ana arı, arıcılık, karniol, kıvırcık marul, musluk daraltma
10 Ekim 2016 Pazartesi
Kim demiş kargalar zararlı hayvanlar diye :))
Kim demiş kargalar zararlı hayvanlar diye))
Kaç senedir bahçeme incir ağacı dikeceğim.
Çelikledim olmadı.
Fidan aldım olmadı.
Aşağı tarafta bulunan bir incir ağacının meyvesini bahçemde çardak altında yiyen kargalar sonunda üç adet fidan sahibi olmama neden oldular. Bunlar kasım ayında olmaları gereken yerlere alınacaklar.
Kümesimi de bir yıldır temizleyememiştim. Gübreler 10 cm lik ızgaranın üzerine çıkmıştı. Birde tüy değiştirme dönemleri gelince kümes iyice gözüme batmaya başlamıştı.
Bu hafta hallettim. bu plastik ızgaralardan çok memnunum.Üzerindeki gübrelerin dökülmesi için kaldırıp yere vurmak yeterli. Altta kalanlar basılıp ezilmemiş olduklarından zeminden sıyrılmalarıda çok kolay oldu. Ayrıca temizlik sonrası zemini böcek ilacı ile de ilaçladımki rahat etsinler. Geçen seneden kalma yemler duruyor olsada bir adet yeni fare yemide ilave olarak koydum. Izgaranın altında olan bu tür malzemelere tavuklarım ulaşamıyorlar. Bu sene şu ana kadar fare görmedim.
Öğleden itibaren hava ısınınca arılarımı sıradan kontrole başladım.
Bal stokları şu ana kadar kontrol ettiklerimde yeterli.
Bazıları yavruyu kesmişler
Bazılarında ise ki bunlar 5-6 çıtalı kolonilerde yavru devam ediyor.
Genel anlamda işler yolunda görünüyor. Bakalım bahara nasıl çıkacağız.
Bal blokesi olmuş zayıf kolonilerden birine iki hafta öncesi esmer petek girmiştim ana arı yumurta atsın diye oda beni üzmemiş.
Kümeste şu anda iki horoz var bakalım neler olacak.
Genç olan şimdilik kenarda durmakta.
Yaşlı olan ise denizli kırması ve yakışıklı kerata.. hayırlısı.
Yaklaşık 16-17 yıllık eski püskü paslı bir el arabam vardı. Geçen kış birileri almıştı. Kim olduğunu bulamadım çokda andım alanı:)) bir ay kadar öncesi getirip bahçeye bırakmış. Kaynak izlerinin olduğu yerden kırmış orayada ahşap kazık çakmış:)) öyle kullanmış. Tuttum aynı yere boru çakıp kaynattım bayağı sağlamda oldu daha dışarda bırakırmıyım. Hah Dr tamir etmiş deyip gene alır götürür. Aldım bodruma.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)