6 Mayıs 2010 Perşembe

Gebzeye kanola balı takviyesi yaptık:)

Dün Hacı abi ve bizim ustayı aldım ver elini Ereğli. Amacım eldeki tapon arıları bizimkine emanete vermek:) Adam arabadan iner inmez doğru erik ağacına gitti. Yav azda kıza bırak deyincede


Üç beş tane yedik be yav diye üste çıkmazmı. Ağaçda erik kalmadı be neyse yedi artık ses etmeyelim dedik.



Yemek faslı başlayınca ben makinayı hazırlarken uyanık ya tabakları değiştirmiş görmemiş gibi yaptık görüntüledik. Aklınca bakın ben ne kadar dr ne kadar yiyor diyecek:) Kamyoneti kullanan arkadaşı peşin peşin doyurduk. Taşıma faslına gelince utandı yardım etmek zorunda kaldı:)



Hacı abi zavallı arılar bu dağ başında nedir çektiğiniz diyerek kovanları taşıyor. Fakat Gebzede sıfır ballı ve aç yaşamayı öğrenmiş kolonilerin olduğu kovanları taşımaya alışkın olması sebebiyle biraz zorlandı. Şaka bir yana benim kovanlardaki bal durumu onun arılığı komple rahatlatır.




Gecenin finalinde ise kapağını çakmayı unuttuğu bir kovanı kaldırırken kapağın açılması bizi bayağı güldürdü.


Evet şu andan itibaren gerçek hobi arıcılığı yapmaya başlıyorum. Hobi denen bir uğraş bence gün sonunda yorgunlukdan bitap düşülen bir uğraş olmamalı. Bir canlıyla uğraştığımız onun yaşamına müdehale ettiğimiz bir uygulama olan arıcılık asla eksik yapılmamalı. Bu nedenle yetişemiyorum denmemeli. İnsan oğlu hobisi uğruna evini ve ailesini ihmal etmemeli işte tüm bu nedenlerden dolayı kendime 5 adet katlı kovan, 1 adet özel kovan, sepet ve karakovanımı bırakıp kalanları Ustama emanet olarak verdim. Etinden sütünden yününden yararlanabilirsin dedim. Bana Nasrettin hocanın meşhur kazan hikayesini anlatmaya başladı dedim ben anlamam benim kazan doğurmazda ölmezde:) Arısız kalırsam arı isteyen olursa gelir alırım dedim ve teslim ettim. Aslında onun uyanamadığı şey; bunların zaten dört tanesinin onun, karnıol anaları kabul ettirip verdiği koloniler olduğudur.





2 yorum:

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Yav ne günlere kaldık. Ne yapsak suç, bir kaç erik yedik, bir kaç kaysı vardı sanki görende kadıköy meyve sebze haline girdik sanacak.

Birde tavugun bogazını verdin şimdi sağa sola yalpa yapıp durma, yoksa senide verici çarpar::)))

Benim için bu günün önemi çok büyük, ben elimden geldiğimce bir çok kişiye arı vermiştim, zaten verilenler kaybolmazdı, benim verdiğim arılar da böyle oğul verdi ne yapayım. Muhteşem abi, seninde tuzaklar dolup taşsın, inşallah taşacak bunları görürmüyüz acep???. Bu satırları yazarken acayip duyğulandım,bu acayip bir duyğu kelimelere dökemiyorum, bu geziyi haber yaptığımda yazarım.Kal sağlıcakla.........

ERZİNCANLI ARICI VECDİ dedi ki...

Muhteşem abi,sen işini bilirsin.Emanetler ehlinde.Saglıcakla kalın.