1 Eylül 2014 Pazartesi

Hoyda breee..:)))

Bu sene ustamın bana yolladığı sırık domatesler boyumu geçtiler. İnanmayanlar görsün diyerek ölçüde aldık :) Başlıkta güreşte rakibini tuşa getirenlerce söylenen bir bağırış şekli olduğundan bize yakıştı diye düşündük tabiki :))


210 cm i geçtiler. Burada bir konuyu belirtmekte fayda var, benimkiler her gün gübrelenip sulanmıyorlar:)))


Ayrıca domatesler geçmeyede başladılar. Bizde tuta muta hastalığı felanda olmadı.


Geçen sene budama işini taşerona yaptırmıştım bu sene elmalar dalları kırıyor herkese tavsiye ederim.


Bahçe bölümü böyle iken arılarımında artık kış bakımlarını yapmaktayım. Neler yapıyorum derseniz kuluçkalıkta anaya yumurta atacağı yeterli alan açıyorum. Malum şu anda atılan yumurtalar artık kış arılarını oluşturacaklar.


Teşvik beslemesine devam ediyorum.


Ana üretiminde kutu arılandırmada kulandığım depo kovanımda aynı bakımlardan geçmekte. Bu sene buna ihtiyaç olmadı zira bölmelerim dışında ana üretmedim. 


Geçen hafta anasını göremediğim ve günlük yumurta hatta açık larva kalmamış olan bir kolonime yumurtalı açık larvalı çıta vermiştim. 


Hiç meme yapmamışlar ana yumurtaları döşemiş geziyor. Böyle yapmasaydım ve bu koloni anasız kalmış olsaydı son kapalı yavruda çıktıktan sonra yalancıya kaçma olasılığı yüksek olacaktı. Böyle davranarak bu riski önlemiş oldum.


Kolonilerimin güçleri maşallah yerinde. Bundan sonra teşvik ve kış stoklarını yaptırma amaçlı beslemeyle önümüzdeki senenin hayallerini kuracağız.


Hünnap ekmiştim bu bahar. Üzerinde ilk defa çiçek gördüm. Hayırlısı bakalım ne diyelim.


El demirlerimi sprey boya ile kırmızıya boyuyorum. İkide bir kaybedip sonrada otların arsında bulmaktan bıktım. Bundan sonra daha kolay bulunacaklar.


25 Ağustos 2014 Pazartesi

Her işimi kendim yaparım..

Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye oda "her işimi kendim yaparım" da ondan demiş.  Benim boynum eğri değil ama kek işini bu sene kendim halletmek zorunda kaldım. Neden derseniz ağzıma kadar doluyum vakit yok kekçiye gideyim. Sonunda aldım pudra şekerini bizim kekçi Mustafa abimizin ölçülerine göre yoğurdum kekimi zaten üst üste koy 12 koloni yetti de arttı bile.


Bu hafta yalatma amaçlı kolonilere verilen süzülmüş petekleri aldım. Kolonilere kışlama amaçlı düzenlemeler yaptım. Ballı çıtaları en dış kısma


Polenlileri hemen onun iç kısmına


en orta kısmada yavrulu çıtaları dizip kuluçkalığı düzenlemiş oldum. Bu aralar teşvik amaçlı kek verip kış arılarını oluşturmaya, varoa ile mücadele etmeye çalışıyorum.


Bir kolonim çok agresifti onun anasını hallettim ve yeni ana verdim. Mübarek birde güçlü koloni işi bitirene kadar benim el çuvala döndü. Sağ elimdeki iğne sayısı 20 üzerindedir. Allahtan eldiven kullandımda iğne çıkartmak sorun oluşturmadı:))


Kolonilerimden bir tanesi anasız kalmış yeni ana çıkmış arı sakin gözler parlatılmış ancak gelgelelim yumurta yok :(( Ara tara anayı göremedim işi sağlama almak amaçlı olarak benim ana arı üretim kutularımdan birinden yumurtalı larvalı bir çıta aldım verdim. Haftaya meme görürsek anlayacağızki ana mefta o zaman bir hazır ana dayanırız bunada. Haftaya kadar ellerinde kapalı larva bilem kalmaz erkekseler kabul etmesinler.:))


Benim son kutular yarım çıtalı. Böyle bir çıtanın (ki ben plastik yanak kullanıyorum) üst ve alt çıtasını standart çıtayla değiştirince ortaya bu çıkıyor ve bunuda koloniye veriyorum.


Strafor ruşetleri bu sene ilk kez kışlatacağım bakalım. Geçen sene son anda alıp kullanmaya başladığım ve hatta kendim de yaptığım strafor ruşetler bakalım bu sene ne yapacaklar. Geçen sene strafor bölme tahtalarına dayalı petek yüzelerine bile yavru atıyor deniyordu bu sene gözleyeceğiz.


Akşam üstü işleri bitirmişim. Yorgunluk paçamdan ter olmuş akıyor. Güneşin batış vakti körükte bir nazlı yanıyorki oturdum seyrettim. Görüntüledimde ki sizde seyreyleyin diye..


19 Ağustos 2014 Salı

İşleri bitirdik şimdi oyun zamanı :)

Haftaya böyle başladık. Hanımın eniştesi, sağolsun iyi bakar bana:)) Böylesi ustamada nasip olsun diyeyim.


Bu senenin ferikleri. Yusuf kardeşim ille benim kart horozu yiyecek ya bunları verdiki sıra horoza gelsin.


Mutlu ferikler karpuz vs. artıklarını bulunca bayram yapıyorlar.


Buda benim karakovan. Hasad zamanı gelmişte geçiyor. Bazıları her ne olduysa birden bire kara kovandan sepet kovana geçmeye karar verdi. 


Mis gibi karakovan balı. Laf aramızda bu inekler ilk defa bu sene bu denli geliştiler. Böyle bal yaptılar. Öbür kovanlara resmen nal toplattılar.


Milleti bir erkek arı sevdası sardıki sormayın. Eh bizede bulaştı hala erkek var anlayacağınız.


Buraya kadar yazdıklarımdan anlayacağınız gibi işler bitti oynuyoruz. Bu hafta varoaya karşı formik asit uygulaması yaptım. Çift katlı kovanlara sabah 10 akşam 10 ml uyguluyorum. Tek katlılara ise sabah 5 akşam 5 ml uyguluyorum. Üç gün boyunca bu dozda yapılan uygulamadan kaç senenin tecrübeleriyle sabittirki memnunum. Bu uygulamayı yapabilmek için tel tabanlı yada polen çekmeceli kovanlar olması ve muslukların uygulama esnasında sonuna kadar açık olması unutulmamalı. Hava sıcaklığı da bu uygulama için 20 dereceden az ve 30 dereceden fazla olmamalı. Eski dar musluklu ve ahşap tabanlı kovanlarla bu uygulamayı yapmaya kalkmak ana arı kestirmekle sonlanır unutulmamalı.


Formik asit kapalı larva gözlerindeki varoya da etkili olması sebebiyle tartışmasız en etkili doğal varoa mücadelesi.


Aralık ayında birde oksalik damlatma yapabilirsem yeterde artar. Şimdi aldığımız balların yerine arıları besleme zamanındayız.Kış arılarını ve stoklarınıda oluşturdukmu seneye hazırız demektir.

10 Ağustos 2014 Pazar

Tornet..

Çocukluğumun oyuncağı..
 "tornet" derdik asfalt ve beton yolda kullanılana rulman denilen çelik tekerlekler takardık. 
Çocukluğumun bir bölümünün geçtiği yerlerde patika toprak yollar vardı ve biz tahta tekerleklisini kullanırdık.
En önemlisi tekerlekleri düzgün silindir şeklinde bir odundan yaptırırdık. 
Marangoza gider yalvar yakar bunu 3-4 cm kalınlıkta dilimletir ortasınada uygun bir delik açtırırdık.


Benim bahçenin yolu böyle yokuş ve toprak. 
Tam tahta tekerlekli tornet için uygun. 
Benim kızada bir tane yaptım. Zaten benim çocukluk hikayelerimi dinleyerek bayağı meraklanmıştı:)) yüz ifadesi bir şey söylemeye gerek bırakmıyor.


Gelelim blog konumuz olan arılara; bu senede ayçiçeği ve kanolada gene umduğumuzu bulamadık. Tatile giderken işi sağlama almak amaçlı olarak fazla fazla verdiğim ham petekler kabartılamamış. Bu senede hem bahardaki yağmurlar hemde ayçiçeklerinin kuraklıkdan ufacık kalmaları bu duruma yol açtı. 


Güçlü koloniler ki bu sene sadece onlardan bal alabildim. Sır alma işi bendeydi:( sağ kol pazu yaptı:))


Bal santufruj işi ise yardımcımda. 
Arıdan tırsmasa tam körükcü olacak ama ::))


Çıkan ballar hemen kavanozlandı.


Kovanlarda bal alınırken ve yalatmak amaçlı çıta dağıtımı yapılırken bayağı yağma girişimi mevcuttu ve tabiki musluklar daraltıldı. 
Benim kovanlar tel yada plastik tabanlı olduklarından musluk daraltılınca havalandırma problemide tabiki olmuyor.


alınan sırların balı süzüldükten sonra eritildi ve aşağıdaki mum kütlesi ortaya çıktı. Bu mum tamamıyle doğal mum. Zira içine piyasadan alınan ham petek karışmamıştır. Bu nedenle bunu ayrı saklayacağım.


Epeydir biz ortalarda görünmeyince birileri domates konusunda almış sazı elinde söylüyorda söylüyor:)) "tuta" diye bir böcek varmışta domateslerin filizini yermişte felan felan:)) bizde niye yoksa:)) ama adamın biri çok güzel söylemiş; o domatesleri sök at pazardan kendine domates al benide milletide kurtar demiş.:))
Aşağıda görülen domates iki adet bir metrelik çubuğun uç uca eklenmesiyle oluşan iki metrelik sırığa bağlı duruyor.


Gene alttaki görüntüde iki metrelik sırık bile yetmeyen ve zeytin ağacına sarılan bir başka sırık domates görülmekteki o filiz yiyen zararlı nedense buna da  uğramadı:))


Domateslerim bunlar. İnce kabuklu pembe domatesler..


Tohumluk olarak ayırdıklarım. Tüle sardım dalında olgunlaşması lazımmış..


Anlayacağınız tatil bitti. Yarın iş başı yapıyorum. Hayat devam ediyor:))

21 Temmuz 2014 Pazartesi

Tatil bitti gene aynı yerdeyiz :))

Bir hafta ara verdikten sonra tekrar bloğumdayım. 
Ara vermemizin nedeni bu sene okulunda başarılı olmakla görevini yapan sevgilimin babası olarak bende görevimi yapıp onu tatile götürdüm.

Tatilden önceki hafta sonu kaç senedir yapmayı düşünüpte el sürememiş olduğum işe başladım. Önce 2 cm lik çıtalardan iskeleti yaptım.


Bu iskeletin etrafını 2 cm lik sert köpükle kapladım.


Alt kısmada eriyen mumun hazneye akması için bir tava yapıldı. Yaklaşık 15 çıta alacak kapasitede. İçine kararmış mumlu çıtalar ve kırpık mumlar kondu üstüne cam kapatıldı. 


Tatil başladı. Hanımefendinin tüm istekleri elden geldiğince karşılandı.





Kaldığımız otelde bulunan palmiye ağacının meyveleri yada tohumları. Daha olgunlaşmamışlar. Ben ilk kez gördüm.



Tatil dönüşü yapmış olduğum güneş enerjisi ile mum eritme cihazımdaki görüntü böyleydi. Mumlar erimiş alttaki kovaya akmış, yavru gömlekleri ise tavada duruyordu.


Tatilde olduğum cuma günü marmara bölgesinde iyi yağmur yağdığı sel baskınları yaşandığı haberlerini izlemiştim. Çekmeceleri giderken açık bıraktığım kovanların çekmeceleri ağzına kadar su ile doluydu.


Unutmadan ben domates yemeğe başladım bazılarından hala haber çıkmamakta. Moral bozukluğu olmasın diye kasayla olan görüntüleri yayınlamıyorum.


Yol yorgunluğu bir günde bahçe kontrolü derken bu kadar haber çıktı napalım. 

7 Temmuz 2014 Pazartesi

2014 Ayçiçeği balında kolonilerle nasıl çalışılır:))

Nektar akımı hızlandı. Arılara çıta ve ballık dayandıramıyorum. Çıtalardan eskiden kalma, ahşap yanaklı olanlara tel tahtayı yarıp gevşemesin diye telin geçtiği deliğin uygun tarafına zımba teli basıyorum ki tel buna dayansın tahtayı yarmasın ve gevşemesin.

Diğer yanak çıtası da böyle zımbalanıyor


Tel takıldığında da böyle


ve böyle oluyor:)) Biraz karadeniz usulü anlatım oldu ama anlaşıldı dimi :)) 
Sadece çıtamı arka planda gördüğünüz 30 dansite 2 cm lik köpükten yapmış olduğum ballık. Mecbur kalınca olmayacak yapılmayacak iş yok işte naparsın ballık kalmadı:))


Pazar günü benim evin hemen aşağısında oturan İsmail Hocamın arısına bakmaya gittim. Maşallah iyi petek kabartmışlar arı 4-5 çıtadan 10 çıtaya gelmiş.


Bir adet telsiz karakovan çıtası vardı, tarafımdan petek kırılınca beraberce iple bağladık. Laf aramızda hocam ki arıdan tırsar..:)) sonunda  maskeyi felan attı, dedim ona artık arıcı oldun kursun son safhalarındasın. 


Kendimide eleştireyim arıda bal blokesi olmuş yavru alanı çok küçülmüş. Gözden ırak olan (aramız 200 metre) böyle oluyor işte artık bir iki yavrulu çıta takviyesi hallederiz artık.


Sonra geçtim kendi arılarıma. Geçen haftadan tespit olduğu üzere 40 ham petekli çıta hazırladım ve dört kovana daha kat attım. 


Üstelik bunlar bu senenin bölmeleri f1 lerim.. Gene yazlık arı açma kıyafetlerimizi giyip çalışıyoruz. Bu arılar işte böyle uysal yeterki çalışmayı bilin. 


Birde film hazırladım. Bakın 2014 yılının ayçiçeği bal akımında kat nasıl atılıyor hemde şort ile. 


Arılarımın temmuz sonuna kadar işleri tamamlandı. Baharda mor olduk inşallah ayçiçeğinde umduğumuzu buluruz.