Bu hafta sonu her zamanki gibi Ereğlideydim. Yalnız bir arkadaşıma foto makinası lazımmış düğün dernek işleri nedeniyle. Kıramadık o nedenle bu hafta görüntü yok ses var... Cuma günü gene bizim kayısı ağacında oğul duruyor. Yav mubarek beni bekliyo sanki. Hacı abi soruyo ne kadar büyüklüğü? ne diyeyim dedim hindi kadar:) Aldık kovana koyduk. Hayırlısı bakalım sayımız ve balımız bu sene ne olacak.
Cumartesi tuzakları kontrol ettim baktım birisinde yarım çerçeve arı var anasıda güzel dolanıp duruyo ama bu kadar nufusla standart ruşet yada kovanda gelişmez bu deyip iki ham petek ve iki kabarmış petek vererek ana arı kutularından birine aktardım. Seneye nasılsa müşteri gebzede hazır:)) Cuma günkü oğulun kaynağını arıyorum. Geçen hafta çalışmasına bakıp kontrol etmediğim katlı kovanı kontrol ettim. Oda ne 6-7 tane meme kestim millet ana arı uretıyo biz oğul:)) Arılar sıkışık değil, musluklar tamamen acık (Mehmet Yukselın gıbı), genç arıların işleride (ham petek) var eee derdi ne bunların bılıyom ırkları soracam ama ben onlara. Birde bütün suç onlarda değil bende de var yirmi kusur arı hafta sonları gitmekle yetişemiyorum. Azaltıcam en fazla 10 arıyla çalışıcam. Böylece hafta sonları dinlenme, şöyle balkonda keyif yapma olanağıda bulacağım. Hatta bu seneki gözlemim tamamlansın bir sepet, bir karakovan ve 8 tane Mehmet Yüksel tipi kovanla devam edicem. Cumartesi akşam ıkıncı katın tavanında rutubet kaynaklı kabarmalar vardı hanımda kafamın etini yiyip duruyor. Once kazıdım ve boyadım. Senmısın boyle ıslere burnunu sokan omuzumda nadiren kullandığım adele grubunu kullanmamdan kaynaklanan halk arasında et kesiği şeklinde adlandırılan ağrı oluştu. Bir ağrı kesici aldık ve yattık
Pazar günü omuzum iyi rahat gibiyim. Giriştim bahçeye domates ve çarliston biber diktim. Olmayınca olmazlarımdan bunlar. Kılo hesabı olarak pahalıya gelsede dalından koparıp organık ürün yemek başka. Daha sonra ot temızlığı güllerın altlarının çapalanması işine geçtim. Akıl dağıtılırken nerdeydim bilmiyorum. Sağ omuzum kilitlendi. Pazar gecesi ağrıdan sabahladım. Omuzum milim oynasa zıplıyorum. Pazartesi sabahı baktım olacak gibi değil aradım iş yerini dedim kendime rapor verdim gelmiyorum:) Şu saatler itibarıyla klavyede yazı yazacak kadar oldu bakalım bu gece bir uyursam rahatlarım.
Hacı Seyithan abi benim durumumu anlatan bir hikaye anlattı. Kurt bir ata rastlamış onu yiyecek. At bakmış durum kötü kurt kardeş demiş sahibim nallarımı yeni çaktırdı bana sorarsan yemeden önce şunları çıkar ağzına batmasın. At arka ayağını kaldırmış kurt geçmiş arkaya tam o sırada at çakmış tekmeyi kurt 10 metre ilerde sırt üstü yatıyor ve at vınlamış. Kurt şöyle bakmış haline yav demiş nalbantlık senin neyine. İşte benim durumda bu:))))
3 yorum:
SLM...
Muhteşem abi.
Yazıyı okumaya başlayınca hayırdır dedim ama sebepini de öğrenince gülümsedim.Canın yandığındandır.
Yoksa bu bir sevdadır bırakmak zordur. Acısı geçince vazgeçersin.Hem üstelik belki bahçe işlerinden olmuştur da söyleyemiyorsundur.Değil mi !
Baksana arılarda sana habire oğul veriyor,sanki niyetini anlamışlar gibi.
Muhteşem abi geçmis olsun. Senin yaptığında işmi abi, bir nakliyeci acayip moralimi bozdu, cumartesi akşamı proğramı varmış, dedim yarın sabah götürelim o zaman dediki, yarın abi pazar ee, ben pazarları çalışmam. İçimden dedimki yav ben yıllardır cumartesi pazar yok tatil izin yok, içimden ise ben acaba manyakmıyım? oldu::))
Yusuf abı ne bıleyım gercekten yetısemıyorum bakacaz artık.
Ali abi insan bazen içindeki sese kulak vermelı:))
Yorum Gönder