Bu akşam Ali Türk'ün sayfasını okudum. Yazıda bahsi geçenlere arıcılık konusunda ben çok şey borçluyum. Nedenmi anlatayım;
Ben yanlış hatırlamıyorsam 2001 yılında bir komşumun arılarla uğraşmasını seyrederek be işe heveslendim. Aslında hayvanları çok seven biriyim. Tekirdağ Marmara Ereğlisinde bahçeli bir evim var ve her hafta sonunu orada geçiririyorum. Tavuk bile besledim orada ama hayvanlara eziyet ettiğim sonucuna varıp bıraktım. Zira bir haftalık yemlerini ve sularını önlerine doldurup zavallıları kapatıp hafta içi İstanbula dönüyordum. sonunda vaz geçtim. Ama arıların bana orada uğraşabileceğim yegane hayvanlar olduğunu anladığımda bir kovan arı satın aldım komşumdan. Ağustos ayıydı ve üç çerçevelik bir koloniydi. Komşumun anlattıklarıyla onları besledim. Okuduğum Muhsin hocanın kitabıyla 1/1 lik şurup hazırlamayı çok sonraları öğrendim varoya karşı ilaç kullanmayı ise okumakla olmadı gittim Tekirdağa hocayla tanışıp anlattırdım. Sonra geri kalanları oradan buradan duyduklarımızla yaptık ve o koloniyi kaybettik. Sonra bir tane kendisi geldi onunla uğraşmaya başladım. Bu arada sanal alemdeki yabancı siteler sonra yerli siteler şimdi rahatlamaya başladım okuduklarımın uygulamasını görerek daha iyi yerlere geldim bu nedenle emeği olanlara tekrar teşekkürler.
Ben arıcılıkla ilgili sitelerde benim mesleki alanımın eksikliğini gördüğüm için daha çok bu yönden bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
2024 AĞUSTOS
2 ay önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder