30 Kasım 2009 Pazartesi

Bütün arıcılar toplandık toplandık....

Bu gün Beykozda Saim Gürel in misafiriydik. Ben biraz kazmalıkdan (adresi bulamadım) birazda trafikden dolayı geç gittim yemek yemişlerdi. Hemen sordum Ali Türk ne kadar yedi diye. Nimet abi dürüstlüğüyle nam salmış biri olarak o söylesin dediler ve tartışma başladı. Alinin ne dediği diğerlerinin inanıp inanmadığı görüntülerden anlaşılıyor:)
Başak Şehirden Salih abimiz ve kayın biraderi Kemal abimizde benden kısa süre sonra geldiler ve sofraya oturdular. Zaten yenecek bi şey kalmamış Asım abimiz yandan sofraya yanaşıyorduki Kemal abimizin sesi duyuldu:)
-dur daaa zaten bi şey pirakmamişun ayuptuuur:))))


Neyseki olay yatıştırıldı ve Nimet abinin bir akrabasının (dedi kim olduğunu ama gelde hatırla) yaptığı ıhlamur ağacından ortası straforlu kovanı inceledik.

Taşımacı arıcılıkda musluk düzeni de güzel düşünülmüş.

Yemek faslından sonra Saim Gürelin arılığına geçtik. Güneş görenler iyi çalışıyor ama gölgede kalanlar yatıyordu.

Aziz Mumcu benden gördü ya maskesiz arı açmayı herkese ders verdi:) İzleyenlerde önden arkaya doğru az tırsıkdan çok tırsığa doğru dizildiler.

Akbaba köyünde arılar kış moduna girmişler. Yavruyu kesmişler.

Anlamadığım bir konuda Saim Gürel hep arkadaki BJK pankartı önünde duruyordu. Ali bir ara abi bu ne dedi dedim "3":)

Saim abi abi geçen habere yorum atıp gelde benim arıları aç demişti ya arılarını acayip tutdum bir kaç kez kafadan şişlediler:) Bizim ustanın da ayağına sıkmışlar:)

Aşağıdaki sarışın kıvırcık ise bana bayağı ilgi gösterdi kız babasıyım ya yemezler anam dedim. Maşallah babasının kucağından inmedi.

Ama çok güzel ve keyifli bir gündü. Günün sonunda anı fotoğrafı da çektirdik. Bayağı enerji depolamış olarak haftaya başlayacam...


28 Kasım 2009 Cumartesi

Balkon fakiriyle bayramlaştık..

Balkondaki arıyı kontrol ettim. Keratalar yavruyu kesmişler ve yavru alanlarına bal koymuşlar. Aslında bloke olmaması için invert şerbeti az az veriyorum yada vermiyorum. Görünen o ki bir yerlerden nektar geliyor. Buda şu an için malta eriği çiçeklerini işaret ediyor. Hava açık, güneşli, rüzgarsız ama serince. Bayağı güzel arı uçuşu vardı. Bu arılar oldukça sakin. Bende maskesiz açtım. Bazı arkadaşlar arılarımı maskesiz açıyorum çok uysallar diye hava atarken sadece fotoğraf yayınlıyorlar. Bu durum ister istemez insanda şüphe uyandırıyor:) O nedenle ben arıyı açarken şüpheye mahal kalmasın diye filme aldım:)Soğuk bölgelerdeki arkadaşlar için bayramlık olsun özlem gidersinler istedim. Saim Gürel ile telefonda konuştuk abi el öpmedilermi dedi:) dedim zamane arısı bunlar bayram seyran bilmezler dedim:)

26 Kasım 2009 Perşembe

Balkon Fakirine bayram şekeri verdik:)

Hatırlarmısınız bilmem geçen sene balkonda bir gemi vardı. Bu gemiyi kış boyu enjektör yardımıyla asetat üzerinden beslemiştim. Bu sene ekonomik durumlar pek iyi değil. Bu nedenle balkona ancak bir fakir bulup getirebildik:=) Eh balkon bizim, sorumluluk da bizim ya bunuda farklı besleyelim dedim. Garibim ömrü hayatında görmediği kadar iyi beslensin diye ona bir aparat yaptım. Bunun için bir huninin ağzını ve bir enjektörün dibini kestim ;





Bunları iç içe sokarak birleştirdim.



Asetat üzerinde enjektörün ağzının gireceği kadar delik açtım. Bu delikten enjektörün ucunu soktum ve hazırladığım invert şerbeti bu yeni aparatı kullanarak verdim.



Bu şekildeki beslemede arıya duman vermek gerekmiyor, geçen senekine göre daha hızlı bir sıvı aktarımı oluyor. Herkesin kurban bayramı mübarek olsun...



24 Kasım 2009 Salı

Ayrılıklar kaçınılmazdır ama hep hüzünlüdür....

Geçtiğimiz cuma günü 1986 haziranından beri görev yaptığım kamu kurumundan emekli olmam sebebiyle arkadaşlarım benden kurtulmalarını kutlamak amacıyla bir veda partisi yaptılar:) Bülent arkadaşımız beni anlatan bir slayt gösterisi izletti herkese (sanki millet ne olduğumu bilmiyor:) Arkadaşlarıma dedim şu fotoları mail atın tamam dediler hala gelecek:) ayrıca Bülent arkadaşımızda çoğu zaman yaptığı gibi fotoları cd ye kaydememiş:) Şaka bir yana 23 sene dile kolay aynı kurumda insan kafasında ayrılsada gönlünde ayrılamıyor işte. Kalk bir şeyler söyle dediler bir meydanda seyyar satıcılar gibi elde mikrofon saatlerce konuşmuş adamım konuşamadım, ağzımı açamadım ağlamanın kenarından döndüm. Herkese çok teşekkür ediyorum. Gösterdikleri sunuyu filme çevirip yayınlıyorum. Müzik tarafımdan ilave edildi ama bence cuk oturdu.....



Onları hatırlamam amacıyla bir sallanır koltuk ile hırka almışlar. Kışın soğuk günlerde giyinip tv izlerken sallanacakmışım:)

22 Kasım 2009 Pazar

Hafta sonu özlem giderdik...

Bu hafta Ereğlideydim. Cumartesi sabah gittim. Öğleden sonra hava güzel olunca bende karakovanı açtım. Bizimkiler Alinin karakovana nannik yaparcasına iki tane sallamışlar:) hıc ucuş yoktu. Arabanın termometresi 14 dereceyi gösteriyordu ama arı salkımdaydı muhtemelen.

Bizimkilere İstanbuldan getirdiğim invert şurupdan servis yaptım. Teknik olarak sirk cambazlarının bardaklarla yaptıklarından esinlendik:)



Pazar günü ilginin fazlalığı yanında bardak içinde yüzenleri de görünce ağaç kaplamalardan kestiğim parçalarla sal yaptık içine.

Dedğim gibi hava gündüz çok güzel güneşli görünse de arı uçuşu tek tük devam ediyordu.



Ama akşam bir sis çöktüki sormayın. Bir ara 5 metre ötesi bile görünmez oldu.



19 Kasım 2009 Perşembe

Kutudaki arılar ve resim potborisi hazırlama :)

Bu gün iş yerinde bulunan ana kutusundaki arımı açacaktım. Hava güzel ve çalışma vardı tek tük de olsa polen geliyordu. Açtım maşallah durumlar gayet iyi. Sanırım oğul vermeye havalar artık müsait olmadığı için oğul veremiyor zavallılar.

Hemen meydan şerbetlemesi işlemi uygulamaya kondu. Bu kadar kış arısı varsa ne olursa olsun bloke olsun umursamadım ve stoklarını tamamlamaları için yüklendim. Aman bu yaptığım yanlış anlaşılmasın yakın çevrede arı yok.Çevrede arı olsa yağmacılık kaçınılmaz olacak. O nedenle bunu kaygı duymadan uyguluyorum. Bu uygulamanın avantajı kutu içine fazladan nem yüklememiş oluyorum.



Bu kutudan edindiğim tecrübelerden biri ana kutuları dört çıta olursa iyi oluyor. Yakın çevrede güçlü arı kolonileri olmazsa gelişme olumlu oluyor ve yağma problemi olmuyor. Şerbetliklerde çam ağacı dalıda arıların şerbete düşüp boğulmamaları konusunda çok etkili oluyor.


Dün akşam Giresunlu arıcı arkadaşımız Emrah ile sohbet ediyoruz; konu bir çok resmi tek bir resim olarak nasıl birleştirilebilirize geldi. Dedim Emrah sağol bende yarın iş yerimdeki ana kutusunu açıp haber yapacaktım birde şişlenecektim. Şimdi bu konuda haber yaparım şişlenmekten kurtulurum dedim ve gülüştük.
Şimdi bazı arkadaşlarımızın bloglarında böyle resimler var. Bunu hazırlamak için microsoft office proğramlarından powerpointi kullanabiliriz. Bu proğramı açıp çıkan pencerede aşağıdaki gibi boş bir sayfa açıyoruz.

Açılan pencerenin üst kısmında ekle butonunu, resim butonunu, dosyadan butonunu sırayla tıklayıp bilgisayarımızda kayıtlı olan bir resmi bulup ekleyi tıklıyoruz.




Artık resmimiz aşağıda görüldüğü gibi sayfamıza eklendi. Bu yolu kullanarak bu sayfaya istediğimiz kadar resim ekleyebiliriz. Burada resmimizin üstünü tıkladığımızda resmin
etrafında bir çerçeve belirecektir. Bu çerçevenin köşelerinde boyut ayarı yapabilmek için butonlar olduğu görülecektir. Çerçevenin üst kısmında da yeşil renkli, diğerlerinden farklı bir buton olduğu görülecektir. Bu yeşil renkli buton resmi kendi etrafında döndürmek için kullanılır. Resim böyle çerçeveli durumda iken kürsörü üzerine getirdiğinizde artı işareti şeklinde bir görünüm alır bu haldeyken de mausun sol düğmesi basılı tutularak resmi taşımak mümkündür. Aşağıdaki resmi incelerseniz birde resim araç çubuğu olduğunu görürsünüz. Buradaki butonları kullanarak resmin ışık, kontrast vs ayarlarını yapabilirsiniz. Bu resim araç çubuğu resim eklendiğinde otomatik olarak açılabildiği gibi resmin üstüne çift sol tıklamaklada açabilirsiniz.
Aşağıdaki görüntüde sayfaya üç adet resim ekledim. Bunlar birbirinin aynısı olabildiği gibi farklı resimlerde olabilir. Bunları istediğiniz şekilde boyutlandırabilir, çevirerek değişik görünümler elde edebilirsiniz. Eklediğiniz resmin üzerini sağ tıklayıp açılan pencerede sıra seçeneği üzerinden resimlerin üst üste diziliş sıralarını da ayarlayabilirsiniz.


İşleminiz bittiğinde en son olarak kayıt işlemine sıra gelince bu resme bir isim verip sonra hemen altındaki kayıt türü bölümünü yandaki oku tıklayarak açıp "JPG" türü olarak seçip kaydederseniz yaptığınız çalışmayı resim olarak kaydedmiş olursunuz.



15 Kasım 2009 Pazar

Alet ve kovanların dezenfeksionu.......

Almanyadaki arıcı arkadaşımız Mehmet Yüksel ile sohbetlerimizde orada arıcıların kovanları el aletlerini çamaşır suyu kullanarak dezenfekte ettiklerini duymuştum.




Mesleğimiz gereği tabip odasının sitesinde gezinirken tıbbi aletlerin çamaşır suyu ile yüksek düzeyde dezenfeksionu diye bir konuyla karşılaşınca bunun arıcılığa uyarlaması olabilir diye düşündüm.



http://www.ttb.org.tr/odd/Dersler/klor/klor.htm ilgili konunun geçtiği linkdir isteyen bakabilir. Burada çeşitli tıbbi cerrahi müdehaleler sonrasında kullanılmış olan aletlerin %0,5 lik klor solusyonunda (%0,5 lik çamaşır suyu) 20 dakika bekletilmesinin yüksek düzeyde dezenfeksıon yapacağı belirtilmektedir.

Biz arıcılar da özellikle yavru çürüklüğü gibi bulaşıcı hastalıklarda kullanılan aletlerin, kovan ve katların bu solusyon içinde 20 dakika bekletilmesi ile ileri düzeyde dezenfeksion sağlayabiliriz.





Bu solusyonun hazırlanmasına gelirsek bunun için 1 ölçü % 5 lik çamaşır suyuna (yani marketlerde satılan bildiğimiz çamaşır suyuna) 9 ölçü su karıştırmak yeterlidir.



Size benim evde kullandığım çamaşır suyu bidonu üzerindeki solusyonun %5 lık olduğunu gösteren etiketide yayınlıyorum.










Eh napalım bu hafta sonu arılığa gidemeyince böyle oldu idare edin artık:) Hafta ortasına da balkon fakirini açarız ohooo kasım ayında bundan iyisi şamda kayısı:)