Strafor kesme aparatı..

Kış gelmeden biz zihni sinir procelerimize başladık:) Kovanlara örtü tahtası olarak ve bölme tahtası olarak strafor kesmek gerek. Elimde de eskiden kalma 2 cm kalınlıkda olan levhalardan var. Bunları bıçak benzeri aletlerle keserken ufalanıyor. Bu nedenle daha önce internette gördüğüm bir sistemi uygulamaya koydum. Üç adet çıtanın aşağıdaki şekilde bir araya gelmesiyle bir testere elde ettim. Eskiden ahşap testereler bu şekilde olurdu. Ben testere ağzı olacak yere çıtalarda kullandığımız telden kullandım. Üstte gergi yerinede daha kalın bir tel kullandım. Bu gergi telini kerpetenle kıvırarak kısalttığınızda alttaki kesici teli çok güzel geriyor.

Straforu keseceğiniz yeri işaretleyip teli üzerine oturtuyorsunuz. Telin iki ucunada ham petek yapıştırmakda kullandığımız 12 voltluk trafonun iki ucunu temas ettirdiğinizde tel ısınıyor vede straforu eriterek düzgün bir şekilde kesiyor. Burada gönyede kesim yapabilmek içinde çıtaların dik tutularak telin aşağıya inmesi uygun olacakdır.

Aşağıdaki görüntüde bu yöntem kullanılarak nasıl düzgün bir kesim yapılabildiği görülmektedir.

Ben bölme tahtası olarak çıtaların içini aşağıdaki gibi straforla doldurarak kullanıyorum.

Arıları kışa hazırlıyoruz...

Kolonilerimizin kış arılarını oluşturabilmeleri için kek ile yaptığımız teşvik beslemelerinin yanında artık kışlık stoklarını oluşturabilmeleri için yükleme şeklinde invert şerbetle besleme yapıyorum. Bunun içinde 5 ila 6 litre arasında şerbeti bir defada veriyorum.

Şerbet verirken kullandığım kapların içine tahta parçaları koyarken 4 adet dik duran çıta koyup arıların bunları merdiven olarak kullanmalarını sağlıyorum. Kullandığım kaplar parlak plastik olduklarından bu dik çıtalar çok önemli.

Arıların kışa hazırlanması
Yükleyen mturunc. - Diğer hayvan videolarına göz atın.

Zayıf arıların kışa girilirken sıkıştırılıp sarılmaları da çok önemlidir. Kışın arıların mevcutlarına uygun bir alanda bulunmaları o alanı ısıtabilmeleri için oldukça önemlidir.

Önce koloniyi bir çuvalla aşağıda görüldüğü gibi sarıyorum.

Bölme tahtası olarak bir çıtanın içini starfor ile kaplıyorum.

Arka tarafınada gene izolasyon amaçlı kullanılan bir malzemeyi conta görevi görmesi amacıyla zımbalıyorum.

Alt kısma arıları dışdan besleme amaçlı olarak geçiş deliği bırakıyorum

Bölme tahtası olarak hazırladığım çıtayı arıları sardığım çuvalın dış tarafına yaslıyorum. Burada çıta ile kovan duvarları arasında hava sızdırmazlığını sağlamak amaçlı olarak gri renkli malzeme önemli bir görev görüyor.

En dış kısmada şerbetliği koyarak arıları dış kısımdan besliyorum.

Ali Osman Abi geçmiş olsun...

Bu akşam 23.00 sırları msn de Asım abimizle konuşurken Pınarhisarlı arıcı abimiz Ali Osman Çalıkın formik asitle çalışırken kaza geçirdiğini öğrendim. Öğrenir öğrenmez telefon ettim. Bir hafta kadar hastanede kalmıs yeni taburcu olmuş evdeymiş. Görme problemi oluşmamış. Büyük geçmiş olsun diliyorum. Bende dahil olmak üzere tedbirler konusunda ihmalkar davranıyoruz. Aman aman tedbirli olalım maske gözlük gibi koruma gereçlerini kullanarak çalışalım bu asitlerle çalışırken. Kendisinin anlattığı elınde enjektor birden patlamış. Asit toz bulutu gıbı yuzune gelmış. Arılıkda bulunan su kabına basını sokmus. Zatende daha fazla uzucu hasar olmasını bu davranısı engellemiş. Kendisine tekrar büyük geçmiş olsun diyorum.

Kış hazırlıkları tam gaz.....:(/)

Bu hafta cuma akşamı arılıkdayım. İşe invert şurupla başladım. 30 litre kadar hazırladım:( derdim neyse...



Geçen hafta uyguladığım son formik asitlerde buharlanmış. Şişeleri ve kartonları topladım.

Tüm kovanlar sırayla elden geçti. Özellikle ana kontrolu yapıldı. Kiminin kendileriyle kimininde günlük yumurtalarıyla müşerref olup rahatladık. Bu uygulamada hiç ana kaybı yaşamadım.

Bazı kovanlarda fazlalık teşkil eden petekleri aldık.

Elimde 5 adet kat kaldı. Bunları kullanarak 5 litrelik bidonlarda invert şerbet uyguladım:) Musluklara şezlong ve şemsiyeleri çıkardılar anında havada sıcak nektarda böyle bol olunca sandılar temmuz ayı geldi yeniden:)

Bir gün sonraki durum yarıya kadar çekmişler şerbeti..

Geçen hafta farelere karşı elek telli uygulama yapmışdım. İneklere yaranamadık işi gücü bırakıp bunu kemiriyorlar.

Anında ahşap aparatlar yerini aldı musluklarda. Hem fare hem yagmaya karşı önlem tamam.

Bu haftanın enteresan olaylarından birisi de cuma akşamı arılıkda yaşadıklarımdı. Kovanlarımdan birisi tam gaz çalışıyordu. Akşam saatleri ve hava serinlemiş. Diğer kovanlarımda gidip gelen hiç arı yok. Bu kovan sanki ayçiçeği tarlasına çalışıyordu.

Yagmacı kovan
Yükleyen mturunc. - Komik hayvan videolarını izleyin.

Evreka evrekaaa !............

Bu hafta bayramlaşmaları takiben soluğu gene arılarımın yanında aldım.. Geçen haftaki formik asit uygulama denemelerimdem alttaki cam kabın plastik kapağını yarıp içeriye fitil görevi görsün diye karton (5 x 6 cm) koyduğum kaplar tam not aldılar... Fakat bunların taşınması kapakdan asit kaçırabilme olasığı nedeniyle zor o nedenle hala ben şişeyle uygulama yöntemini başarmanın peşindeydim.

Cumartesi siteden komşum Nevzat bey aradı abi dedi kovanlardan birinin önünde toplanma var bakarmıyız. Dedim tabi ya abi kusura bakma senide yoruyorum felan derken dedim üzülme bende Ali yi zamanında mahvettiydim şimdi onun ahı tuttu işte o nedenle kabahat senin değil Ali nin; o beddua etmeseydi sen beni bulamazdın:) Neyse gülüşme faslından sonra klasik arıların uysallığını kontrol etme pozunu verdirirerek işe başladık..

Kovanlarda eski, perişan olmuş ne kadar petek varsa alındı. Bir tu rda laktik asit uygulaması yapıldı. Arıları artık her hafta şerbetle beslemesinin iyi olacağını daha ileriki zamanda bir sefer daha bakarsak bu iş tamamdır dedim. Sen Alinin havaya girdiğine bakma bir kere daha beni izlersen bu iş tamamdır dedim:)

Bu arada Nevzat abinin bahçeye bizimkinin girmediği belli domatesler biberler yerlerde geziyor:=)

Eveeet evreka yani bulduuuum dediğim olay aşağıda. Geçtiğimiz hafta içi Mehmet Yüksel abimizden aldığımız son taktiklerle bu hafta işe giriştim.

Birinci önemli nokta: Tahta takoz sadece şişenin ayakda kalmasını sağlamakla görevli. Yani şişenin tapası kartona direkt olarak basacak. Yani karton asiti emdikce asit damlalıkdan dışarı akacak damlamayacak..

İkinci önemli nokta: Kartonun pürüzsüz yani düzgün olan yüzeyi üste gelecek. Anlayacağızın asit kartonun bu yüzüne temas edecek. Kaba yani pürüzlü taraf üste gelirse asit emilimi bu yüzden daha fazla oluyor ve günlük maksimum 15 ml dozu aşılıyor.

Üstte kartonun kaba yüzü altta ise düzgün yüzü görülmekde.

Aşağıda uygulamanın ikinci günü yani pazar gününden görüntü izlenmekde. Bu işlem tamamdır.

Şimdi gelelim ben bu şişe işine niye bu kadar sarıldım konusuna.. Birincisi Alman arıcılar birliğinin varroa mücaddelesi için arıcılara tavsiye ettiği bir yöntem olması. İkincisi şişelere uygun bir yerde elinizde eldivenle asitleri doldurup tapa ve kapakları kapatıyorsunuz sonra onları bir kap içine dizip arılığa gidiyorsunuz. Arılıkda yapılacaklar esnasında asitle temas etmeniz ve asit buharı solumanız bu şişeler sayesinde çok az olasılık. Tabi ille bir yerlerime asiti değdirecem veya koklayacam diye direnecek kadar hata yapanlara bir şey demiyorum. En önemliside litresi 7 liraydı yanlış hatırlamıyorsam kovan başı 60 cc (tabi iki katlı kışlayan kovanları olanlar için söylüyorum) den yaklaşık 16 kovan ilaçlarsınız. Bu uygulamayı bizlerle hiç bir ticari kaygı gütmeden paylaştığı için Mehmet Yüksel kardeşime teşekkür ediyorum.

Geçen sene yüksekliği 2 cm olan musluklarım farelere geçit olmuştu. Ahşap musluk daraltma aparatları yapmak zor geldi bende kum elemek için eskiden almış olduğum elek telini kullandım. Önce yadırgadılar ama bir süre izledim özellikle polenli gelenler rahatlıkla ve poleni düşürmeden girebildiler.

Rehine kurtarma operasyonu, varoalara karşı yeni planlar:)

Bu hafta şişeleri yollayamayınca bizimkini aradım abi ne demek seni bile yollarım ama pahalı olur dedi:) Eh napalım bir işe giriştik katlanacaz dedik ve gel beraber iftar edelim numarasıyla şişe işini Ali ye yıktık. Yeğeniyle gelmiş baktım benim stetoskopu almış kalbini dinlemeye çalışıyor allah sonunu hayretsin. Bu adam yakında bizim işede el atarsa şaşmam.:/)

Cumartesi sabah arılığa giriyorum telde çırpınan bir kuş:/( Yahu dedim işin yokmu sabah sabah nasıl takıldın oraya derken baktım ayağında ip bağlı ve ip tele dolanmış.

Hep duyardım; uçan kuşları çağırsın diye bazı kuşları ayaklarından iple bir yerlere bağlarlarmış. Buda böyle bir garibim işte ....nin birinin eline düşmüş. Anlaşılan ipi ağzıyla kesip kaçmış ama bizim elimize düştü işte. İpi telden kurtardım acayipde ısırıyor eldivenle çalıştım.

İneği aldık eve getirdik ayaklarındaki ipler zarar vermeden çözüldü. Bizim kızda arada başını okşuyor:) sonra beraberce salıverdik. Cİnsi nedir anlamam ama insanlardaki bu davranışıda hiçmi hiç anlamam. Neyse sonuçda bize yakışan yapıldı diyelim...

Bu hafta tapa ve şişeleri bulduk ya dururmuyuz başladık formik asit çalışmalarına. Önce 10 x 15 cm karton üzerine direkt uyguladım. Kullandığım karton kırtasiyecilerde satılan gri beyaz renkte ve çantacıların da kullandığı cinsden olanlar.Şişenin üzerinde ölçülendirme de yaptım. Günlük 15 ml yi geçmeme kuralını bu yöntemde tutturamadım. Bir diğer problemde karton asiti görünce yumuşuyor. Bir yerde hata yapıyorum ama bulacaz bakalım.

Bir kovanda da bildiğimiz çay tabağına peçete koyup uyguladım. Bunda da sonuç çok iyi değil doz aşımı oldu fakat ilkine göre daha iyiydi. Yalnız şunu belirteyim tel altlıklı kovanlarda bu doz aşımı hiç sorun olmuyor. Benim karakovana bulaşık bezine 5 ml formik asiti emdirip arka kapakdan zemine koydum. Sanırsınız arı oğul verecek hepsi kendini dışarı attı.

Formik asit verirken kovanlara boş kat atıyorum onun içinde uyguluyorum.

Bir diğer uygulamamda 5 x5 cm ebatlarında plastik kapaklı cam kutularda kartonu filtre olarak kullanarak yaptığım uygulamaydı ki bu tam not aldı. Kartonun dışarda kalan kısmı 4 x 6 cm civarıydı. Burada da ölçülendirme kullandım kontrollerımde gunluk ortalama 10 ml buharlaşma miktarını tutturdum

Bu sene bahçede bal kabağıda vardı. Üç tane verdi bir tanesi benim kızdan ağır oldu. Onlarıda hasad ettim.