25 Mayıs 2009 Pazartesi
Görüntü yok ses var....
18 Mayıs 2009 Pazartesi
Baba soktumuuu:)))
Bu hafta sonu fabrikadaki depo kovanı Ereğliye götürdüm. Cuma akşam saat 23.00 gibi terastaki yerine naklettik. Yaklaşık 2,5 haftadır üst örtü bezi sinek teli ile havalandırmalı hale gelmiş ve beklemekteyken iş yerinde oğul vermişti. Cumartesi sabah balkonda kahvaltı ediyorum aklım bunlarda açıp kontrol edeceğim saat 10.30 gibi ortalık karıştı. Baktım tekrar oğul veriyor hemde 2 gün arayla ikinci oğul. Hayret takvimleri yok 1 hafta arası olması lazımdı. Neyse uzatmayalım geldiler bahçedeki leylandiye toplandılar. Bizde arıcılık raconuna uygun bir oğul alma tekniği ile bunları kütük kovana aktardık. Aktarma işlemi sırasında benim kız sesleniyor "baba soktumu". Bu arada söylemeyi unuttum bir hafta önce silkelediğim oğul karakovanı kovanı terk etmişti.
Karakovana silkelediğim oğul ilk olarak temizlik işine başladılar. Tabi buda tarafımızdan kayda alındı.
İşte ön tarafa koyduğum klavuz petekler üzerinde salkım yapmış halleri. Bunlara birde invert şerbet takviyesi yapıp bıraktım.
Pazar günü saat 14.00 gibi benim evin aşağılarından bir duman geliyor ama simsiyah. Yaklaştıkça dedim bu oğul. Aşağı taraflarda 2-3 arıcı var. Bayağı duamı aldılar. Gediler benim geçen sene oğul konan kayısı ağacına kondular. Ama ne oğul abartmıyım kuzu kadar:))
Altına bir kovan koydum oğulun eni boyu kovanı taşmakta. İki tane kabarmış petek ve üç tane ham petek verdim. Sonrada silkeledim.
15 Mayıs 2009 Cuma
Depodan oğul çıktı.....
12 Mayıs 2009 Salı
Cumartesi çalışmalarından kalanlar...
Geçtiğimiz cumartesi günü bazı haberler haber kalabalığı olmasın diye eksik bırakılmıştı. İşte o haberlerin ilki bizim meşhur oğul girecek olan kovan ikinci katıda halletmiş. Hadi gel bana üçüncü katı at diyor. Elmi yaman beymi yaman hesabı alın size üçüncü kat deyip attım. Bunun ikinci katına ızgara koymamıştım iki kat kuluçkalık olarak çalıştırıyordum. Üçüncü kata ızgara koyarken arıların çalışmasını kolaylaştıracak giriş delikli aparatı da uygulamaya koyduk.Bu arıda bu sene bal akımından 40 gün önce anayı en alta tek kuluçkalıkta bırakacağım. Üstteki iki kata tüm yavrulu çerçeveleri ve kabarmış çerçeveleri koyarak bal depolatacağım ve altttaki kuluçkalık kısmına ise yeni kabarmış çerçeveler vererek anaya yumurta attıracağım. Bakalım sonuç ne olacak.
11 Mayıs 2009 Pazartesi
Davul zurna ile oğul alma tekniği...
Dün biliyorsunuz (Ali akşam haber yapmış) Seyithan abimizin oğlunun düğünü vardı. Hem ne düğün arılığın yanı başında:)) Sabahtan da bir oğul çıkmış kayısı ağacına konmuş. Öğleden sonra saat 14.00 civarı sağa sola sataşmaya başladı. Alın beni buradan diyor. Önce alttaki arkadaşı öptü. Garibim ilk aşısı ya tek gözle idare etmek zorunda kaldı.
9 Mayıs 2009 Cumartesi
vay vay ki ne vay...
Birinciyi karakovana silkeledim ama pek beğenmeddiler gibi dışarı vurdular daha sonra içeri toplandılar ama içimden bir ses bunlar gider diyor hayırlısı. Bir sürü tuzak var buyrun nereyi isterseniz.
onuda hooop Şenol kardeşimin hediyesi olan geçen sene söndürdüğüm sepete aktardım. Ya sahi nerede bu adam Trakyalı Şenol nerede duyan bilen varsa haber versin insaniyet namına:)
4 Mayıs 2009 Pazartesi
Bu hafta sonu işler biraz olsun yoluna girdi.
Bu hafta sonu tatil üç gün olunca işler yoluna girdi. Sıkışmadık desem yalan olacak ama yetiştirebildik. İşe mum yapıştırmakla başladık. Bu çerçevelerin arabanın yanında yedek lastik gibi duruşu ne derseniz mum yapıştırırken aküden aldığım elektriği kullanıyorum. Bu şekilde elektirik ile yapıştırılan temel petekler kabartılınca yavru atılmasında sıkınrı yaratmıyor.