17 Eylül 2012 Pazartesi
Hayat bu..kimine kavun....
Aslında dün akşam resimleri seçip blogger a kaydettim ve bu gün (pazartesi akşamı) hafta sonu yaptıklarımı anlatan yazıları yazıp yayınla butonunu tıklayacakdım.
Bu gün yaşadığım bir iki olay sonucu; son zamanlarda moda olduğu üzere hayatla ilgili bir iki kelam etmek gerektiğini düşündüm. Büyük bir firmada insan kaynakları yöneticisi olarak çalışan bir dostumu ziyaret ettim bu gün. Bu dostum benden yaşça 15 civarı küçüktür, hayatımı değiştiren iki kişiden birisin diyerek hakkımı helal ettirmiştir. Ordan burdan derken laf lafı açtı aslında çalışanlar olarak yöneticilerimizden bize değer verilmesini, saygı gösterilmesini bekliyoruz gerisi tefarruat dedik. Bize tepeden bakan bir yöneticinin naparsa yapsın gözümüzde değerinin olamadığını söyledik. İkinci bir tespitimizde yaklaşık 28 yıllık çalışma hayatımda hiç işsiz kalmadığım ve bütün işleride arkadaş çevremle bulabildiğim idi ki buda doğru adam olduğumuz sonucuna vardırdı bizi. Bu kadar övünmeden ve dahi böbürlenmeden sonra söyleyeceğim şuki hafta sonu Pınarhisar dan Aliosman abimiz telefonla aradı. Ben geçen hafta Konya şeker fabrikasının %100 pancar şekerinden ürettiği invert şurubu tanıtmışdım. Onunla ilgili bilgi almak istediğini ve birlik binasında olduklarını tüm arkadaşların beni dinlediğini söyledi. Güzel bir şey yaptığınızda muhakkak taktir alıyorsunuz bu hangi konuda olursa olsun. Taktir etmeyenler eleştirip alay edenler gün geliyor sizinle aynı noktaya geliyor. Sizede keyif almak kalıyor. Arıcılık uygulamalarında geldiğim nokta işte bu:)Eşte öyle.
Nasılsa anlayan anlar...
Gelelim asıl işimize ki bu haftada kolonileri invert şurupla beslemeye devam ettim. Kontrollerimde geldiğim sonuç o ki stoklar artık kış boyunca yeterli olacak hale geldi.
Karamürselden Adem Yamak abimizin yolladığı 7 çıtalı ruşette kıymetli kolonilerimden biri durmakda onun beslenmesi ise en kolayı.
Balkonumda çay keyfi yaptığım yeri de sizle paylaşmak istedim burası hakikaten insanı dinlendiriyor.
Zayıf kolonilerime çıkmak üzere olan kapalı yavrulu çerçeve takviyesi yaparak kışa güçlü girmeye çalışıyorum. Bu sene 8-9 çıta arılı koloniden aşağısı olmayacak arılığımda. Bal kemerlerimde fena sayılmaz hani.
Bazı ineklere fazla beslemekde yaramıyo. Şerbetliğin altında sakatat işine girmişler:)
Ereğlide sabit arıcılık yapan Ahmet abimizide bu hafta ziyaret ettim. Bilgi alışverişi derken akşamı ettik.
Plastik tabanlıkların altının propolisle kapatıldığını bunu temizlemenin önemli bir problem olduğunu söyledi. Bu sene bu tür tabanlıkların polen tuzaklarının boş kaldığını ssöyledi.
Kovanın altından yeşerip en üstte şerbetliğe kadar giren bir bitki :)
Komşum Cemil abimiz. Arıcılıkla bal yemek dışında ilgilenmez. oda benimle Ahmet abinin arılığını gezdi:)
Cemil abinin ilgi alanı ise bizim usta gibi meyvelerden oluşuyordu.:)
Unutmadan ilgilenenlere duyuruyorum; horuz rahmetli oldu:) derin dondurucuya defnettik:)
9 Eylül 2012 Pazar
yanlış koloni yönetimi
Evet başlıktanda anlaşılacağı gibi yanlış koloni yönetimi her konuda hüsranla sonuçlanır. İster arı kolonisi ister tavuk kolonisi fark etmez. Aylardır yumurta alamadan tavuk besliyordum adımız hobici ya ona sığınıyordum ama için içinde bu hayvanlar beni kekliyor demektende kendimi alamıyordum. Geçen hafta soruna teorik çözümü bulup uygulamaya koymuştum. Bu hafta folluğumuz pratik olarakda kendini kanıtladı. Cuma öğleden sonra kümese girdiğimde karşılaştığım manzara bu idi ve tam tamına 5 günde 18 yumurta hemde 4 tavukdan.
Cumartesi günü arıların dip köşe bakımları yapıldı. En son balları alındıktan sonra besleme yapmış geçen hafta formik asitle varroa mücadelesi yapmıştım. Bu haftada üstteki boş katları aldım ve bal ve yavru durumlarını kontrol ettim.
gerekli notlarımı aldım. Bazılarına teşvik bazılarına stoklama amaçlı besleme tablosu oluşturdum.
Bu sene beslemede aşağıda resmi bulunan ürünü kullanıyorum. Bunu neden yayınladım derseniz 60 küsür lıra cıvarına satılan besleme ürünleri duyuyorum. Bu ürünün özellikleri resimde görülüyor. Ben 43 tl ye aldım. Bu ürünle aynı özellikleri tuuturmak için kaba bir hesapla 15 kg şeker ve 9 litre su kullanmak lazımki fiat olarak uğraşmaya değmez.
arılarım kış moduna girdiler ve boş katları alınıp sundurma altına dizildi.
Unutmadan arı kuşlarıda geldiler gözümüz aydın:/( patlama sesinden de korkmuyorlar. Ama bir şey dikkatimi çektiki arı uşu sesini duyan arılarım kafalarını dışarı çıkarmadılar:/) bunu artıya çevirmek lazım:/)
3 Eylül 2012 Pazartesi
Bu sene bende, arılarımda tatile ve izne doyduk:/)
Bu sene bayramlar ve senelik izinler öyle bir denk geldilerki.. izne ve tatile doydum.
Bal sağımından sonra havalar uzun süre sıcak gitti. Geçtiğimiz hafta 23 derecelere iner inmezde formik asit uygulamasını yaptım.
Bunun içinde 10 cm e 15 cm ebatlarda plastik kapların içinde bulaşık bezi kullandım. Sürekli arılarımın yanında oluncada iki katlı kolonilere sabah 10 ml akşam 10 ml olmak üzere günde 20 ml buharlaşacak şekilde üç gün formik asit verdim. Tek katlılara ise sabah akşam 5 er ml uyguladım.
Uygulama aşağıdaki şekilde yapıldı. Eldiven ve koruyucu gözlük kullanmamış olmam ise enjektör kullanmadaki yılların tecrübesinden kaynaklanıyor.
Bir sabah baktım arılar benim terlikden su içiyorlar:/( dedim bir tuhaflık var ama sonradan uyandım denizden geldiğim terliklerim ve tuzlular:/)
Üçüncü günkü dökülen varroalar böyleydi.
Bu seneki cücükler ergenliğe girdiler:/) biraz sert mizaçlı olmaları ise sulananlar olmasın diye olsa gerek :/)
Bu seneki numaralarımdan biride şişme bir bot almış olmamdır. Bayağı gezdim en fazlada kızım sevdi.
Uzun tatilin sonucu arılarımın işleri ve bahçe işlerim düzenli gitti.
Hobiniz olan işleri yorulmadan amaçladığınız şekilde yapabildiğiniz zaman gerçek anlamda dinleniyorsunuz.
26 Ağustos 2012 Pazar
Mutlu olmak ne demektir?...
Bazen öğlen yemekde bıyıkları fark etmeden bu kadar temiz gülümsemekdir.
Bazende follukda görülen bir yumurta...
Şaka değil ne zamandır tavuklarımdan yumurta alamıyordum... İkisi sürekli gurk vaziyetinde yatıyor diğerleride yumurtluyor ve böylece bizimkiler kalkamıyorlardı... Düşün düşün sonunda buldum buldum diye bağırmadan bir folluk yaptım ve işlem tamam:/)
Yumurta üstü açık bölüme hanımefendiler tarafından bırakılıyor ve folluk kapalı bölüme doğru meyilli olduğu için yumurta yuvarlanıp altta kapalı kısma iniyor:/) Hadi yatın üstünede göreyim:/) dedikten sonra kapalı kısmın kapağı açılıp yumurta lüp elde:/)
Hani elli kuruşluk yumurtayla mutlu olunurmu:/( diyenlere olunmazmı....:/) Aslında mesele mutlu olmayı bilmek galiba. Herkese mutluluk dileklerimle.
22 Ağustos 2012 Çarşamba
2013 Arıcılık Çalışmaları başladı...
Bu sene üç haftadır izin ve tatil modunda kah çalışıyor kah soluğu arılarımda ve bahçemde alıyorum.
Evet 2012 bal sağımını tamamladım. Süzülen petekleri arılara yalattım.
Evet 2012 bal sağımını tamamladım. Süzülen petekleri arılara yalattım.
Temizlenen petekler alındı depoya kaldırıldı.
Kolonilerdeki ballıkları henüz kaldırmadım. Malum havalar sıcak yerlerini daraltmamak lazım. Ballarını aldık biraz moral olur diye koloni başı 2 litre civarı bir şerbetleme yaptım. Sıcaklıklar 20-25 derecelere inince formik asit uygulamamızı da yapacağız.
Malum kışa güçlü ve genç analı kolonilerle girmek lazım. Heleki elinizde kıymetli bir anada varsa ve bu anayı kabul ettirmek dışında bir seçeneğiniz yoksa aşağıdaki aparat en iyisi.
Bu aparat dediğim şey kovanı iki bölmeye ayıran ve iç duvarlara sıfır oturan telli bir çerçeve. Öyleki bir tarafdan diğerine arıların geçmesi mümkün olmamalı.
Örnek olarak aşağıdaki ruşeti ben bir tarafı üç çerçeve alacak şekilde,
Diğer tarafıda bir çerçeve alacak şekilde böldüm.
Üç çerçevelik bölüme arılı ballı, polenli ve kapalı yavrulu çıtalar verdim
Tek çerçevelik bölüme ise arısız, çıkmak üzere olan kapalı yavrulu bir adet çıta verdim ve ana arıyı kafesiyle verdim. Bu analı bölümün musluğuda kapatıldı. Aşağıdaki iki adet kafes sizi aldatmasın biri bölme yapana kadar bir gün beklettiğim bir ana arıydı ertesi günü aldım. Ana arının bulunduğu bölümdeki arılar bir iki gün içinde gözlerden çıkmaya başlayınca anayı saldım. Bu acemiler kolayca anayı kabul ettiler. Ana bu bölümde yumurtaya başladı diğer bölümde de gün aşırı meme temizliği yapıldı. Meme yapacak halleri kalmayınca ve ananın kokusu ortama hakim oluncada tel bölme kaldırıldı.
Bu sene yaptığım bölmelerde birleştirildi. Amaç kışa güçlü girmek. Altı adet zayıf koloni birleştirilip iki adet onar çıtalı koloni oluşturuldu. Birleştirilecek kolonilere bir gün önceden koku verilip kokuların ortak olması sağlandı. Bu sene ben kurusoğan doğradım:/) Birleştirme işleminde bazen aşağıdaki gibi telli tabanlıklar kullanıldı.
Bazende gazete kağıdı.
Bir haftada gazete kağıdı kemirilip sorunsuz birleşiyorlar.
11 Ağustos 2012 Cumartesi
Tatil ve arıcı bir dosta rastlamanın keyfi..
Bu sene tatil için yakın yerlere bakarken internette Erdek gözümüze takıldı.
Hem İstanbula yakın olması hem okuduklarımız bizi ikna etti ve gittik.
İyikide öyle yapmışız. Arkası ormanlarla çevrili bir koy Ocaklar beldesi. Kumsalı ege ve güneyi aratmayacak güzellikde. Akşamları gezinti parkurları 1970 lerden kalma aile çay bahçeleri çok güzel bir dört gün geçirdim.
Aslında bütün amaç bu hanımı eğlendirmekdi. Kendisine sorarsanız amacımıza ulaştık:/)
Eh canım babası da kıyıdan köşeden ıcık faydalandı tabi:/)
Yolda benzinciye girdim oda ne Mehmet Yüksel kardeşimde Türkiyeye gelmekde ve mola vermiş.
Arıcı dedinmi bagajda bal olacak:/) hemen ikram ettik. Mehmete; abi bunları kafana göre bölüştür dedim Eniştesi bana vermese bile ben buna el koydum deyip bir kavanozu aldı:/) afiyet şeker olsun. Bal tutan parmağını yalarmış deyip yalamayı da ihmal etmedi. Yav kendisine demeyi unuttum arabasından hala ses geliyor bir müdehale etmem lazım ama durun bakalım bu sefer elimden kaçamaz gibi:/)
Bendeki tipe bakın hele:/))) aslında internette kurduğumuz sıkı ve sıcak dostluğun bireylerinden birine rastlamış olmanın şımarıklığı üzerimde. İyiki arıcıyım be.....
7 Ağustos 2012 Salı
2012 yılı bal sağımını kademeli olarak üç günde yaptık:/)
2012 yılının balları alındı. Sağım işlemi kademeli olarak yapıldı. 3,4, ve 5 ağustosda yavaş yavaş ve fazla yormadan işlem tamamlandı. Ağız tadıyla tüketiriz inşallah.
Yoğun eleştirilere bu senede maruz kalmamak için üst tarafımız tşortlu olarak sağım yaptık:/)
Her gün yaklaşık üç kovanın ballarını aldım. Üç kovanın sırlarının açılması ve süzülmesi bir günde ancak ve yormadan bitti.
Bu sene bazı ballıkları 9 çıtalı olarak denedim. Sonuç olumlu..Yüksek kabartılan petek gözlerine ana arı yumurta atamadı. Ben sır bıçağı ile çok kolay bir şekilde sırlarını açtım.
Sır bıçağını üst ve alt çıtaya dayayıp fazlalıkları sıyırıp aldım. Hem çıtalardaki petek gözleri standart yükseklığe ulaştı ki artık ana tarafından yumurta atılabilir geldi, hemde ben rahat çalışmış oldum.
Evin faresi gene iş başındaydı süzme esnasında bol bol bal yaladı.:/)
Cumartesi sabahı köpek sesleriyle uyandım. Kümeslerin oradan geliyordu çıktım kovaladım. Benim tek başıma zor yapacağım bir işi yapmışlar koca kümesi yerde sürüklemişler.
Köşedeki tellere bakın nerdeyse gireceklermiş içeri..
Amaçlarına ulaşamadılar bizimkiler sağ. Allahdan ben oradayken olay oldu. Sürüklenen kümeste sular dökülmüş; aksi halde tavuklar susuzlukdan ölürlerdi.
İşleri bitirdik, artık dinlenme zamanı....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)