Bahar gelmiş neyime, otlar erişmiş belime :)) diye şairane bir başlık da attık ya;
Üç hafta gidemeyince otlar insan boyuna ulaşmış.
Abartma diyenler tel örgünün dış tarafına dikkat etsin.
Arılarım kovana girmekte zorlanıyorlardı.
Çarşamba gününün tamamı arılığın otlarını biçmekle geçti.
Güzel de oldu hani
Tavuklarım rahat rahat gezebilir oldular.
perşembe günümü arılarıma ayırdım.
dalaklar atılmış erkek gözleri indirilmiş.
Bir kovan meme yapılmış hatta biri kapanmış halde yakalandı.
üç senelik ihtiyar yakalandı. Şapkası da kafasında nereye gidiyorsun dedik ve icabına baktık:(
Diğer kovanlarımda meme kontrolleri yapıldı ancak sıkışmışlar.
Her an oğula meyil edeceklerini düşünerek beş adet kovandan iki üç çıtalı bölme yaptım.
anayı bulmakla uğraşmaya ne gerek . Yavrulu üç dört adet çıtayı arılarını silkeleyip alıyorum. Ana ızgarasını koyup katı atıyorum ızgara üstüne tekrar bu yavrulu çıtaları koyup kovanı kapatıyorum.
Dört beş saat sonra arılar bu yavrulu çıtaları sarmış oluyor.
Arılı yavrulu çıtaların ikisi alınıp ruşete aktarılıyor. Diğer ikisinin de arıları silkeleniyor. Usta arılar eski kovanlarına dönünce kalanlar iki çıtayı rahat sarıyorlar. Böylece görmeden anayı da aldıkmı acaba düşüncemiz olmadan bölme işlemini yapmış oluyoruz.
Bostan yerimde hazırlandı damlama sulama tesisatı çekildi.
Her sene bahçemde farklı bir yeri ekiyorum.
Biçilen otlar ve çimler eski yere dökülerek orada çürümesi sağlanıyor. Bu da toprağı güçlendiriyor.
Bizimki gurk olmuş yatıyor. Ama ne yatış. Kalksada kaç yumurtası var diye bekledim ama hiç denk gelemedim. Zorla kaldırırsam bir daha oturmaz diye de ellemedim. Bakalım ne göreceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder