26 Aralık 2016 Pazartesi

Hafta sonu arıcılık fuarı vardı.

Geçtiğimiz cuma akşamı liseden arkadaşlarımız ve fizik öğretmenlerimiz İlhan ve Alparslan hocalarımızla buluştuk.


Öğretmenlerimize Allah uzun ve sağlıklı ömürler versin. 


43 yıl sonra aynı ses tonu ile İlhan hocamdan "kısa kes muhteşem" diye fırça yemek ...Ah ahh keşke mümkün olsada o günlere geri dönebilsek..


Cumartesi Feshanede arıcılık fuarı vardı malum bizimkilerle oradaydık. Genç olmak her zaman iyi değildir yaşamın yükleri sırtınıza yükleniverir:)) babaların görevi de evlatlarının eğitimidir ya öğle değil böyle taşıyacaksın deyiverirler:))


Mustafa Kabaoğlu hocamla hasret giderdik.


Adem abimizle sağolsun hal hatır sorup selamlaştık


Güner Kayral abimiz her zamanki gibi standını kurmuştu. Her fuarda standını ziyaret ederim kendisinin. Özellikle yeni çıkan ürünleri ilk önce hep o getirir 


Çeşit çeşit karakovan ballar da fuarda bulunmaktaydı.


Sadri abimiz malum suni tohumlama aletinin tanıtımını yapıyordu


Bu sene kek yanına invert şurup ve polen yerine ikame toz getirmişler  özellikle polen yönünden eksiklik yaşayan arıcılarımızın bilmesinde yarar var.


Erçika plastik fuarın her zaman olduğu gibi ürün çeşidi en bol olan firmasıydı
Bal mumundan ana arı yüksüğü hazırlamak için silikon kalıp üretmişler son bir tane kalmıştı onuda usta aldı çok uğraştım ama el koyamadım.


Erçika plastik az sayıda arıyla hobi arıcılık yapanlar için sır alma tezgahıda  çıkartmış


Değişik bir karakovan. Meraklısına çıtaları özenle hazırlanmış.


Feshanede ki fuar tüm günümüzü aldı. Aslında amaç dostlarla karşılaşmak ve sohbetti buda tüm günümüzü doldurdu.




19 Aralık 2016 Pazartesi

Haftaya feshanede fuar var..

Haftaya feshane de fuar var ya bahçeme gidemeyecek olunca bu hafta  gittim.
Kızların (üç tanede erkek var) aç kalmaması lazım.
Gün boyu gezdiler yeşillik yediler suları tazelendi ve yemlikleri dolduruldu.


Bunlarda sokak kızları. Üç paket bol yağlı ve et suyuna makarnayı götürdüler.


Makarnanın lezzetli olduğunun kanıtı bizimkilerde az biraz yediler.


Hatta uzaklardan gelen gündüzleri pek göremediğim ancak gece camdan izleyebildiğim tilki kardeş bile bu denli yaklaşabildi. Onu cezbeden gezen tavuklarımmı yoksa makarnamın kokusumuydu bilmem artık.


Kargalar tarafından tohumu dikilen incir ağaçlarım yapraklarını dökmüş, kış uykusuna yatmışlardı bende onları kalıcı yerlerine naklettim.


Çukurlar kazıldı


Bu senenin ilk fidanları da toprakla buluştu..



Çırak ustayı geçmezse sanat ölürmüş der eskiler ya 
bizimki geçen hafta kuru simite talim etmiş 
ben fazla moral bozucu olmamak adına sadece bir bardak sıcak çayla onu geçtim:))


15 Aralık 2016 Perşembe

Ne oluyor..:(

Bir haftadır benim bloğun sayfa görüntüleme sayısı tabir yerindeyse zıpladı.:))
Hani ilgi çekecek bir haber yapsam anlayacağım
evveli hafta bahçemde ne yaptığım konusunu paylaşmışım ıvır zıvır şeyler işte..


Rakamlara bakın:)))
girilen ülkelere bakın:)))
Allah yardımcıları olsun ne diyeyim derdiniz ne arkadaş ne ararsınız:))


Şifreleme işine dikkat etmek gerekiyor.
Her an hacklenebiliriz hoş hackleyenin eline ne geçecek onuda bilmem ama:((

5 Aralık 2016 Pazartesi

İşler bitermi hafta sonu pilim bitti:))

Geçtiğimiz haftayla birlikte üç hafta yani 21 gün oldu bahçeme gitmeyeli.
Bizimkiler bayağı bunalmışlar kapalı kalmaktan dolayı.
Kargalarla yarış edercesine havalarda uçtular:)


Arıların hiç umurunda değildim:))
Ne girip çıkan ne aşı istermisin diyen vardı.
Havada hani çivi gibi derler ya öyle soğuktu.


Tavuklarımın 10 kg lık yem kutuları son iki hadi üç gün olsun ancak idare ederdi.


Kış iyice ben geldim diyordu.
Ağaçlarda yaprk kalmadı 
ama benim tavuklar yerde ne kadar yeşillik varsa yediler.


Makarna pişiriciliği gene başladı


Açlar kokuyu alan geldi bu hafta iki tencere makarna pişirdim
Hemde bol yağlı ve et suyuna:))


Evin içinde de işler var. Kabaran sarkan alçıpan kaplamalar tamir edildiler.


Kışın bahçeye potasyumdan zengin gübre atmak gerekiyor ya gereken yapıldı


Yazdan kalan otlar vs bahçede temizlik yapıldı.


Gittikçe yemek için taze soğan yatırımına da başlandı.


Kıvırcıklarımda büyüme yavaşladı. Ama şubata doğru tavan yaparlar ve ben piyasayı sallarım.


Bir fuar daha olsada gezsek modu var üstümde bu sene hayırlısı bakalım neler göreceğiz.


26 Kasım 2016 Cumartesi

Arıcılık fuarı...

Bu cumartesi öğleden sonra bir ara fırsat yaratıp fuara gittim.
fuarlar bizim için yeni malzemeleri tanımak yanında arkadaşlarla sohbet ortamıdır her zaman.
girişte ilk stand Asım abimizinki olunca çöreklendik hemen ve çayımızı içtik. 


Kestane balını ve diğer ballarını kavanozlamış satmakta.



Ülkenin pek çok yerinden arı yetiştiricileri birlikleri fuara katılmışlar.


En enteresanı benimde üyesi olduğum istanbul arı yetiştiricileri birliğinin standı idi.
Karadenizli bu amcam rize kestane balı satıyordu:)


Diğer birliklerin ve üreticilerin standlarıda çeşitli ürünlerin sergilendiği yerlerdi.


Hüseyin diner hocamda fuarda yerini almıştı. Bize çay borcu var, vakit bulup içemedik bir dahaki görüşmemizde toptan ödetiriz artık.


Bu standı hemen her fuarda görürüm. Öncekilerden birinde yaw maydanoz çiçek açarsa nasıl yenir kim tarlalarca miktarda maydanoza çiçek açtırırda arılar bundan bal yapar demiştim de aldığım cevap onca maydanoz tohumu nasıl üretiliyor sanıyorsun olmuştu. Bunu düşünememiş olmanın yarattığı gol yemişlik hissi her fuarda bu adamcağızı görünce aklıma gelir gülerim.



Arı kent firması strafor kovan çeşitleriyle yerini almıştı fuarda.
standart katlı kovandan ana arı kutusuna kadar geniş bir ürün yelpazesi var.


Bizimki tam ben fuara gireceğim ki telefon etti ve bedava araba var ben dönüyorum dedi.
Gebze birlik standı da bu durumdaydı artık ne diyelim:))


Güner Kayral abimizde her zaman olduğu gibi standında enteresan ürünlerini sergilemekteydi.


Erçika plastik gene geniş ürün yelpazesi ile fuardaydı en çokda orada vakit geçirim.


Arı evi Ercan kardeşimizde kendini kaptırmış çalışmaktaydı.


Bir fuarda böyle geçti işte
ben bu kadar görüntüleyebildim.
Yarın son gün.


Lise yıllarından arkadaşım Aykut da arıcılık konusunda yeni yeni meraklanan biri onunla gezdim ve elimden geldiğinci anlatmaya çalıştım. Bir ara Sadri abimizde yürüyün sizi yemeğe götüreyim deyince balıklama atladık:)) İnsanın ustası olmayınca boğazından geçmiyor ama.:))