Hava çok sıcaktı çok..

Bu hafta sonu hava 33-35 derecelerde seyretti.

Bende bahçemde gezindim durdum.

Domates ve biberlerim iyi yoldalar. 

Damlama sulama kurmuş olmam iyi oldu.

Domateslerim boyuma ulaştılar.

Hala tadına bakamadık. Haftaya sanırım kızaranlar olu.

Biberlerim ise bu senede randımanda sınır tanımıyorlar.

Yemeğe başladık.

Çiçeklerim de güzel geliştiler.

 Bahçemin favorileri akşam sefaları, güller ve sardunyalar. 

Bütün yaz boyu çiçeklidirler.

İş güç yok diyemeyeceğim ama bu sıcakta çalışacak takat yok. 

Bu nedenle semaver hep baş ucumdaydı.

İsmail hocam.

Haftaya memlekete gideceğim gel şu balları beraber alalım dedi.

Kovanın biri yalancıya kaçmış. Kızamadım, niye kontrol etmedin diyemedim, aksine beraber sevindik:)) neden derseniz bu kovan geçen sene bize arılığı dar ettiydi. Hatta sayelerinde çobanın biri yüz metre rekorunu kırmıştı. Bu türden kolonilere kaderine terk etme tekniği uygulanması en doğru olan galiba:))

Dedim üzülme kurtulduk.

Kalan iki kovandan ise 7-8 çıta bal aldık. Bu şu demek bu sene bal yarı yarıya düştü.

Haftaya hava sıcaklaıkları normale inerse benimkilere bir yol bakarım hayırlısı artık.

Arılarda gerileme var :((

Havalar istediğimiz gibi değil trakyada.

 Hemen her gün kısa sürelide olsa  yağmur geçişleri olmakta.

Bu da yeni yeni açmakta olan ayçiçeklerinin yıkanmasına neden oluyor.

Yağmur ot gelişimini evvelki senelere göre hızlandırdı her hafta biçmekten helak oldum

bal geliri olmadığı bir yana arılarda ilk kez bu kadar gerileme gözlemliyorum.

Kovan önlerinde ölü arı yok ama iki kovanda katları indirmek zorunda kaldım.

Ham petekler kanolada başlandığı gibi kalmış gram ilerleme yok.

Haklarını yememek lazım beni utandıran da olmadı değil hani buda dalakları indirmiş çıta ver diyor

Bu hafta kızımın dershane telaşı nedeniyle bir senedir göremediğim dostlarımı davet ettim 

meşhur semaver çayımdan ikram ettim.

sadece çayla geçiştirmedik tabi mangalda yaktık.

pazar günü sevgili ustamda Tekirdağa götürdüğü arılarını kontrole gitmiş dönüşte uğradı.

Ekibindeki Bilal kardeşim; abi bu sene ana arı ızgarası kullanmadık, yavrulu çıtalardaki kestane balından oluşan bal kemerleriyle şu an arı besliyoruz, bal geliri yok ve bizde de nüfus da azalma var diyor:))

Dedim klavuzu karga olanın.....:))

Bu haftayı da böylece not düştük hayırlısı olsun bakalım.

Ayçiçekleri açtı...

İki hafta aradan sonra bahçeme gidebildim ki ay çiçekleri açmış.

Keyiflendik tabi bir senelik çabaların sonuna gelindi. Hayırlısı olsun.

Arılar sıradan elden geçirildi. Öncelik zayıf kolonilerde idi.

10 hazirana  kadar bala çalışacak kolonilere  zayıflardan yavrulu çıta takviyesi yapmıştım. Bu yavrular 1 temmuz itibarıyle tarlacı olacaklardı. Bu saatten sonra ise geri yavrulu çıta alımına başlandı. Malum bu ufak kolonileri güçlendirmek lazım. Bu saatten sonra çıkacak olanlar tarlacı olsalarda ayçiçeğine yetişemeyecekler.

Cumartesi sabahı arılık diz hizası ot içindeydi. İki hafta gelemedim yağan yağmurlarla otlar ne coşmuş.

Arılar kovanlara giremiyorlardı.

Öncelikle kovan önündeki otlar temizlendi.

Bu el tırpanı böyle kısa süreli ufak işlerde en büyük yardımcım. Gürültüsü de yok:))

Pazar günümü ise bostanıma ve bahçeme ayırdım. 

Domateslerim askıya alındılar, çapalandılar.

Bu sene ilk defa otomatik sulama kullanıyorum. hem su sarfiyatım azalacak hem gübreleme kolaylaşacak. Göreceğiz bakalım nasıl olacak.

Aşağıdaki çam fidanını tesadüfen arabamı park ettiğim yerde gördüm. 

Kökündeki toprağı dağıtmadan saksıya aktardım. Bakalım nasıl olacak.

Asmalarım bu sene coştuda coştu bayağı bir üzümüm var.

Son ferikler iyiden iyiye adam oldular. Şu anda kümesimde horoz yok. Bu güne kadar bilmediğim bir şeyde şuymuş ki  horoz olmadan çok korkaklar gezmiyorlar dolaşmıyorlar. Meğer erkek milleti ne kadar önemliymiş.:))