Bu gün arıcılık festivaline gitme planı yapmıştık.
Mirili Fatih kardeş hastalanmış :(( geçmiş olsun yatacakmış gelemedi.
Ben bizimkine canlı müzik (Kabak kemane resitali) eşliğinde karşılama hazırladım.
Adam tünelin iki çıkış ve 10 taneye yakın yol gösteren metrobüs levhası olmasına rağmen beni zar zor bulabildi. Müzisyende böyle biri müzikten ne anlar deyip ortadan kayboldu:))
Soluğu sütlücede aldık. Malum sözü var keçi yedirecek ne kadar restaurante varsa dolaştırdık.
Beğen bir yer sözünü yerine getir dedik.
Adamın bizi götürdüğü yere bakın sakatat etinden sucuklu tost yedik. En akıl almaz tarafı ise bu havada bir kelebek sürekli sucuğa konup duruyordu:))
Girdik festival alanına Aliosman abimiz, biz ve Şekerli abimizle Pınarhisar Bal Birlik standında bir fotoğraf aldık.
Kaç senedir merak ederim.
Aliosman abimiz bir plastik kovan kullanıyordu.
Bir türlü görememiştik.
Sonunda gördük...
Kovan duvarları iç yüzü ahşap, dış yüzü plastik (pimapen plastiği) kaplı strafordan oluşturulmuş.
Duvarlar kenarları "U" şeklinde metal kaplı.
Bu metal vidalamanın gücünü artırmış.
Darbelere dayanıklılığı yükseltmiş.
2 senedir kullandığını söylüyor. Memnunmuş.
Broşürü de bu, isteyen arar fiyatını sorar.
Bizimkini Fatihin internette bulduğu uykulukcuya götürdük.:)) en fazla orada güldük..
Hesap ödeme sırası gelince bizimkinin haline bakın:))
Yusuf kardeşin körükçüsü vardı.
Suudi Arabistana gitmişti.
Bize hurma yollamış:))
bizimkide tuturdu bana yolladı diye ufak bir kavga yaşandı ama sonuçta el koyduk tabiki.
Günün en karlı işi ise bizimki 10 tane el demiri aldı kendine 5 tane kaldı. Bizede iyi oldu hani:))
Gelelim festivale.
Bu sene az firma katılmış.
Bu güne kadar ben yıllık alışverişimi hep bu festivalden yaparken sükutu hayale uğradım.
Arıcılığı ciddi kovan sayısı ile ve para kazanmak amaçlı yapanlarda eminim benim gibi düşünüyorlardır.
Şubatta harbiyedeki fuarda neler olacak bakalım göreceğiz.