23 Şubat 2014 Pazar

Mevsimsel bahçe işleri bitti sayılır, yavaş yavaş plastik musluklara geçiyorum.

Geçtiğimiz hafta festivalden aldığım plastik muslukları bu hafta kıymetli kolonilerimin kovanlarına monte ettim. Oldukça güzel durdular. Sağdaki kovan eski hali. Aliminyum sac monte ederek daraltıyor, yahutta taşıma sırasında kapatıyorum.


Tanesi 3 tl. Arı evi Ercan abimiz bana beş adet sattı, hemde benim gibi pintiye:)) Bu koloni strafor ruşetteydi. Sıkıştı ve 10 çıtalık kovana nakledildi.


Boşa çıkan strafor ruşetin musluğuda böyle sac şeklinde olanlarla değiştirildi. Balkondaki eski 16 numaranın kopyasına yuva olacak.


Bizimkilere yemek kısmet olmayan tavuklarım bahçede havalı havalı geziyorlardı. Bir ara her kuşun eti yenmez dediklerini de duyar gibi oldum:))


Arılardan arta kalan zamanlarda budanan ağaçlara bordo bulamacı ile ilaçlama yaptım.


Bu inekde koyun sürüsünün bekçisi. Uzaktan flört ettik. Çağırdım ama yanıma gelmedi. Sırtımdaki pompadan tırstı.:)


Terasda kışlayan ( rahmetli :)) onu öldüren kendini bilir:)) 16 numaranın kızı olan f1  koloni strafordan standart kovana alındıkdan sonra bahçeye alındı. Bu işlemde yakın mesafe arı taşıma tekniği kullanıldı.


Strafor ruşete kısa ana kutusu çıtaları için kanal açıldıktan ve metal sac musluk takıldıktan sonra balkona getirildi.  


Balkondaki kıymetlim (copy 16) buraya aktarılacak. Yavru durumuna bakılırsa sıkıştı sıkışacak.


Mersinden bile böyle yavrulu çıta haberleri alamadık ona yanarım:))


Hadi sıkışta göreyim seni deyip kapadık.


Bahçede çok daha fazla iş yapıldı ama zaman kısıtlı olduğundan fotoğrafla oyalanmayalım dedik. Bu hafta enginar kaybı yok. İlaç etkili. Çim alanda iki adet taze tümsek daha tablet koydum. İnşallah bitirdim bu köstebek problemimi.

16 Şubat 2014 Pazar

Feshanede güzel bir gün geçirdik..

Cumartesi sabah hava yağmurlu, bizimkini metro durağından aldık. Adam ekabir arabayla gel ıslakmı gidelim festivale dedi ve başladık güne :)


İlk çektiğimiz kare; Eskişehir arıcılar birliği başkanı Bünyamin Yiğit, İstanbul birlik yönetiminden Nimet Çavuşoğlu ve İlhami Uyar abimiz. 


Magazinciler her zamanki gibi iş başında foto çekenler ve çekilenler.:)


Güner Kayral abimiz her zamanki gibi yerini almış. İlginç ürünlerle dolu standında ve başı kalabalık. Zar zor merhaba dedik.


Bal üreticilerinin standıda azımsanmayacak düzeyde idi.


Bu sene camdan yapılmış bir kovan akvaryum gördüm. İlginç tasarımladan biriydi.


Sepet kovana kasnak koymuşlar güzel bir görünüm ortaya çıkmış.


Benim ustanın ana kutularının plastikten yapılmış olanı. Güzel olmuş, çıtaları uç uca eklenip standart çıta haline gelebiliyor.


Benim bu seneki kahramanım Ali Osman Çalık abimiz. Pınarhisar bal üreticileri birlik başkanı. Kahramanlıkda neki derseniz; beni bu sene köstebekden kurtaracak ilacı yollayan adamdır kendisi.


Straphor kovancılar iş başında. Finlandiyalı bir firma çok güzel tasarımlı ve kaliteli bir kovan getirmiş. En iyi tarafı kat ve ballık duvarları geçmeli. Birbirinden ayırıp istifleyerek çok az yer kaplamasını sağlayabiliyorsunuz.


Ortadaki arkadaş muhtarmış. Bizim usta diyorki yaw sen fotolarda pek heybetli görünüyorsun ama ufak tefekmişin :) buyrun bakalım; duyanda bizimkini pek heybetli biri sanacak:)) kiloya vurun muhtarla benim yarım bile etmez.:)


Arı evi Ercan kardeşimiz helak olmuşları oynuyordu..:) cumartesi akşamı yastığı gördüğünü hatırlıyordurda sonrası yoktur:))


Nihayet uyanabilip gelebilen biriyle top-10 tamamlandı:))


Sohbeti seyredende memleket meselelerini konuşuyorlar sanır. Konu bizimkinin arıları yani Ali Türk arısı. Ne özelliği varsa anlattıda anlattı.. Sağdaki kardeşimiz Eskişehirden Hüseyin Diner miş. İlle senin arılardan isterim diyordu. Ben kaş göz işaretiyle alma beş para etmez felan demeye çalıştıysamda anlamadı. Artık seneye yazarım alma dememişmiydim diye :)


Yeni piyasaya sunulan 50 tane bitki esansından oluştuğu söylenen varoa ilacını üreten tanıtan ekiple birlikteydik. Bizede kısa bir sunum yaptılar. Kendilerine teşekkür ederiz. Numunede aldık bu sene deneriz.


Kayseriliye mal satmışım kolaymı gel bi foto çektirelim dedi:))


Ercan abi uğraşma parmak ucuna kalkmakla olmayacak:)) bu sene bunu bi ıslatalım çeker nasılsa o zaman boyları ölçeriz :))


Anlayacağınız dostları gördük yeni ürünlerle tanıştık ve güzel bir gün oldu. Akşamına arılığa da gittim bu gün sabah dehşet sis vardı. Açlık tehlikesi olan bir katlı kovanım vardı sadece ona şerbet verebildim. Onun dışında sis açılır açılmazda döndüm. Bunca fotonun yanında ordan foto da koymadım.

8 Şubat 2014 Cumartesi

Bir tavuk uğruna bahçedeki bütün işler bitti :))

Üç haftadır gitmemiştim ve aklımda bahçemdeydi. Bu sabah soluğu bahçede aldım. İlk iş bir kilo makarna pişirip aşağıdaki ineğe servis etmek oldu. Açlıkdan ölmüş hepsini yedi :)


Tavuklarda salındıki hava güzel onlarda pek mutluydu.


İşin en heyecanlı yanı arıcı abimiz Aliosman Çalık bana köstebek problemine son verecek ilacı yolladı.


Hıyar köstebek gene iki tane daha enginarımı yemiş.:(


Delikler bulundu ve tablet içeriye servis edildi. Deliğin ağzı bir naylonla kapatılıp üzerine toprak kondu. Tablet burada nemin yardımıyla zehirli bir gaz salgılıyarak bizimkinin mevta olmasına vesile olacakmış :)) haftaya göreceğiz bakalım.


Daha sonra ise kümes temizlendi ki iki el arabası gübre çıktı. Bu arada ağır misafirlerim gelecekler yoldalar:) onlar gelince iş kalmamalı:)) 


İşte ağır miafirlerden biri :)) on kök enginar getirmiş sağolsun canım ustam benim be:))


diğeri Yusuf Şimşak kardeşim bu gün mutfakta ne kadar usta olduğunu ve teneke kebabı nasıl yapılır konusunda ders vermeye gelmiş bize:)) önce patatesleri bana soydurup en alta dilimledi. Kırmızı biber felanda koydu.


Sonra benim zavallı tavuk ( laf aramızda marketten aldım) çarmıha gerildi.


Üstüne teneke kapatılıp etrafı ateşle çevrelendi.


Bizde ustayla arıları bir elden geçirdik. Karakovan geçen haftaki şerbeti çekmemiş durum iyi değil ama arı salkımdaydı..Bizimkinin şişlendiği anlardan biri tabiki kalfa rahat:))


Adama birde ballı çıta verdik göya biri istemiş :(( benim günahım neyse anlayamadım..


Bütün arılar elden geçti. Şerbetlendi.


Yusuf abimiz tavuk tamam anonsu yapınca hemen sofraya geldik ve o ne mmmm:))


Ondan sonrası anlatılmaz yaşanır türünden oldu :))


Bizimki telefonla herkese cevap verme derdinde itde karnını doyurmaya çalışıyor hayat işte :))


Karınlar doydu bütün bahçedeki ağaçları budadılar sağolsunlar.


Yüksek dallar doğal olarak ustaya kaldı. 


Günün finalinde ise kura çektik bulaşık işi Ali abimize kaldı. :))


 Bu yazıları yazarken bel ve bacaklarım sızlıyor yorgunlukdan ama Çok güzel bir gün oldu.