30 Kasım 2013 Cumartesi

Hep arı olacak değil ya bu seferde VİALAND...:)

Bizim usta beni bırakıp yanına Fatih ile Enesi alıp Mersine gidince moralimin bozuk olduğunu gören kızım "baba gel bizde beraber gezelim" deyince soluğu VİALAND de aldık. Bu güne kadar gezdiğim çocuklara yönelik en büyük  (laf aramızda ben kızdan daha fazla eğlendim) eğlence merkezi. İstanbulda yaşayan yada İstanbula gelen tüm çocuklar mutlaka gitmeli. Fiyat tuzlu gibi (yetişkin 50 çocuk 45 tl) görünsede içerde kullanacağınız her şey bu fiyata dahil ve sayı sınırsız. Herşeyden hırsınızı almak isterseniz piliniz bitiyor ve diliniz sarkıyor.


Güne Üsküdardan motorla Kabataşa geçerek başladık.


Vialand in kabataşdan müşteri servisi var. İnternet sitesini incelerseniz pek çok yerden de var. Servisi beklerken hava güzel ve güvercin besleyerek oyalandık.


Parayı bayılıp içeri daldık ve ilk durak atlı karınca :))


Kanoya binip kanalda tam bir masal diyarında gezinti yaptık. Çok güzeldi  ben bile etkilendim.



Bir çiftlik varki içinde trenle gezdik:))


İtfaiyeci olup yangına müdehale ettik.


Benim kız bu salıncağa tek bindi..:(( akşam dönüşte bu resmi gören hatundan fırça yedik :((


Bizce en önemli bölüm olan wikinglerin ülkesine girdik.


Adamların memleketi öyle böyle değil. Bindiğimiz  şelalelerden aşağıya tekne içinde  düştük. Hemde iki kere. Alttaki resimde bu şelaleler ve oradan düşen bir tekne görülüyor. Bu kanaldan tam tamına üç kere geçtik ki kalp dr una kontrole gitmeme gerek kalmadı:)) benim kalp testden başarıylı geçti:)))


Şelale inişi kahraman edasıyla Wiking teknelerinin arasında havamız binbeşyüz:))


Öyle sanıyorum yazın burada iğne atsan yere düşmez. Bu mevsimlerde havanın güzel bir zamanı bence herkes görmeli. Ben böyle bir eğlence merkezi görmedim. Çok büyük bir yatırım yapılmış.

24 Kasım 2013 Pazar

Bu hafta dolu dolu geçti..:)

Bu hafta bahçeme cuma akşamından gittim.
Cumartesi sabahı kalktımki her taraf sis ve göz gözü görmüyor.


 Ama manzara bir başka güzel ve gizemli. 
Arılarda uçuş yok.


Tavuklarda isteksiz dışarı çıktılar. 
Halbuki iki haftadır kapalılar ama sisin ürkütücü tarafı etkili işte.


Öğlene doğru sis kaktı ve her yer pırıl pırıl günlük güneşlik.


Arılarda da uçuş seyre değer bir haldeydi.


Enginarlarım iyice boy atmaya başladılar. 
Yanlardan filiz verenlerde varki, daha ufaklar, biraz büyüsünler onları ayırıp başka yerlere dikeceğim.


Önümüzdeki hafta hava soğuyacak kar var haberleri üzerine 
su saatini sardım, tavukların su ve yem stoklarını hallettim.
Cumartesi akşamı İstanbula döndüm.
Pazar günü de Harbiyedeki festivale gittim.
Ohooo bizim ekip komple orada.:)


Benim usta ise her zamanki gibi sürekli konuşuyor. 
Dili ve çenesi yetmezse ellerini de kullanıyor.:)


Nasrettin hocanın memleketinden Mustafa kardeşim. 
Abi senide bir gün kahvaltıya etli ekmek yemeğe bekliyorum dedi :)


Standlarda bu sene gördüğüm strafor kovan. 
hoşuma gitti bakalım denemek için alacağım.


İlginç standlardan birisi;
Karakovan balı. 


Bizimki tam açlıkdan ölmek üzere idi ki... Zafer abi imdadına yetişti:)


Yemek yerken neden kimse görüntülenmek istemez dedim ve bastım deklanşöre :)


Fuar alanındaki kafeteryada sandalye kalmadı ama sahibide ihya oldu hani. 


Ben bir yerde bir kasa kurabiye gördüm dedi ve fırladı gitti. Peşinden koştukki ne görelim...:(


Özellikle festival güzeldi. Arkadaşlar dünya gözüyle birbirimizi gördük ve sohbet ettik.

16 Kasım 2013 Cumartesi

Kartal arıcılık festivalindeydik...

Bu gün İstanbul arıcılar birliğinin Kartal ilçesinde düzenlediği festivale katıldık. 


Biz, yani ben ve sevgili ustam Kartal metro istasyonunda buluşup festival alanına gittik.


Türkiyenin değişik yörelerinden arıcılar festivalde ürünlerini tüketicilerle buluşturma fırsatını elde etmişler. Aşağıdaki fotoğrafda ballı çıtaların konduğu sebze ve meyve kasasını görüyorsunuz. Böyle plastik kasa ile depodan arılığıma ham petekli çıtaları taşımak hiç aklıma gelmemişti. Yanarım, ham petekli çıtalarımı ballıklarda taşıdım onca yıl. ona yanarım.


Bu kasayı kullanmayı akıl eden arkadaş aşağıda..İsmini sormayı yaşlılıkdan akıl edemedik.


Erzincandan bile arıcılar vardı.


Alışveriş yapan, çeşitli bilgiler edinen vatandaşlar hallerinden memnundular.


Her zaman olduğu gibi arıcılar sadece arı ürünleri değil, yörelerinin diğer ürünlerini de getirmişlerdi.


Bizimkide karakovanlara merak sardı Allah sonunu hayretsin:))


Kovan arkasına monte edilebilen bir şerbetlik. Kapak açmadan şerbetlemenin kolay  yolu bu olsa gerek.


Gebze Ovacık köyünden arıcı Raşit abimiz de maske alırken bize yakalandı.


Festival alanını gezdikden sonra çay içmeye oturduk ve bir şeyler atıştırdık:)))


İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü çğretim üyesi Prof.Dr. Dilek Boyacıoğlu güvenli gıda konusunda arıcılara bilgilendirme yaptı.


Arıcıların sohbeti bitermi tüm gün aralıksız sürdü.


Bazılarımız kameramanlık da yaptı:))


Bizim usta hala ıphonunu kullanmayı öğrenememiş. Yusuf kardeşim; bizim inşaatta çalışanlar bile biliyor, sen nasıl bilmezsin deyip, uygulamalı derse başladı:))))


Bu arada benim hanım telefon etti nerde kaldın diyor..Bizimkiler başladı layt muhabbetine:)) saat 18 00  kafeteryadan çıktık ki festival alanında kimse kalmamış yani arıcılar ve vatandaşlar içinde en kazaklar bizlermişiz:)))


10 Kasım 2013 Pazar

Kışdan önceki son ayrıntılı kontrol..

Bu pazar günüde havayı yirmili derecelerde bulunca soluğu bahçemde aldım. İlk iş arıları  ayrıntılı kontrol ettim. Yaklaşık bir ay önce bu işi yapmıştım. Havalar sürekli sıcak gitti ve etrafda nektar geliri olabilecek bir kaynakta yoktu. Yavru durumunun devam etmesi nedeniyle açlık oluşabilirmi endişemi ötelemek için bu gerekliydi. İlk iş Vecdi abinin kovandan başladım; bal stoğu iyi iki çıtada yavru var. Buna geçen hafta varroa ilaçlaması yapmıştım. Kış sonuna kadar sadece oksalik yapsam kışı çıkarır kanaatindeyim.


Diğer kolonilerimde de bal, yavru durumları ayrıntılı not alınarak kontrol edildiler.


Üç kolonimde nufus kritik düzeyde 3-4 çıtalı durumda. Bunları bu sene birleştirmeye kıyamadım. Bakalım kış sonunda neler göreceğiz.


Tuzaklarda güzel çalışmışlar. Zaten bu hafta etrafda dolaşan sarıca arı miktarıda gözle görülür derecede azalmış durumdaydı. Bu bana şunu öğretti ki bu sarıca tuzakları konusunda pintilik etmemek lazım :) işi bilen birini getirip (karın tokluğuna çalışanlar var) bu işi halledeceksin:))


Bizim tavuklarda tabiki gün boyu yeşillik ve böcek yediler,  keyiflerinede diyecek yoktu.


Arılardan sonra bu sene son kez olması muhtemel olan çim biçme işini de hallettim.


Bahara kadar bir daha istemeyecekler kanatindeyim.


Geçen hafta  SPA merkezinde ağırladığım köstebeğin akrabaları bu hafta bizde isteriz derlermi diye eendişeyle olay mahalline gittiğimde deliğin tekrar kapatılmadığını gördüm ve rahatladım.