30 Ocak 2012 Pazartesi

Bir koloni gözleminin özetlenmesi...

Diyeceksiniz yukardaki resimde ne:( şimdi blogda haber yaparda ilk başa bir resim koymazsanız güncellemelerde sadece yazı olarak görünürsünüz. Ama bir resim ile başlarsanız güzel görünürsünüz. Peki resimde arıcılık faaliyeti açısından ne var, bu resmin konuyla alakası ne derseniz fenamı olmuş yani bakıp bakıp sanki yedik deyip içimiz ısınsın dedim:)

2009 yılının son baharında ana arı üretimi amacıyla böldüğüm fakat 2 çıta olması nedeniyle Ereğlide sürekli yağmalanan bir arı vardı birleştirme yapmaya kıyamayıp alıp İstanbula balkona gelmişdim. Adını da "balkon fakiri" koymuşdum. Balkona geldikten sonrada ana arı  kaybetmiş kendi yaptığı ana arı eşleşmeden dönememişdi. Bende Ali Türk den harman vadeli bir ana arı almışdım.

Balkon fakirine ilk olarak 10 eylulde ana arı vermısım (http://ariciilkyardim.blogspot.com/2009/09/saldm-anay-arya-mevlam-kayra.html)






25 eylulde yavruları kapanmış ama görüntülere bakın ne kadar arısı var bizim garibin (http://ariciilkyardim.blogspot.com/2009/09/balkonda-isler-tkrnda.html)


işte bu arı böyle başladı sonbaharda hazırlandı ve kışa girdi.








Bu arının 20 ekimden 10 kasıma kadar invert şurupla beslenerek gelişmesini gösteren film ise arıcılık uygulamaları açısından  aslında çok şey anlatıyordu. (http://ariciilkyardim.blogspot.com/2009/11/balkon-fakirinde-son-21-gunde-gorulen.html)




24 aralık 2009 da bu hale gelmişti bizim fakir (http://ariciilkyardim.blogspot.com/2009/12/huni-ile-ar-actk.html)




19 mart cuma günü balkonda yapılan arıcılık uygulamaları ile artık beş çıtaya gelmiş olan balkon fakiri fakirlikden çıkmış olması sebebiyle Ereğliye nakledildi. (http://ariciilkyardim.blogspot.com/2010/03/balkon-fakiri-transfer-oldu.html)




23 mart 2010 da bir adet kabarmış çerçeve ve bir adet ham petekli çerçeve ilave edilen balkon fakiri toplamda 7 çıtalı arı olarak yoluna devam etti. (http://ariciilkyardim.blogspot.com/2010/03/yerimizde-sayyoruz-ilerleme-yok.html)




12 nisan 2010 da ise yavru miktarı göz önüne alınarak bu arıya kat atıldı. (http://ariciilkyardim.blogspot.com/2010/04/cicekler-act-bahar-geldiii.html)






En son olarak bu hafta bu arıda tek tek çıta çekilerek meme kontrolu yapıldı ve arkadaşlar işte iyi bir koloni yönetimi ve verimli bir ana arıyla neler olabiliyor görebilirsiniz...



24 Ocak 2012 Salı

MUAMMER ALTUNTAŞ.................

Yıl 1987 ler...İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hızır acil servisde göreve başladığım ilk yıllar. Zaten İstanbulda ambulans işleri de 1985 de kurulmuş bizler ilk personelleriz. Hepimizin burnunda birer çiçek. Aşağıda resmi görülen arkadaş Muammer Altuntaş ile 2009 yılına kadar yıllarca birlikte çalıştık. Nöbet sistemi vardır hızır acil serviste 24 saat berabersinizdir. Yatar kalkar beraber ağlar güler yemek yersiniz ve dolayısıyla arkadaşlığınız da farklı olur normal mesayide çalışanlara göre.

Aşağıdaki fotoğraf benim düğünüm... Onun facebook sayfasından kopyaladım. Adamın facebook sayfasına koyduğu fotoğrafa bakın..Birbirimize kanka derdik...derdikte niye yaptın bunu bana ....20-30 fotodan biride bu..


Aşağıdaki ise son fotoğraf.
İstanbul'dan Giresun'a kanserli hasta sevki yapan 112 Hızır Acil Ambulansı Ordu ili Doğanköy mevkiinde uçuruma yuvarlandı, kazada kanserli hasta ile ambulansın yedek şoförü hayatını kaybetti. İşte bu yedek şöför benim kankam Muammer Altuntaş....1,5 ay sonra emekli olacakmış, Çanakkalede yer almış, planları boyleymiş....mış mış mış.....
Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun canım arkadaşım.

22 Ocak 2012 Pazar

Hava güzeldi duramadım gittim:/)

Önümüzdeki hafta sonu trakyada gündüzleri bile sıcaklık eksi derecelerde olacakmış. Dedim bu hafta gideyim hem şöyle bir etrafı kolaçan ederim, hemde tavukların yemlerini sularını veririm. Havada güzeldi, iyi oldu stres attım..

Sadece benmi, tavuklarımda gezdi dolaştı. Onlarında stres atmaya hakları var. Bizim civciv büyümeye devam ediyor. Yele kısmında sarı tüyleri çıkmaya başladı. Hoş bir şey olacak.

Depo kovan bu gün coştuda coştu. Dertleri neydi bilemem diyecem; neden derseniz bir şeyler aklıma geliyorda açmadım bakmadım daha güzel bir havada bakarım dedim.


Buyrun filmi de burada hadi bakalım naparlar bunlar. Diğer arılarda da tek tük uçuş vardı. Ama bunlar böyleydi:) hayırlısı olsun diyelım ne diyelim.

13 Ocak 2012 Cuma

Yazdan kalma bir gün ve ben arılıktayım.:)

Bu gün havanın 9 derece ve günlük güneşlik olacağını öğrenince  soluğu Tekirdağda aldım. Önce İlçe Tarım Müdürlüğüne gidip arılarımı kaydettirdim. daha sonra arılığıma gelip ilk iş iki haftadır kapalı olan tavuklarımı saldım. Horoz baktı elimde makina, bak şu pozumu çek ve yayınla o anlar           dedi:/(
dedim kim o ?
o bilir dedi..
elçiye zeval olmazmış:) yayınladdım gitti...


Hava hakikaten güzeldi ve yazdan kalma denen günlerdendi.

Arılığımda da bayağı şenlik vardı. Arı uçuşunu seyretmek güzel...

Sanki biz kıvırcık ekmedik. Benimkiler Ali ninkilerden daha iri.. Havalar biraz düzgün gitse yenir hale gelecekler.

Bu ineklerin yumurtaları biriktikçe gurk oluyorlar. Gene iki tanesi yatıyor. Yatın ba, cücükleriniz çıkıp büyüsün yumurtalarınızı yıyemedım sizi yerim ba:)

Bizim tekne kazıntısı büyümüş:=) ama bir ara az kaldı kedi kapacaktı.:/( horoz uyardıda kovaladım.. dedim bre mendebur ben bunu ne Fatihe, ne Aliye yedirdim bir tüysüz kediyemi yediririm.:)

İki hafta önce açılan ve içine su dolan kovan bu güzel havada temizlik uçuşu yapıyordu.


Kutularda da güzel uçuş vardı. Gün kısaydı ama stresimi elektriğimi atmaya yetti.

7 Ocak 2012 Cumartesi

Nasıl ana arı üretiyorum...

Arılığıma işlerim dolayısıyla hafta sonları gidebildiğimden, her bahar  oğul için bir kaç tane tuzak kurarım. Bu senede tuzaklarımdan birine oğul girmesiyle, benim ana arı üretim işini başlatmam bir oldu. Aslında oğul yerine mevcut bir koloninin, arısını çıtaların kabartılacağı yere silkelemekle de işe başlayabilirdim.

Ana arı üretimi için kullanacağım kutuları bu sene değiştirdim. Artık yarım ballıklar için üretilmiş plastik yanak çıtalarını kullanacağım. Bu plastik yanaklardan hazırladığım çıtaları elimdeki bir yarım ballığa dizdim. Zaten bu çıtalar da yarım ballık çıtalarının yarısı kadar. Bir yarım ballık bunlardan 20 tane alıyor. Niye bu çıtalara göre kutu dizayn ettim ve bu sisteme geçtim derseniz benim kutu sayım az olmasına rağmen kutulara çıta hazırlamak hele hele yanak çıtalarını hazırlamak bana hep zor geldi. Bu plastik yanak çıtaları yarım ballıklarda kullanılmak üzere DEHA PLASTİK firması tarafından dizayn edilmiş bende bunlara geçtim. Bu plastik yanak çıtaları bayağı kullanışlı olacaklar. Bu sistemin fikir babası Sadri abimiz ve Vecdi abimizdir başkaları gibi sahiplenmiş olmayalım:)

Yarım ballığa çıtaları dizip, altına uyduruk bir taban tahtası yapıp;

içine şerbetliğide koyup, Oğulu buraya silkeleyerek

işlemi başlattım. Ertesi günü ham peteklerin kabartılmaya başlandığını da gördüm.

Bir hafta sonra bu koloniyi açtımki helal olsun sizlere dedirttiler. Hemen hemen 2 tanesi hariç hepsi kabarmış. Ana arı yumurtayı döşemiş. İşlem tamam.. Burada bir özellik belirteyim ki oğul arısı çok güzel petek kabartıyor. Sistemin tek kusuru; çıtalar arasındaki daha geniş alanlara da petek örülüyor olması.
Kontrolde yavrulu çıtalar tek tek tarandı ve ana arı arandı.

Ana arı bulundu ve üç adet arılı çıtayla beraber alındı ve bir kutuya kondu. Yanına üç tanede ham petek kondu. Uzak bir bölgeye nakledildi.

Ananın bulunduğu  kutu nakledilecek ya yolda çıtalar kaymasın diye böyle çivilerle çakıldı. Aman belirteyim saldırgan bir arınız varsa bunu denemeyin zira bir anda arının üstünüze boşaldığını görürsünüz.

Ana kutularımın yenilerinde havalandırma alttaki 2 adet telli delik ve muslukdan sağlanıyor.

Bu hafta, önceden anasını aldığım çıta kabartan koloninin kendi yaptıkları memeleri temizleyip larva transferiyle  ana arı üretimine başlayacaktım. Cumartesi günü baktım Sadri abimiz ve komşusu 4 çıta arılı bir koloniyi elinden tutmuş getirdiler:) Bendeki damızlık koloniden transfer yapacağız:)

Sadri abimizin komşusu Bulgaristan göçmeni, oradayken köyde hatta kasabada bir tek bana arıcılık dergisi gelirdi diyor. Anlaşılan elden geldiğince bilimsel yayınları takip ediyormuş. Sohbet arasında bloglarıda fırsat buldukça izlediğini söyledi.

Sadri abimiz malzemelerini (büyüteç, kaşık) almış yanına ya kardeşim ne var bunda, yapalımda cümle alem görsün diyerek arılığa girdi:)

İlk beş altı taneyi ben yaptım
Baktım beğenmiyor verdim kalanını kendisi tamamladı.

Larva transferi yapılıp çay molasına geçildiğinde Erzincan dan Vecdi abimizin yolladığı ışıklı aparatlar konusunda fikir alışverişi yapıldı. Sohbet üç arıcı bir araya gelince bitmek bilmedi.


Akşam üstü malzemelerini araca yükleyip Sadri abimizi yolcu ettik. Yüzüne pek demiyoruz ama bizde hakkı çoktur. İki senedir acayip nazımıza oynamıştır.

Benim kendim için yaptığım transferlerden tutanların ertesi  günkü görüntüleri böyleydi. Başladık bakalım haydi hayırlısı..

Aşağıdaki filmde geçen hafta anasını aldığım koloninin kendi yaptıkları memeler görülmekte. Ben film çekerken üzerinde meme bulunan dört beş çıta saydım ki bu koloni zaten dört beş kutu arılandırır. Yani her kutuya böyle bir memeli çıta verilirse hem kutu analandırılmış hemde arılandırılmış olur. Göz problemi yaşayanlara uygun bir yöntem. Ben bu memeleri temizledim. İsteyen bu memeleri kullanarak da ana arı üretebilir. Önümüzdeki hafta kutuların arılandırılması ve larva transferiyle elde ettiğim memelerin dağıtılması işini yapacağım.


2011 ana arı üretimi faaliyetlerim. mturunc

Bir hafta sonu tüm mesayimi yeni ana kutularımın imalatına ayırdım. Plastik çıtalı bu ana kutularım onar çıtalı olacak ve çıta hazırlama konusunda bana büyük kolaylık sağlayacak. Toplam beş adet oldular ama hedef on adet olmaları.
Kutularımın imalatı bitince  arılandırılması işine başladım;
Geçtiğimiz hafta larva transferi yaptığım ve kapanmış olan memelerin dağıtılması işlemi tamamlandı. Her kutuya bir adet kapalı meme, dış kısımlara ballı polenli çıtalar ve ortayada bir adet kapalı yavrulu çıta üzerindeki arılarıyla birlikte verildi.
İşlemi tamamlanan kutular depoya alındı. 3-4 gün kadar karanlık odada kaldıktan sonra nihayi yerlerine alınacaklar.
Son arılandırılan kutu ise meme besleyen koloninin olduğu yere konacak olandı ki o karanlık odaya alınmadı. Bu koloninin anası daha önce üç çıta arılı olarak bölünerek uzak bir yere götürülmüştü. Şu anda harıl harıl çalışıp yumurta atıyor. Yanındaki kızları ise petek kabartıyorlar. Önümüzdeki hafta bu beş koloniye ondan birer adet yavrulu  çıta takviyesi yapılacak ki zincir kopmasın. Bu analı koloni diğer beş adet ana kutusunun takviyesi olarak görev yapacak. Bence bu uygulama şart zira bu eşleştirme kutularının sönmelerinin ve kendini toparlayamamasının en büyük nedeni bu zincir kopması.
Şimdi gelelim başlatıcı koloninin hazırlanması bilgisinin kaynağına.
2011 yılında Beykoz İlçe Tarım Müdürlüğünün düzenlediği ana arı üreticiliği kursuna katıldım.


Kurs için gelen Feyzullah Konak hocamızın iznini alarak önemli noktaları videoya çekerek yayınlıyorum. Ben sanal alemde saklanan bilgilerden en fazla şikayet edenlerden biri olarak bu kursda gördüklerimi detayı detayına burada paylaşıyorum.
Ana arı üretiminde başlangıç kolonisi işin ekonomik anlamdaki en önemli olmazsa olmazı. Hocamızın anlattığı gibi bir koloni hazırlanıyor ve transfer edilen larvalar burada bir gün bekletiliyor. Memeler başlatılınca besletici koloniye alınıyor.Bu Yöntemle az kolonisi olanlar bile hiç bir koloniyi gözden çıkarmadan ana arı üretebilecekler. Hatta dahada önemlisi diyelimki bir koloninin anasını beğenmiyorsunuz bunu değiştireceksiniz. Elinizde de iki tane koloni var. Anayı öldürüp kendisinin ana yapmasını beklerseniz o koloniden o sene bal alamazsınız. Halbuki napıyoruz bu anayı ıkı gunluğune bir iki çıta arıyla bir ruşete alıyoruz. Ruşetin ağzını kapatıp karanlık serin bir yerede iki gün tutuyoruz kolonideki açık yavrulu ve yumurtalı çıtaları, arılarını silkeleyip tekrar geri alacağımızdan işaretleyerek diğer koloniye veriyoruz. Böylece anayı koloniden uzaklaştırarak hazırladığınız bu koloniye bir gün sonra yaptığınız larva transferi yöntemiyle hazırladığınız  memeleri vererek işlemi başlatıyorsunuz. Kolonide hiç açık larva ve yumurta kalmadığı için sizin verdiğiniz larva transferlerini mecburen başlatıyorlar.Başlanan memeleri bir gün sonra diğer koloniye kat atıp ana arı ızgarasının üst kısmına vererek besletiyorsunuz. Başlatıcı koloninin anasınıda böldüğünüz çıtalarıyla ve diğer koloniye verdiğiniz çıtalarınıda geri alarak kloloniye geri veriyorsunuz. Bu ana iki gün gecikmeyle yoluna devam ediyor. Malum memelerdeki ananın çıkması eşleşmesi yaklaşık 30 gün sürecek. Bu sürecde koloni eski anasıyla yoluna devam ediyor. Memeler kapandımı bir çıta arı bölüp verin. Ana eşleşip gelince istemediğiniz anayı imha edip bu yeni anayı koloniye verin. Böylece bu koloni duraksamadan işine devam etmiş olacaktır. Yani bu koloniden hem bal alabileceksiniz, hem ana arı ürettiniz ve hemde anasını değiştirdiniz.Balını yerken beni hatırlarsınız artık:)
şimdi gelelim benim kutulara;
üç gündür  karanlık oda hapsinde bulunan kutularımı özgürlüklerine kavuşturdum.




Şimdi gelelim besleyici koloninin nasıl oluşturulduğuna; Başlatıcı kolonide bir gün tutulan memeler bu sürenin sonunda besleyici koloniye veriliyor. Burada en önemli noktalardan biri memelerin bulunduğu çıtanın yanına acemi arıların gelmesini sağlamak amaçlı olarak açık larvalı çıtaların konması. Bir diğer önemli noktada memelerin burada 10 gün beklemesi. Ana arı kutularında 200 adet arı bile olması yeterliymiş. Tabi leblebi gibi saymayı tavsiye eden bir söz değil bu; sadece kutudaki arı miktarının en az ne kadar olması gerektiğini anlatmak amaçlı kullanılmış bir kelime. Aşağıdaki filmde Feyzullah hocamız besleyici koloninin hazırlanmasını anlatıyor.


1 Ocak 2012 Pazar

2011"i arı okşayarak uğurladık, 2012 ye fırtınanın yaptıklarıyla başladık.

2011 in son günü Zaim beyi ziyaret edip sacda bisküi  kavurma yedim:) Bahçeddeki arıları kontol ettim. Bizimkinin verdiği arıların sakinliğini kontrol ettim. Aralığın 31 i, hava 10 derece civarı, kovan açmışız ve ben sakinlik testi olarak arılara dokunuyorum:) Bazı uzman arıcılar:/( bakalım ne diyecekler üzerimizde kışlıklar var:/)


Temiz orman havasında semaver çayına doyulurmu:) tabiki doyamadık.


Bizimkinin beni niye Zaim beye götürdüğü anlaşıldı. Ormanda arıların nakli varmış:/( Hep der ya allah ne verirse hayırlısını versin diye ustanında hayırlısı tabi:)


2012 nin ilk günü sabah 08 00 sıraları yazlıkdayım. İlk iş kümese baktım yumurtalar folluğa dizilmiş.


Bizim inek büyümüş ba:) kanat tüyler çıkmış..


Ben bu yere dökülen yemleri yer diyordum:) ohooo adam yemiliği mekan tutmuş:)


Tabi kötü şeylerde var:/( bir kovanın fırtınada üstü açılmış. Bağladığım ip kopmuş. İçi su dolu, önce arılara bakmadım bile dedim gitti bunlar:(


Balkon altına dizdiğim boş ballıklar ve diğer malzemelerde fırtınada dağılmışlar.


Yarım saat sonra ballı çıtaları bırakmayım diye kapağı uçmuş olan kovanı kurcalamaya başladımki oda ne arılar çıtaların altında ve salkımdalar:) Hemen sıkıştırma ve sarıp sarmalama yapıldı. Kovan kapatıldı. Bu; bana bir daha soğukdan arılara bir şey olmuyoru öğretti. Koloni yaklaşık beş çıtada salkımdalar.


2012 yılının ilk günü arılığımın görüntüsü.