30 Ekim 2011 Pazar

Ereğliye iki haftadır gidemedim. Bu hafta bir kaçamak yaptım. Kümese girince folluğu boş buldum. Yerdeki yumurta kabuklarını da görünce dedim eyvah bunlar yumurta yemeye alıştılar:(


Derken kafamı kaldırdımki Gitmişler yumurtaları geceleyecekleri kulübenin çatısına bırakmışlar. Dertleri neyse dilede gelmiyorlar:/( ki anlayabileyim. Eh çaresiz folluk tepeye taşındı.



Bu haftaki en önemli işim kış gelmeden tavuklarımın su problemini çözmekti. Problem derken artık kış geldi bir ay bile gidemesem yemlerinin ve sularının yetmesi lazımdı. En sonunda 200 litrelik bir depoyla şamandıralı bir suluk yaptım. Bu suluğu plastik dört köşe bir kutuya bildiğimiz depo şamandırası bağlayarak yaptım. Su içecekleri kenarı keserek alçalttımki rahat içebilsinler.


Depodan gelen hortumuda şamandıraya bağladım işlem tamam oldu. Haftada 20 litre suyu bitiremiyorlar ben onlara 200 litre su verdim. Ayrıca yemleri de en az üç hafta yetecek düzeyde:) daha ne isterlerki:)


Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım gene sordu, abi arıyı sıkıştırırken hangi çerçeveleri alayım diye. Anlatmakla olmuyor, buyursun fotoğraflı paylaşım. Kardeşim arıyı böyle sıkıştırki arı ısınırken fazla çabalayıp sönmesin. Duvar çıtasında bile az arı var ki arı şu anda  salkımda. Bu koloni bu sene sıkıştırmadığım bir arıydı hem yaptım hemde fotoladımki cümle alem görsün. Yok duvar çıtasıymış yok tavan çıtasıymış:)

Arıyıda böyle sarmak benim tecrübelerime göre en iyisi.. Hatta bu sarmanın dışına şerbetlik koyun, koyu kıvamlı olsun hava düzelirse çekerler. Rutubet sorunuda olmaz. Resimde alt kısımda görülen havalandırma delikleri de kapatıldı.

Güçlü kovanlarada şerbet verdim. Benim çıta tipi şerbetlikler hep kovan içindedir. Böyle olunca beslemekde kolay oluyor. Duman yok kenardan arala şırrr:) işlem tamam.

Ohh be kurdumu döktüm bu hafta. Bana bu epey gider.

16 Ekim 2011 Pazar

Yağmur, fırtına ve kış geldi.

Bu haftada ancak pazar gün gidebildim. Aslında cumartesi günüydü planım ama hava soğuyunca sabah erkenden gider akşama gelirim dedim. Sabah 06:15 civarı hava sıcaklığı 8 dereceydi. Yağmur aralıklı inceden atıştırıyordu.

Gittiğimde ilk tavuklarıma ve arılarıma bakarım hep:/( bizimkilerin kümesinin kapalı kısmını saran branda yırtılmış, teli zorlanmış. Dikkatli bakınca "aç it duvar yıkar" derler ya doğruymuş. Köpekler bayağı uğraşmış. Hemde kış kıyamet yağmur yağarken. Açlar ya brandanın altından tavuk çıkacak sanıyorlar:) rulman kasası çıkınca naaptılar acaba:) Allahdan güney cephedeki brandayı yırtmışlar da bizimkiler fazla etkilenmemiş. Kapalı bölümün içi kupkuruydu. Ama hayvanları bu hafta için kömürlüğe koydum. Malum çarşambaya kadar soğuklar devam edecekmiş. Zaten haftayada yeni mekanları tamamlanmış olacak.


Tamamlanmış olacak demişken bu hafta çatı iskeletini oluşturacak kalaslar yerlerine oturtuldu ve yağmur gören iki cephe sıvandı. Haftaya az bir iş kaldı.


Geçtiğimiz hafta tam bir afet olmuş. Komşularımdan biri kapağı açılan bir kovanın kapağı kapamış ama baktığımda içindeki şerbetlik ağzına kadar suyla doluydu. Demekki bayağı bir süre o şekilde kalmış. Arılarını kontrol edemedim haftaya kaldı. Evin çatısında oluğa bağlı pimaşlar yerlerinden çıkmış. Komşum öyle böyle bir fırtıma değildi bina sallandı dedi.:/) elektirikler de kesilmiş anlaşılan iyi korkmuşlar.


Benim sehpalar rüştünü ispatladı. Ana kutularım yerlerinde duruyorlardı. Zaten en çok onlardan yana tedirgin olmuştum. Bahçede de bayağı bir şeyler olmuş; ayvaları yerden topladım:)  çardakta olması gereken asmam balkonda yatıyordu. Ama tüm bunlar çok şükür tamiri mümkün hasarlardı.


Akşam üstü dönüşe geçtiğimde arabamın derecesi 5 i gösteriyordu.:/(  Şaka maka kış geldi.

8 Ekim 2011 Cumartesi

Hafta sonu işlerini bir güne sığdırdık...:/(

Bu hafta sonu bizim kızın okulda işleri var:/( tabi ucu bize dokundu:/(cumartesi ve pazar arılığa gidemiyoruz. Eh napacaz arıların son beslemelerini yapmak lazım.  Bu nedenle cuma sabah gittim. Çalışırken geçenlerde terk eden ve geri yerine verdiğim kutunun önü tekrar karıştı. Baktım çıktı gidiyor:( hemde aşağıda bulunan arılıklara doğru... .

Muslukda ızgara olmasına rağmen gitti:/( eh bu kadar gayrete çabaya da saygılı olmak lazım dedim ve hiç peşinden gidip takip etmedim. Zaten artık kafaya koymuş dönüşü yok. Bu anadan hayır gelmez.

Benim mutlu tavuklarımı da akşama kaddar gezdirdim. Gariplerim bir hafta kapalılar zaten bu hafta hiç değilse bir gün özgür kaldılar. Benide mutlu ettiler 11 yumurta aldık:/)

Vecdi abinin yolladığı kovan.. İneklere çıta verdik peteği buraya örün dedik. Onlar gitmiş arkaya şerbetliğin yanına örmüşler. Herhalde orası sıcak diye bu yolu seçmişler bende dalakları kesip içindeki balı şerbetliğe sıktım gerisin geriye. Çıtaları arkaya şerbetliğin olduğu yere koydum. Hadi şimdi çıtaya örmeyinde göreyim sizi. Dalakları çıtalara bağlayamadım zira acayip bindirme var:/(

Bahçemin bakımı da yapıldı. Çimlerim uzamıştı; biçildiler..

Bu hafta bir güne yapılacakları sığdırdık. Aksama olsada gözümüz arkada kalmadı.

6 Ekim 2011 Perşembe

Geçen haftadan kalanlar...

Geçtiğimiz hafta sonu artık son kontroller ve beslemeleri yapmıştım. Bazı kolonilere süzülmüş petekleri yalatma amaçlı vermiş yada az ballı peteklerin balını alt kata çeksinler diye vermiştim. Bu işlemi yaparken üst örtünün köşesini katlayarak yukarı çıkış deliği bırakıp üste kat koyuyorum. Bunlar alındı koloniler yavaş yavaş kış moduna girmeye başladılar. Artık havalarda soğumaya başlayınca şortun yerini pantolon aldı:)



Geçtiğimiz hafta Ereğlide arıcılık yapan bir ağbimizi ziyarete gittim. Kendisi yaklaşık benden on yaş kadar büyük yaklaşık 100 arıyla sabit arıcılık yapan birisi. Eski ve tecrübeli bir arıcı. Zaman zaman yanına gidip bilgisinden ve deneyimlerinden faydalanmışımdır. Evveli hafta telefon edip yaw incirler oldu yemeğe gelin deyince durulurmu dedim ve gittim.
Arıcılık üzerine sohbet ederken bazı kovanların önünde ölü arı yığınları görünce konu tarlaların ilaçlanması ve arı ölümlerine geldi. Ölü arıları özellikle süpürmediğini gelenlere gösterdiğini belirtiyor Ahmet abimiz. Kanoladaki ilaçlama sonrası bu durumun oluştuğunu, bu seneki bal miktarındaki düşüşü de buna bağlıyor. Fazla söze ne gerek var buyrun kendisinden dinleyin.

Arı ölümleri mturunc

3 Ekim 2011 Pazartesi

İnşaatta planlanan işler tamamlandı...

Niyetim bu hafta ikinci formik asit uygulamasını yapmak idi. Fakat gece sıcaklıklarının düşmüş olması bu düşüncemden vazgeçmeme neden oldu. Cumartesi sabah hava 13 derece idi.
Bu hafta rutin kontroller bal stokları az olan bir kaç koloninin beslenmesi işleri ile idare ettik.

Arılıkda kutulardan birinin önü bir ara karıştı. Dikkatle bakınca bir ana arının içeri girmeye çalıştığını gördüm. Muslukda ana arı ızgarası olması içeri girmesini engellemiş. İncelediğimde sağ ayakda sakatlık olduğunu gözlemledim. Sanırım bir koloni bu sakatlık nedeniyle ana değiştirmiş. Garibimde sığınacak liman arıyordu:) 

Filmede aldım bir süre sonra uçtu:( gitti.
Vecdi abim geçenlerde bana bir kovan yolladı. Çıtaları alışık olduğumuz tarzda değil. Kasnaklı özel üretilmiş.

Banada oyuncak lazım ya; içine arı silkeledim. Kış boyu bunla oynarım artık. Bahara kadar invert şurupla besleyip petek ördürürüm baharda da yollarım Erzincana. Bir arımızda orda olsun dimi:)

Bu hafta inşaat işlerinde planlanan işler tutturuldu. Bizim duvarcı ustası sıkı çalıştı:)

İşte yeni kümesimizin duvarları bitmiş hali:) Arkadaşlardan biri binayı görünce tavuğun olayım abi dedi:/( tavsiye etmem bizim usta horozu kesemedi seni affetmez dedim:/)

Bu hafta da böyle geçti haydi hayırlısı diyelim. Bazıları kontrolsüz yemeye başladı acilen müdehalede bulunmam lazım da nasıl olacak bakalım.