29 Temmuz 2010 Perşembe

Yerli malı herkes, onu kullanmalı:)

Bir hafta önce Ali, Sadrettin abi ve ben Seyithan abinin arılıkda çalışıyoruz; elimde tanesini yaklaşık olarak 7 liraya yurt dışından zar zor getirdiğimiz aşağıdaki resimde görülen uçlardan var, birini kırdım sinirim tepeme yaklaştı, ikinciyi elime aldım ve anında onu da kırdım. Arkadan Sadrettin abinin Ali beeeey gel gel dediğini duyunca enjektörü bırakdım ama sinirim tepemden çıktı:(

Pazartesi günü gittim araştırdım taraştırdım vee sonunda aşağıda görülen uçdan yaptım hemde çok basit bir şekilde. Bu uçların 100 tanesi 6 lira:/) evet evet inanmayacaksınız ama fiatı bu.
Dün akşam Ali aradı konuşuyoruz ona anlatıyorum oda bana anlatıyor karşılıklı kahkahalar ve Sadrettin abi arıyor dedimdi abi o uçların tanesini 10 liradan veririm:) demezmi sana enjektör yaptım sen onu kaça alacan:/(
Bu gün Sadrettin abinin işyerine gittim. O uçları, ben enjektörü inceledim. Karşılıklı 10 tam puan verdik ve takas ettik:/)
Aşağıdaki resimde görülen enjektör hassas bir malzeme onunda orjinalini yurt dışından acayip bir paraya getirttik ama artık Sadrettin abimiz yapıyor.

Bu malzemeleri kullanan insanlar ülkemizde var biliyoruz. Ama hiçmi hiç yayınlamıyorlar yaptıklarını. Bu konularda internetteki tüm bilgi yayınları malesef yabancılara ait ama bu böyle sürmeyecek kısa bir süre sonra yapılanlar, nasıl yapıldığı ve nasıl yerli malzeme kullanılabildiği ile ilgili yerli bilgi artık sanalda dolaşacak..... Nasıl ana arı üretimi ile ilgili yerli arıcılara ait bilgiler artık bol bol varsa bundan sonra o yayın yapmayanlar da elleri mahkum yapacaklar...

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Hava çok sıcakdı çooooook:)

Bu hafta sonu hava oldukça sıcakdı. Nektar gelmeye devam etsede sarıca arıların tacizi devam ediyordu. Çektiğim çıtaya 3-4 tane sarıca birden dalıyorlardı. Bende muslukları bayağı daralttım. Tel altlıklı kovanlarda musluk daraltmanın sınırı yok tabi...





Ayçiçekleri sönmeye başlamış. Yani artık sezonun sonu geldi demekdir.


Bu sıcakda birde bizim ustanın arıları kontrole gidiyorum. Altta şort üstte tişort arı açıyorum yüz maskesi bile bunaltıyor insanı o kadarki sıcak. Arıları binasının dibine koyduğumuz çiftlik sahipleriyle de bayağı sohbet ettik adamın da adı Ali:) bizimki yayınlarsa filmleri görürüsünüz konuşmalarımızı:) Allah her şeyin hayırlısını versin...



Ustanın arılıkda yeterince bunalınca bizim arıları açmak bayağı zorlaştı. Bende tişortü ve maskeyi attım. Bizimki geçenlerde atlet ve pantolonla arı açıyordu bakalık napacak bu görüntüleri izleyince :) kahrından bir şey olmasa adama bari:)





Sıcakda arı açma
Yükleyen mturunc. - Diğer hayvan videolarına göz atın.

22 Temmuz 2010 Perşembe

Yav ben ne gudümsüz adamım be :)

Dün bizim ustayı ziyarete gittik. Gitmez olaydım gördüğüm manzara gene aynı. Yav ben ne gudumsüz adamım be dedim kendi kendime :) Dallar gene oğul dolu...:/)

Seyithan abi aldı oğulu kutulardan birinin arılandırılmasında kullandı..


O ne be dedirten bir görüntü daha:/) Bir oğul daha çıkmazmı tabi tüm kabahat benim abi felan diyerek bizimkini teselli ediyorum ne yapayım :/)


Seyithan abi ruşet almaya gitti ben oğulun başında onu bekliyor numarası yaparken baktım bir salatalık önüme yatıyor dururmuyum hemen halletmeye başladımki hacı abi yav napıyorsun o daha olgunlaşmamışdı diyerek gelmezmi:) abi dedim her seferinde benim yüzümden bir iki oğul çıkıyor napayım ben üzüntüden naaptığımı biliyormuyum dedim:)


Sıra geldi ticarete bizimki kafeslere koyacak kek kalmamışdı abi varsa al getir demişti ya bende 2 kılo kadar getirdim amaaa bu sefer tedbirliyim öyle harman ödemeli felan yok yemezler dedim ve peşin para satışı gerçekleştirdik.:/)


Aşağıdaki Sadrettin abimizi karnioller pek sevdi:) arılıkda maskesiz gezilir kuralına uyacam derken telef oluyordu:)



Bende kovan önünde armut topluyorum....? yav ne armutu neydi bunların adı......:)

Bu sene yağan yağan yağmurlar Gebzede he tarafı çiçek içinde bırakınca arılar sağılacak duruma gelmişler...



Ama bizimki böyle görüntüleri nerde yakalasa hemen haber yapardı ve arıcının hatası ihmalkarlığı felan diye ahkam keserdi ya kimin ahı tuttuysa bilmem artık fena dağılmış garibim habire kabahati hacı abiye buluyordu:) bizde evet abi Seyithan abide şu arıcılığı öğrenemedi gitti felan diye rahatlatıcı (içimizden dil çıkarıyoz ama) laflar ediyoruz:/)

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Arıları azaltalım derken elli tane arımız oldu:)

Bu hafta ilk iş karapeti açdım napıyor bizim oyuncak diye:/ iyiii hemen dalakcık indirilmiş yukarıdan aşağıya..
Bazı kovanlar kata çıkmayacam diye direniyor:( anında opere edildiler:/

Bir yada iki adet yavrulu çıta yukarı alındı

Bizim balkon fakiri dördüncü katı halletmekle meşgul:) Bu sene nektar geliri iyi..

Karakovanda sakal yapmaya başladı modaymış:/) bizde ön ve arkadan üç adet ddalağını alıverdik rahatlasın inekler:/)

Karakovan balııı:/)

Bu arada arıları azaltalım derken 50 tane arımız oldu. Hemde 40 tanesi bana 8 km mesafede:/( her sabah git Ali nin arılara bak rapor ver allah her şeyin hayırlısını versin....

Adam Evinde keyif yapıyor ben hem telefon açık hemde arılarını kontrol ederken aynı zamanda filme alıyorum izlesin diye gene yaranamıyorum birde fırça atıyor kaytarma diye:/)

numarasız kovan
Yükleyen mturunc. - Komik hayvan videolarını izleyin.

Çalışmalarımız semeresini verdi azda olsa tehditlede olsa diplomamızı aldık:/)
















12 Temmuz 2010 Pazartesi

Tatil bitti ve yuvaya döndük....

Nihayet cumartesi günü arılarıma kavuştum. Pazar sabahı Ali Türkü aradım abi napıyosun iyimisin felan derken gelmiyormusun arılarının yanına... demez olaydım:) abi dedi bizim şu atletli film iyi iş yaptı yenisini çekiyorum:( sen zahmet olacak ama bir bak bakalım yerindelermi:/ kader işte ne diyecenki mecburen gittik bakıverdik asayiş berkemal:) sabah aşımızıda ihmal etmediler sağolsunlar:=

Dönüp indim bahçeye 2 haftadır elimizi çekince iş birikmiş tabi.. Bu arada portakal kadar bir karpuzumuzda durmakta yaprakların altında iyice saklanmış inek oda biliyor Ali yi:/(

Benim arılar da kafayı yediler şimdide tersden dalak asıyorlar. İnanmazsanız bakın hile mile yok resimde alttan yukarı örüyorlar ne diyelim hayırlısı olsun...

Bakdım tuzaklardan biri tek tük çalışıyor meraklanıp açdım çeyrek çıta kadar bir oğul şerbetliğin altındaki eski petekde çalışmıyormu eee bizede oyuncak lazım ya bayıldık tabiki:)
Benim depodan çıkmış iyide etmiş:/)
Hemen duvar tarafına kendileri bir dalak asıp yumurtayı da attırmışlar.


Bizim bu sene kışın can sıkıntısından yapıp kenarda ttutuğumuz huni kovan yada karapet kovana bir tel altlık icat ediverdik.

Bu çeyrek oğuluda silkeledik içine ohhh oh:/)

Artık oyuncağımız hazır. Unutmadan söyliyeyim nektar geliri yeni yeni başlıyor bizim oralarda hayırlısı bakalım.









9 Temmuz 2010 Cuma

Seferihisarda arıcılık....

Eveeet tatilin sonuna geldik. Birazda arıcı haberleri yapalım ve arıcı ziyareti yapalım dedik. Benım kayınbıraderin bahcede melissa dediği bitki. Bu bitkinin yapraklarını parmaklarınız arasında ezdiğinizde limon yağına yakın bir koku duyuyorsunuz.




Serihisara geleceğimi yazdığımda bana yorum atıp abi uğrarsan bir kola içeriz diyen Bekir kardeşimizin yanına uğramamak olurmu. Zaten gittiğimde kolalar hazır beni bekliyordu:)




Birde arıcı hatırası çektirdik. Tabiki markette. Arılar allahdan uzaktaymış. Yoksa bizim karizmayı muğlalar acayip çizerdi:)


Buralarda bir mandalina ağaçları çiçek açarmış, birde hayıt adı verilen bir bitki. Mandalina çiçeği erken baharda açan bir çiçek ve on gün sürüyormuş. Bekir abimiz zaten biz bahara zayıf arıyla çıktığımızdan dolayı bu balı alamıyoruz. Hayıt bitkisi ise daha çok dere kenarlarında açıyormuş. Şu sıralar açık ve çiçeklerin biri açıyor diğer sönüyormuş. Yirmi otuz gün sürüyormuş. Bizim arılar bundan da ancak kışlıklarını yapıyorlar dedi.



Ülkemin klasik problemi heryerde olduğu gibi burada da var. Arıcılığa yeni başladığı zamanlar eski arıcıların yanına gider sorarmış bu nasıl olacak felan diye çoğu zaman o işin püf noktası vardır diye cevap aldığı da çok olurmuş. Birde hırsızlık buralarda da modaymış:) o nedenle bu sene hayıtların bol olduğu yere arılarını götürememiş. Aşağıdaki arıcı da bu kadar arıyla nektarın az olduğu bu bölgede arıcılık yapmakda hayırlısı olsun ne diyelim.


5 Temmuz 2010 Pazartesi

Tatilde de duramadım buldum bir internet kafe:)

Geçtiğimiz cuma bir haftalığına tatile çıkdım. Yolda Ali nin bal sağımı yaptığı darlık barajının ağaçlık alanına içim kan ağlayarak bakdım ama ne yapayım ki kader bu işte:) elden bir şey gelmiyor..


Pazar günü Seferihisarın eski şehir adı verilen yerleşim yerlerini gezdik. Aşağıda seferihisar kalesi görülüyor. Milattan öncelere dek uzanan bir tarihi olan bu liman şehri sefer dönüşü iyi bir sığınma yeriymiş. Zaten bende bu sene benim kayınçoya sığındım beleş tatil:/

Seferihisarda kurulan köylü pazarını da gezdik aşağıdaki resimde bu pazarın ne olduğu anlatılmış yeterince.


Pazarda çok sayıda bal ve diğer arı ürünleri satan arıcı arkadaşlarla tanışdım. Çoğunun arısı trakyaya gitmiş şimdiden.


Aşağıdaki ablamız pazarda file örüyordu. Naylon poşete karşı iyi bir seçenek.


Eski Seferihisardan bir görünüm yeni şehir daha kuzeye kuş adası yolunun üst tarafına kurulmuş.


Sığacık limanından bir görüntü.




Gene milattan önceki tarihlere kadar uzanan teos kenti harabeleri.


Eeee tatil en çok kime yarar elbetteki çocuklara:)